| Senle konuştuktan sonra, Benim Gümüş Porsche'um çevrede hızla giderken görülmüş. | Open Subtitles | بعد أن تحدثت معك سياتي البورش الفضي شوهدت تسير مسرعه بالطريق |
| Babamın küçük Gümüş bıçağı yeleğinden çıkıp, yağ derinliğini kontrol etmek için bir domuzun sırtına girmeye her zaman hazırdı. | Open Subtitles | سكين والدي الفضي الصغير متأهب طيلة الوقت للخروج من جيب معطفه لينغرس في ظهر خنزير لقياس عمق الدهون في جسده |
| Altın anahtarı bana vermeniz ilk adım... ikincisi ise Gümüş anahtarı almak | Open Subtitles | إعطائي مفتاح الذهب كانت خطوتكم الأولى الحصول على المفتاح الفضي الخطوة الثانية |
| Miğferini çıkarıp da Gümüş saçlarını savurduğunda herkes neşe içindeydi. | Open Subtitles | وأتذكر الفتيات تضحك عندما خلع خوذته ورأوا ذلك الشعر الفضي |
| Sarkar, Silver Mani aradı. Yarın seninle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | ساركار ، مانى الفضي اتصل وهو يريد مقابلتك غدا |
| Gümüş Hat yaşlılara yardım ediyor. İyiliksevenler'in de bana yardım ettiği gibi. | TED | لذا أعتقد الان أن الخط الفضي يساعد كبار السن بالطريقة نفسها التي ساعديني بها السامريون |
| Son zamanlarda Gümüş Hat'ta bir anket düzenledik. 3 bin yaşlıya servis hakkındaki düşüncelerini sorduk. | TED | أجرينا مؤخراً استطلاع في الخط الفضي مع 3000 من كبار السن سألناهم ماذا يعتقدون حول الاستبيان |
| Biz bu sağlık felaketi (Gümüş tsunami) için hazır değiliz ve hazırlanmadık. | TED | ومحالة أن نكون جاهزين أو حتى مستعدين لهذا التسونامي الفضي |
| Yani... yeniden tacımı giyeceğim, ve kutsal kase üzerine, ve büyük Gümüş haç üzerine yemin ederim ki geri döneceğim. | Open Subtitles | فإذن، سأرتدي التاج مجددًا، والغفارة الذهبية، والصليب الفضي العظيم |
| Gümüş madenleri burada ve burası, o beyefendinin dinamitlerinin yeri. | Open Subtitles | هنا المنجم الفضي طرح هذا الرجل مجموعة من الديناميت |
| Gümüş kemeri sizin taktığınızı sandım. | Open Subtitles | اعتقدت بأنك كنت التي ترتدين الحزام الفضي |
| Konfederasyon Gümüş takımımı alabilir. | Open Subtitles | يمكن للكونفدرالية أن تأخذ طقم المائذة الفضي خاصتي |
| 59 düşman öldürmüş, 2 Gümüş, 4 bronz yıldız, 4 gazilik madalyası ve şeref madalyası. | Open Subtitles | قتل 59, ونال وسامين من النجم الفضي و 4 برونز و 4 أوسمة للشجاعة. |
| Reggie ve Drop Shadow'u buraya gönderin ki, Gümüş Dolar ile kağıtları alsınlar. | Open Subtitles | هرفاكت، وسيد ريجي ودروبشادو هنا من اجل الدولار الفضي والاوراق. |
| Size Gümüş Dolar'ı verdiğimde bu zarfın içindekini de beraberinde size vermeyi unuttum. | Open Subtitles | عندما أعطيتك الدولار الفضي نسيت ان يتضمن محتويات المظروف |
| Uzaktan görürüm Gümüş ışık altında kavalyesinin kolundaki kadınları ayın şavkında küçük adımlarla yürürken ben de isterdim kolumda bir kadın olmasını. | Open Subtitles | أرى مـن بعيـد علـى الضـوء الفضـي* *سيدة على ذراع فارسها تفرح وتمضي أحلم بأن أمشي أنا أيضاً تحت الضوء الفضي مع سيدة |
| Ve çizgi roman okuyan herkes bilir ki: Kirby'nin "Gümüş Kayakçı"sı ...gerçek "Gümüş Kayakçı"dır. | Open Subtitles | كل من يقرأ القصص المصورة يعلم أن المتزلج الفضي كيربي |
| Eski film rulolarından Gümüş nitrat çıkarttım ve alüminyum potasyum sülfatla karıştırdım. | Open Subtitles | لقد فصلت اللون الفضي من نترات احد لفات الفلم القديمة ومزجته مع كبريتنات الالمنيوم والبوتاس |
| Surendra'ya anlattım ciddi olmayan konularda Silver Mani'yi komik bulabilirsin. | Open Subtitles | وضّحت إلى سوريندرا في الأمور الخفيفة تجد ماني الفضي يتصرف بفكاهه |
| Bütün gri türler kayboluyor. | TED | فكما نرى سوف تختفي كل الفصائل التي تم تحديدها باللون الفضي |
| 59 düsman öldürmüs, 2 gümüs, 4 bronz yildiz, 4 gazilik madalyasi ve seref madalyasi. | Open Subtitles | قتل 59, ونال وسامين من النجم الفضي و 4 برونز و 4 أوسمة للشجاعة. و وسام الشرف. |
| Kutup gümüşü. Bütün lüks arabalarda mevcut. | Open Subtitles | الفضي المصفر , إنه شائع على سيارات بي إم دبليو |
| Kütüphaneye 2,000 Dolar istediğimi belirten bir fidye mektubu yazdım aksi halde gümüşleri öldürecektim. | Open Subtitles | لقد كتبت رسالة فدية للمكتبة مطالبا بقيمة 2000 دولار أو سوف أقتل الطاقم الفضي خاصتهم |
| Bu akşam benim için o lame elbiseni giyer misin? | Open Subtitles | اصنعي لي معروفا. ارتدي فستانك الفضي الليلة ، حسنا؟ |
| Gümüşi kırlar, o bahar akşamında sanki bir rüyadaymışçasına ışıldıyordu. | Open Subtitles | وميض الحقل الاتي من العشب الفضي كان يبد مثل الحلم بليالي الربيع |