ويكيبيديا

    "القفاز" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • eldiveni
        
    • eldiven
        
    • eldivene
        
    • Eldivenler
        
    • eldivenin
        
    • eldivenleri
        
    • eldivenlerini
        
    • eldivenle
        
    • eldivenimi
        
    • eldivende
        
    • eldivenden
        
    • eldivenini
        
    • eldivenlerin
        
    • eldivenlerine
        
    Hiç bir top ya da eldiveni yüzüne tuttun mu? Open Subtitles هل رفعت الكرة أو القفاز إلي وجهك في أي وقت؟
    Bir keresinde seyahat etmemi ve insanlara sanal dünyayı keşfetmesinde yardım etmemi sağlayan eldiveni icat ettim. TED وقد اخترعت مرة هذا القفاز الذي سمح لي بالسفر ومساعدة الناس ليستكشفوا العالم الافتراضي.
    - Burada mesele zaman değil, burada mesele bu eldiven. Open Subtitles الوقت ليس هو القضيه هنا. هذا القفاز هو القضيه هنا.
    - eldiven parçalarında dimonyum fosfat ve türev güçlendirici sakız vardı. Open Subtitles للحصول على عينات دم نيت غيبنس شظايا القفاز على المقبض مطليه
    Tıpkı ilk kez olduğu gibi geldi, doğrudan eldivene kondu, yemeğini aradı. Open Subtitles وقد جاءت لي بنفس جودة المرة الأولى, مباشرةً إلى القفاز,وأنتزعت قطعة اللحم.
    Tae San'ın forma numarası işlenmiş Eldivenler, senin yatağının altında. Ajandanda fotoğrafı gizli. Open Subtitles القفاز الذى عليه رقم تاي سان تحت سريركِ، صورته فى محفظتكِ،
    Sağ ve sol elleriniz gibi, aynı görünüyorlar fakat sağ elinizi eldivenin sol tekine sokmaya çalışmak aynı olmadıklarını kanıtlıyor. TED كيديك اليمنى واليسرى، تبدوان متشابهتين، لكن محاولة وضع يدك اليمنى في القفاز الأيسر يتثبت أنهما ليستا كذلك.
    Albay, eldivenleri giymeden önce kurbanlardan birine dokunduğunuzu söylemiştiniz, değil mi? Open Subtitles كولونيل، قلت انك لمست احد الضحايا قبل ان تضع القفاز
    - Dikkat et sevgilim. - Bu eldiveni Romeo ve Jülyet'te giymişti... Open Subtitles احترسى يا عزيزتى هذا القفاز ارتدته فى روميو و جولييت
    Bırak o eldiveni süvari. Dik dur evlat. Open Subtitles إلقي هذا القفاز أيها الجندي شدوا قامتكم أيها الرجال
    Neden ben taşı çalmıyorum, o eski eldiveni arkada bırakayım,... Open Subtitles الذي لا أسرق الماس، إترك ذلك القفاز وراء،
    Eğer eldiveni koklamak zorunda olduğunu söyleseydik, o zaman tamamdı. Open Subtitles لو كنا جادين وذكرنا أنها مجبرة على شم القفاز, حينها ستكون وجهة نظرهم صحيحة.
    Ayini yanlış icra edersen, eldiveni daha da güçlü yapar. Open Subtitles ان كنت تصنع الخلطة بشكل غير صحيح قد يصبح القفاز أكثر قوة
    Bu eldiven basınç ve sıcaklığı hisseden sensörlere sahip bu sayede kullanıcısını uyarabiliyor. TED يملك هذا القفاز أجهزة لاستشعار وكشف الحرارة والضغط وتنبيه مستخدمه.
    Her zaman beyaz, monogramlı bir eldiven bırakır. Open Subtitles يترك دائماً القفاز الأبيض موقع بحروف الإسم.
    Her zaman üzerinde baş harfi bulunan bir eldiven bırakır. Open Subtitles يترك دائماً القفاز الأبيض موقع بحروف الإسم.
    Schneider, günlük, eldiven, sadece hepsi birbirine girdi. Open Subtitles شنايدر المفكرة، القفاز فقط هم جميعاً مخلوطين
    Dayanılır gibi değil. Ne Lagos ne de eldiven hakkında tek bir kelime yok. Open Subtitles حسنا هذا شئ ليس بيدى و الكلمة هنا قد تعنى لاجوس او القفاز
    Topu eldivene doğru fırlat. Top yakalamaca gibi. Open Subtitles إرمي الكرة صوب القفاز فقط ، إلعب الإلتقاط
    Çocuklara söyle, Eldivenler topu yakalamak için. Şimdi, sadece topu birbirinize göndereceksiniz. Open Subtitles أخبرهم أن القفاز من أجل التقاط الكرة حسناً، الآن ستقومون برمي الكرة ذهاباً وعودةً
    Dün gece her yerde bu eldivenin diğer tekini aradım. Open Subtitles أتعرف، بحثت ليلة أمس في كل مكان عن الفردة الثانية لهذا القفاز
    Sanırım bu, eldivenleri çıkarma vaktinin geldiğinin bir işareti. Open Subtitles أظن أن هذه إشارة ربما أنه وقت لأعلق القفاز
    Keşke şu imzalayacağını söylediğin beysbol eldivenlerini de getirseymişim. Open Subtitles كان يجبُ عليّ أن أجلبَ ذلك القفاز الذي قلتَ بأنكَ ستوقعه
    Kırmızı bir eldivenle ilgili bir şey biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف اي شئٍ عن القفاز الأحمر؟
    Beyaz golf eldivenimi bulamıyorum ve onu senin aldığını biliyorum! Open Subtitles لا أستطيع إيجاد القفاز الأبيض وأعرف أنك أخذتيه
    Kayıp eldivende senin parmak izinin olma ihtimali var mı? Open Subtitles هل توجد فرصة فى كون دمائك على القفاز المفقود ؟
    Mikrop eldivenden geçemez. İğneyi yapın. Open Subtitles لم يخترق رأس الإبرة القفاز الخارجي ثبته واحقنه
    Top geldiğinde, eldivenini yere doğru aç ve topun eldivene gelişini takip et. Open Subtitles اذا اتاتك الكرة ضع القفاز علىالارض تابعها الى ان تدخل الى القفاز
    Büyük bir ihtimalle eldivenlerin geldiği yerden, ki bu da, atomik yapısına göre karar verirsek, bu bölgeden olmadığı kesin. Open Subtitles المفترض أنه نفس المكان الذي ... يأتي منه القفاز ، وهو ، بالنظر إلى تركيبته الذرية فهو ليس بمكان قريب
    Yakalayıcının eldivenlerine bakıyor, birinci işareti atlatıyor, kavisi veriyor. Open Subtitles وينظر إلى اللاعب الذي يمسك القفاز يهز من أول إشارة .. يأخذ المنحنى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد