Güçlü bir kültürün veya güçlü bir liderliğin yerini tutmayacaktır. Ama bu temel şeyler yerinde olduğunda, sizi zirveye çıkarabilirler. | TED | لن يكون هناك بديل لثقافة قوية، أو قيادة قوية، ولكن عندما تكون هذه الأساسيات في مكانها، سوف تأخذك إلى القمة. |
Eğer zirveye ulaşamadan ölürsem beni alternatif yiyecek kaynağın olarak kullanacaksın. | Open Subtitles | لو لقيت حتفي قبل أن أصل القمة ستسخدمني كمصدر بديل للغذاء؟ |
Tamam. O dağcılar Zirvenin yakınlarındaki zirve tepesindeydiler, burda görebilirsiniz ve bende aşağıda 3. kamptaydım. | TED | حسناً . هنا المتسلقون بالقرب من القمة على طول حافة القيمة التي ترونها هنا وقد كنت أنا هنا في المخيم الثالث |
tepeye çıkıp ta oradan aşağıya bakınca uçuyormuş gibi hissederdim. | Open Subtitles | لمّا كنت هناك في القمة أنظر لأسفل، شعرت كأنني أطير. |
Kumandan yaptı bunu. Bu akşam zirvede bizzat teşekkür edebilirsiniz. | Open Subtitles | القائدة من فعلت ذلك، بإمكانك شكرها بنفسك في القمة الليلة |
Kuzey - Güney Zirvesi'nin iptali haricinde, bir istekleri daha var. | Open Subtitles | بالإضافة إلى مطالب إلغاء القمة بين الشمال والجنوب هنالك مطالب أخرى |
Hem sen de üstte kalmak istersin, değil mi Frasier? | Open Subtitles | تريد البقاء في القمة أليس كذلك " فريزر " ؟ |
Eğer zirveye ulaşamadan ölürsem beni alternatif yiyecek kaynağın olarak kullanacaksın. | Open Subtitles | لو لقيت حتفي قبل أن أصل القمة ستسخدمني كمصدر بديل للغذاء؟ |
Başkanlık Sarayı personeli ve zirveye katılacak diğer memurlar aşağıda olacak. | Open Subtitles | طاقم البيت الأزرق و المشاركين في القمة سيتواجدون في الطابق السفلي |
zirveye ulaşabilmek için masum bir bebeği tehdit edecek kadar alçalman gerekeceğini düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف الوصول إلى القمة يصل بك الى الانحطاط لتهدد طفل بريء |
yukarı çıkıyorlardı ve sonunda zirveye ulaştılar. | TED | و استمروا في طريقهم نحو القمة حتى وصلوا. |
Başkan zirve toplantısına birlikte katılmaya karar verdi. Sen neredesin? | Open Subtitles | لقد قرر الرئيس أنهم يجب ان يصلوا الى مؤتمر القمة معا،أين كنت؟ |
zirve bitene kadar her gece yapıyorlar. | Open Subtitles | يفعلون ذلك كل ليلة لمدة طويلة أثناء انعقاد القمة |
Bak, saraydaki zirve için Londra'ya yeni ulaştım. | Open Subtitles | اسمع ، لقد وصلت لندن للتو من اجل مؤتمر القمة بالقصر أعرف القصر. |
8 saat boyunca tırmandılar ve tepeye ulaşanlar şafağın sökmesini beklediler ve ilk ışıkla birlikte saldırıya geçtiler. | TED | تسلق الرجال ل8 ساعات متصلة، وهؤلاء الذين وصلوا القمة بقوا هناك حتى ظهور أول ضوء، وبمجرد ظهور أول ضوء، قاموا بالهجوم. |
tepeye erişmek için önce sağ yapıyorsunuz, sonra düz, sonra tekrar sağ ve sol. | TED | عليك أن تذهب يمينًا، ثم إلى الأمام، ثم يمينًا مرة أخرى، ثم يسارًا لتصل رأسًا إلى القمة. |
Üzerimde zirvede insanların gülme seslerini duyuyordum. | TED | كنت أسمع الناس يضحكون على القمة فوقي مباشرةً. |
"G7 dünya liderleri Zirvesi Buckingham Sarayı'nda toplanacak"? | Open Subtitles | مؤتمر القمة السابع سيقام في قصر بكنجهام ؟ |
Tıpkı çılgın dalgalar gibi, erkek üstte, kadın altta. | Open Subtitles | ، مثل الموجات البرية. الذكر على القمة . الأنثى من أسفل |
Moralim bir hayli bozulmuştu ama canımı çok sıkmamaya çalıştım çünkü en zorlu kısmın tepede olduğunu biliyordum. | TED | توترت قليلًا، كنت متوترًا جدًّا، لكنني حاولت ألا أترك ذلك يقلقني كثيرًا لأنني كنت أعرف أن تسلق القمة هو الجزء الأصعب. |
Zirvenin detayları üzerinde anlaşıldıktan sonra Güney Kore ile ortak bir açıklama yapılacak. | Open Subtitles | بعد تأكيد تفاصيل هذه القمة سيكون هنالك إعلان مشترك مع المواطنين الكوريين الجنوبيين |
Bu, tabii ki, üst kısmında yatay bir çizgi olacaktır. | TED | ستكون, بالطبع, خطَّا أفقيا بمحاذاة القمة. |
Görevimiz, Kuzey ve Güney arasında yapılacak zirveyi engellemek. | Open Subtitles | مهمتنا هي عرقلة اجتماع القمة المقام بين الشمال والجنوب |
Ancak daha çarpıcı olan şey ise gelir dağılımının en tepesindeki dengesizlikte görülüyor. | TED | ولكن الأكثر إثارة للانتباه هو ما يحدث في أعلى القمة من توزيع الدخل. |
Ya denize doğru çekerse sizi? Ya da denize inen uçurumun korkunç tepesine? | Open Subtitles | ماذا لو استدراجك نحو الطوفان يامولاى او الى القمة المميتة للجرف |
Genç bir adamken bile işe zirveden başladım imza toplayarak. | Open Subtitles | و حتى كشاب صغير بدأت من القمة , بتجميع التواقيع |
Eleştirel düşünürler hâline gelirler, tepeden bakmayan, her zaman hazır olan uzmanlara erişimleri olur. | TED | ستكون عبارة عن تفكير نقدي مع إمكانية الوصول إلى الخبراء، الذين سيكونون متاحين للإستشارة، لا على القمة. |