Çünkü kliniğin paraya ihtiyacı var ve sen de Bolca vereceksin. | Open Subtitles | لأن العيادة تحتاج مالاَ وستعطينا الكثير منه |
Çünkü son zamanlarda ondan Bolca var da. | Open Subtitles | لأنه قد تصادف أن لديّ الكثير منه في هذه الآونة |
Onun için büyük ümitler besliyoruz. Annem ondan çok şey bekliyor. | Open Subtitles | لدينا آمال كبيرة فيه أمي تتوقع الكثير منه |
Affınızı rica ederim ama, ondan çok şey öğrenebilirim. | Open Subtitles | أعذريني، يا أماه، لكن يمكنني أن أتعلّم الكثير منه. |
Affedilmek güzel bir şey. Buna Çok fazla ihtiyaç duymam ise kötü. | Open Subtitles | من الجميل أن يسامح المرء لسوء الحظ أنا أحتاج إلي الكثير منه |
İnsanlar sadece acı hissetmiyor, Çok fazla da yaratıyorlar. | TED | البشر لا يشعرون فقط بالحزن، بل نخلق الكثير منه. |
Bitecek diye korkmayın. Daha Bir sürü verebilirim. | Open Subtitles | لا تقلقوا من نفاذ الكمية عندي الكثير منه |
Şimdi, öğrenmek istediğim etrafta kusursuz D sınıf elmas satan biri var mı? Hem de çok miktarda. | Open Subtitles | الآن أريد أن أعرف لو حرّك أحدهم اليوم ألماساً لا تشوبه شائبة، الكثير منه. |
Sende de fazlasıyla mevcut. | Open Subtitles | أنت لديك الكثير منه |
Boş zamanımda, ki herkesi bana karşı tavır aldırdığında Bolca zamana sahiptim. | Open Subtitles | في وقت فراغي، الذي كان لدي الكثير منه بعد أن قمتي بقلب الجميع ضدي |
Longido civarında Bolca olduğunu söylediler. | Open Subtitles | يقولون إنه يوجد الكثير منه في لونغيدو. |
# Bolca sahip olduğum tek şey bu, bebeğim. # | Open Subtitles | # هذا هو الشئ الوحيد الذي لدي الكثير منه , حبيبي |
Üniversitede favori hocamdı. ondan çok şey öğrenmişimdir. | Open Subtitles | لقد كان أستاذي المفضل في الجامعة لقد تعلمت الكثير منه |
ondan çok şey öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت الكثير منه المحاسبة، التسعير |
Bence ondan çok şey öğrenebiliriz. | Open Subtitles | اظن ان بامكاننا ان نتعلم الكثير منه |
Eğer Çok fazla alınırsa duyma sistemine zarar verir. | Open Subtitles | انه يأذى الجهاز السمعى اذا تناولت الكثير منه |
Katılıyorum. Ondan Çok fazla şey öğrendim. | Open Subtitles | أوافقك الرأي، لقد تعلمت الكثير الكثير منه |
Çok fazla sürdüğünü gördüm, o kadar. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أن لديك الكثير منه, هذا كل شيء0 |
Sana parayı güzelce vereceğiz, Bir sürü para. | Open Subtitles | ندفع لك المال عن طيب خاطر، لدينا الكثير منه |
Bir sürü yaratabilecekken neden sadece bir taneyle yetineyim? | Open Subtitles | لما افكر في واحد وانا يمكنني صنع الكثير منه ؟ |
Ispanakta folik asit var. Hem de çok. | Open Subtitles | السبانخ يحتوي على حامض الفوليك, الكثير منه |
Sende de fazlasıyla mevcut. | Open Subtitles | لديك الكثير منه |
Nome'den bir günlük yolculukla Çoğunu toplayabiliriz sanırım. | Open Subtitles | اتخيل أنه بمقدرتنا أخذ الكثير منه بنزهة يومٍ واحد خارج نوم |