İlginçtir ki, bu tercih oyuncular tarafından, çok da hararetli bir şekilde ayıplanmadı. | TED | ولكن من المثير للاهتمام، وهذا الاختيار لم يدان بشدة أيضا من قبل اللاعبين. |
Favori olmaktan memnun değilim. Büyük oyuncular var. Herhangi biri kazanabilir. | Open Subtitles | كلا، فهناك الكثير من اللاعبين الاكفاء، اى واحد منهم يستطيع الفوز. |
Pek çok kızgın seyirci, oyuncuların fazla paragöz olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بعض المشجعين غاضبين لانهم يشعرون ان اللاعبين اصبحوا جشعين جدا. |
O da en yüksek seviyedeki oyuncuları ön cepheye yolladı. | Open Subtitles | لذلك قام بإرسال أكثر اللاعبين مهارة والمتوفّرين إلى الصفوف الأماميّة |
Şu anda, Amerikan Beyzbol Ligi'nde birçok japon oyuncu başarılı oluyor. | Open Subtitles | حالياً, العديد من اللاعبين اليابانيين بدأوا يشتركون في الدوري الأمريكي للبيسبول. |
Benim gibi oyunculardan nefret eden kıskanç biri hep çıkar zaten. | Open Subtitles | دائماً هناك اناس يكرهون اللاعبين الحامين لأنهم لا يحصلون على شيئ |
Tatlım, harikaydın. Sen harikaydın. Ama bu oyundaki oyuncular, bir sürü numara bilir. | Open Subtitles | العسل، أنت عَمِلتَ عظيمَ، لكن اللاعبين في هذه اللعبةِ تَعْرفُ الكثير مِنْ الخُدَعِ. |
oyuncular giriş kartı kullanmaz çünkü oyuncu kapısından içeri girerler. | Open Subtitles | اللاعبون لا يستخدمون بطاقات الدخول لأنهم يدخلون من مدخل اللاعبين |
Hayır, beni dinleyeceksin. Ne olacak biliyor musun? oyuncular sen aksadığında... | Open Subtitles | لا، أنصتي لي، أتدرين ماذا سيحدث إذا رآكِ اللاعبين وأنتِ تتذبذبين؟ |
İfadeler oluşturuyorsun ve diğer oyuncular çevrimiçi olarak onları çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | أنت تبتكر عبارات و اللاعبين الآخرين عبر الإنترنت يُحاولون فك شفرتهم |
Çok sabırlıdır. oyuncuların eksiklerini analiz etmekte de çok iyidir. | Open Subtitles | و هو صبور جداً و بارع في تحليل أخطاء اللاعبين |
Ben sadece bütün bunların geçmesini ve bazı oyuncuların kendi içlerinde halletmelerini umuyorum. | Open Subtitles | لقد تمنيت فقط ان ينتهي الامر وبعض اللاعبين بدأو يبحثون حول الامر بانفسهم |
Ve bu kilit oyuncuların özünde ülkeler içinde farklı çıkarları temsil eden gruplar yatıyor. | TED | وجوهر اللاعبين الرئيسيين هم المجموعات والتي تمثل توجهات مختلفة داخل الدول |
- Seni çağıracaklar. Kral çıkışını yapmadan önce oyuncuları anlat. | Open Subtitles | لا يهمّني، أعلن أسماء اللاعبين فقد بدأ ينفد صبر الرئيس. |
Sana bu oyunda yardım etmemi istiyorsan, bana bütün oyuncuları söylemen gerek. | Open Subtitles | لو أردت مساعدتي في هذه اللعبة، أريد معرفة أين هم كل اللاعبين |
İşin içindeki tüm oyuncuları ortaya çıkarıp aynı şeylerin tekrar olmadığına emin oluruz. | Open Subtitles | لتوضيح كل اللاعبين في هذا و التأكد من ألا يحدث الأمر مرة أخري |
Bunları bilmiyorsanız sorun yok. Çoğu oyuncu muhtemelen bilir. | TED | و اذا لم تعرفوهم, لا بأس بذلك. معظم اللاعبين العاديين ربما يعرفون. |
Peki, bu oyundaki oyunculardan biri altı yıl sonra, Auschwitz and Dachau'nın toplama kampındaydı. | TED | أحد اللاعبين الستة انتهى به الأمر بعد ست سنوات في معسكرات اعتقال أوشفيتز وداخاو. |
Jakobit hareketine sızabilir, kilit oyunculara yakınlaşabilir ve planlarını bozmanın yolunu buluruz. | Open Subtitles | نستطيع أختراق الحركة اليعقوبية نقترب من اللاعبين الرئيسين ونجد طريقةً لإفساد خططهم |
Belki bir maçtan sonra soyunma odasına gelirim, takılırız, diğer oyuncularla tanışırım. | Open Subtitles | ربما يُمكنني المجيء إلى غُرفَة تبديل الملابِس بعدَ المُباراة و تمضيَة الوقت، و مُقابلَة بقيَة اللاعبين |
Tenis etiketi, bu iki oyuncunun da nete doğru yaklaşması ve el sıkışmalarını gerektiri. | TED | حسب قوانين التنس, على كلا اللاعبين أن يقتربوا من الشبكة ويسلموا على بعضهم. |
Şimdi tek yapmam gereken son oyuncuyu da yok etmek. | Open Subtitles | والآن، كل ما علي فعله هو التخلص من اللاعبين الأخيرين. |
Sana gelip başka çocuklar için ağlayamam. Hoş bir şey değil. | Open Subtitles | أنا لا يمكن الحفاظ على تشغيل منك، عندما أعاني لبقية اللاعبين. |
Sonra 2 adam Jet Ski'ye ve sürat teknesine binip gitti. | Open Subtitles | ثم اثنين من اللاعبين هدير قبالة على قارب سريع وجت سكي. |
Kısaca, oyuncular oyun boyunca yaratıcılığa teşvik ediliyorlar. | TED | نشجع اللاعبين على أن يكونوا مبدعين في اللعبة. |
Dünyanın en iyi oyuncularından biriyle sözleşme imzalamama politikanın engel olmasına izin vermem. | Open Subtitles | أنا لست على وشك جعل السياسات تمنعني من تسجيل بعض أفضل اللاعبين في العالم |
Çok az siyah sporcu kariyerlerine bir şey olacağı korkusu olmadan Muhammed Ali'nin konuştuğu gibi konuştu. | Open Subtitles | 'وكان عدد قليل جدا من اللاعبين السود من أي وقت مضى تحدث الطريق وتحدث محمد علي 'دون خوف من شيء يحدث لمهنتهم. |
Bazı adamlar, bu adamı uzun bir kış uykusuna yatırmaya çalıştı. | Open Subtitles | حاول بعض اللاعبين لوضع هذا الرجل أسفل لقيلولة شتاء طويل من. |