ويكيبيديا

    "اللامع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • parlak
        
    • Parlayan
        
    • aynalı
        
    • Pırıltılı
        
    • zeki
        
    • yıldız
        
    • ünlü
        
    • maskotu
        
    • pırıl pırıl
        
    • - Çörek
        
    • ışıltılı
        
    • Parıldayan
        
    Kıskançlık, gür ve parlak saçları sever. Küçük ve şirin kalemliği... TED الغيرة تحبّذ الصفات الجيدة للشعر اللامع و حقيبة أقلام الرصاص الظريفة.
    Unut gitsin. İlk önce şu parlak şeyi bulalım. Hadi. Open Subtitles إنسى هذا, لنذهب و نحضر هذا الشيء اللامع هيّا بِنّا.
    Civcivinin parlak turuncu ağızını görmesi daha çok yiyecek getirmesi anlamına gelir. Open Subtitles منظر لون فم فرخها البرتقالي اللامع يحتاج منها إحضار المزيد من الطعام
    Parlayan zırhının içindeki genç kral yaşlı asiye karşı başkenti savunmak için savaşıyor. Open Subtitles الملك الفتي في درعه اللامع يقاتل للدفاع عن العاصمة ضد الثوار العجائز الضعفاء.
    Veli-öğretmen gecesinde parlak altın rengi şortu giydiği hâli dışında. Open Subtitles عدا عندما ارتدت ذلك السروال الذهبي اللامع في اجتماع المدرسة.
    Baştan aşağı parlak bronz zırhla bürünmüş ve bir kılıcı, ciriti ve mızrağı var. Kesinlikle dehşet verici. TED يغطيه رداؤه البرونزي اللامع من رأسه لأخمص قدميه، لديه سيف ورمح ومعه حربته. كان في هيئة مرعبة تماما.
    Uzay istasyonu Massachusetts üzerinden giderken ailem dışarıya koşar ve gökyüzündeki en parlak yıldızı izlemeye koyulurlardı. TED فوق ماساتشوسِتْسْ، كانت عائلتي تسرع للخارج، ويرون النجم اللامع يبحر عبر السماء.
    Şuradaki parlak yıldız, bu galaksideki yıldızlardan bir tanesi. TED و لكن النجم اللامع هناك في الحقيقة هو أحد نجوم هذه المجرة
    - Orada. Şu parlak mavi olan. Gördün mü? Open Subtitles إنه هناك، إنه ذلك الكوكب الأزرق اللامع هناك، أترينه؟
    Çok parlak bir psikolog olduğumu iddia etmiyorum. Değilim de. Open Subtitles أنا لا أَدّعي أن أكُونَ مثل العالم النفساني اللامع ، أنا كلا
    Cilalı pirinç, parlak gümüş, ayna gibi Parlayan maun. Open Subtitles النحاس المصقول و الفضه البراقه و الماهوجني اللامع
    Onun zaten parlak zırhlı bir şövalyesi var ve o ben değilim. Open Subtitles لديها فارسها ذو الدرع اللامع بالفعل و هو ليس انا
    Onun zaten parlak zırhlı bir şövalyesi var ve o ben değilim. Open Subtitles لديها فارسها ذو الدرع اللامع بالفعل و هو ليس انا
    Dişinin donuk renkleri var. parlak tüyleri için kullanacak bir şeyi yok. Open Subtitles الأنثى باهتة اللون، لا تبدي رغبة للريش اللامع
    Böylece Parlayan zırhının içindeki şövalyenin kara şövalye olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles و هكذا تبين أن الفارس في الدرع اللامع هو الفارس الأسود
    aynalı maskeyi almaya gideceğiz. Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles سوف نذهب للحصول على القناع اللامع انا اعرف اين هو
    Pırıltılı çağrı cihazım bile umrumda değil, çünkü klinik deneyim bugün başlıyor. Open Subtitles لا يمكنني التفكير حتى بجهاز الاستدعاء اللامع لأن تجربتي الطبية ستبدأ اليوم
    Gerçekten çok zeki olan ve çok sevdiğim bir eleştirmeni gördüm. Adı Joan Acocella olan hanım arkadaşım TED وقد شاهدت ذلك الناقد اللامع الذي يعجبني. تلك المرأة، جون أكوسيلا، وهي صديقتي،
    Bazılarımızın aramakta olduğumuz bu üçlü yıldız oluşumu hakkında soruları var. Open Subtitles بعضنا يتسائل عن تشكيل هذا النجم اللامع المُفترض أننا نبحث عنه
    Bu genç arkadaşların olacağından daha ünlü olamaz. Open Subtitles لا أكثر اللامع من هذه الناس الصغار وسوف.
    Onlara okulun yeni maskotu olduğunu söyle. Open Subtitles أخبرهم أنك فتى المدرسة اللامع الجديد ، إنتظر هنا
    California derelerinde bulunan tonlarca pırıl pırıl altınla finanse edilen İngiltere Bankası tarafından destekleniyorum. Open Subtitles وأنا مدعوم من بنك انجلترا الممول بأطنان من الذهب اللامع الذي وُجد في جداول كاليفورنيا
    - Çörek. Open Subtitles اللامع.
    Aslında içeride kim olduğunun ışıltılı bir yansıması. Open Subtitles إنه كتعبير وجهكِ اللامع لشخصيتكِ التي بالداخل
    Zırhı içinde Parıldayan şövalyem olduğun için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً على كونكَ فارسي صاحب الدرع اللامع.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد