Sion Tarikatı, yeryüzünde Tanrı'nın gücünün kaynağını korur. | Open Subtitles | يحمي رهبان دير صهيون مصدر قوة الله على الأرض |
Kral, Tanrı'nın yer yüzündeki temsilcisidir ve koyduğu kurallar, Tanrı'nın kurallarıdır. | Open Subtitles | الملك هو ممثل الله على الأرض وشريعته هي شريعة الله |
Yıllar geçti ve... anneniz ve ben iki kere daha kutsandık... ve üçünüzü bize verdiği için Tanrıya şükretmediğimiz tek bir gün olmadı. | Open Subtitles | وبمرور السنوات، زرقنا الله مرتان أخرتان، ولا يمر يوم واحد دون أن نحمد الله على ثلاثتكم. |
Bize verdikleri için Tanrıya minnettar olalım.. paylaştığımız sevgi onun rızası olmadan asla büyümez ve doyurucu olmazdı bu Onun bize bir armağanı. | Open Subtitles | لنشكر الله على كل ما أعطانا إياه للحب الذى نتبادله والذى لا يجب أن يكون لمصلحة معينة |
Çocuklarımız başkalarının eskilerini giyerken, biz yoksulluk içindeki bir ev için Tanrı'ya şükür mü edeceğiz? | Open Subtitles | أو ينشأ أطفالنا بملابس بالية .ونشكر الله على هذه الأبوة في ظل منزل كامل من الفتات ؟ |
Bronzlaştırıcı krem sağ olsun, Amerika'nın yerlilerinden olduğumu sandığından, ...kovmaması gerektiğini düşündü. | Open Subtitles | أشكر الله على بخّاخ التسمير هذا، يظنّ أنّه لا يسعه طردي لأنّي أميركيّ أصليّ |
Dünya üstünde Tanrının kudreti! | Open Subtitles | قوَّة الله على الأرضِ |
Kız arkadaşının orada olması Tanrı'nın iyi amellerim için bana bir ikramıydı. | Open Subtitles | وجود حبيبته كان مجرد هبة من الله على أفعالي الصالحة |
Omuzlarında Tanrı'nın seni koruyan lütfuna sahip olmak böylece kendi etrafındakileri de koruyabilmek gibi şeylerin olduğunu. | Open Subtitles | شيء يعني أن تحمل نعمة الله على كتفك لتحميك لتحمي الذين تحبهم من حولك |
Son altı haftadır babalara koruyucu olmaları, sağlayıcı olmaları öğretmen olmaları için Tanrı'nın tasarımı üzerine vaaz verdim. | Open Subtitles | للسته أسابيع الماضيه فانا أعظ و أقرأ ما أوجبه الله على الآباء ليكونوا معلمين ، ليكونوا حماه ، ليكونوا عائلي أسر |
Sadece büyük bir cadı dünyada Tanrı'nın hizmetkarını ayartabilir | Open Subtitles | فقط ساحرة عظيمة يمكنها أن تغوي خادم الله على الأرض |
Tanrı'nın bu gezegeni pislettiği en terli ve en moron yirmi kızın dans edebilecekleri tek kişi bendim! | Open Subtitles | أكثر عشرين فتاة متعرقة و مهووسة قد خلقهم الله على هذا الكوكب و أنا الوحيد الذي رقص معهم جميعاً |
Ve Bavyera şekerli kurabiyeleri için Tanrıya dua ederiz. | Open Subtitles | يمكن أن نحمد الله على بسكويت السكر البافاري |
Sence diz çöküp, geri döndüğün için Tanrıya mı şükredecek? | Open Subtitles | هل تعتقد أنها ستجلس على ركبتيها وتحمد الله على عودتك ؟ |
Biliyor musunuz... başıma gelenler için Tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | اتعلمين ؟ انا اشكر الله على ماحدث |
Biliyor musunuz... başıma gelenler için Tanrıya şükrediyorum. | Open Subtitles | تعلمين , إنني أحمد الله على ما حصل |
Kalan her şey için ve unutabildiği için Tanrı'ya şükrediyor. | Open Subtitles | يحمد الله على نجاته وعلى قدرته على النسيان |
Sonra da Pligrimler tüm Kızılderilileri katledip yiyeceklerini almışlar ve ertesi gün kiliseye gidip şansları yaver gittiği için Tanrı'ya şükretmişler. | Open Subtitles | ثمّ ذبحهم المهاجرون جميعاً، وسلبوا طعامهم، وذهبوا إلى الكنيسة في اليوم التالي ليشكروا الله على حظّهم الطيّب |
"Yakaladılar." Duygu buydu. "Ben Ward ve New York polisi sağ olsun." "Yakaladılar." | Open Subtitles | لقد قبضوا عليهم كان هذا الشعور و نحمد الله على بين وارد و شرطة نيويورك، لقد قبضوا عليهم |