Artık dünyada bunun değiştiğine dair bazı işaretler görüyoruz. | TED | هناك بعض المؤشرات حول العالم أن هذا يبدأ في التغيير. |
Hayati belirtiler normal. Mürettebatın durumu iyi. Mekik ölçümleri istikrarını koruyor. | Open Subtitles | المؤشرات الحيوية طبيعية، يبدو الطاقم بحالة جيدة، قراءات المكوك ثابتة |
Bilirsin, sohbet dükkanıyımdır. Tekniğimle ilgili birkaç ipucu gösterebilirim. | Open Subtitles | والتحدث عن التجارة، بإمكانى استخدام بعض المؤشرات حسب طريقتى |
17'den fazla hedef, 169 amaç ve yüzlerce gösterge var. | TED | أكثر من 17 غاية فتصبح الأهداف 169 هدفا بالإضافة للمئات من المؤشرات. |
Göreceğiniz gibi bu özel beyin alanında, hikâye devam ettikçe, tepkiler aşağı ve yukarı gidiyor. | TED | وكما ترون، وبالتحديد في هذه المنطقة من الدماغ، تسير المؤشرات إلى الأعلى والأسفل بينما يتم الكشف عن احداث القصة. |
Bilinç gelip gidiyor. değerler sabit. | Open Subtitles | تغيب عن الوعي و تسترجعه المؤشرات الحيويه مستقرة. |
Salı günü Güney Doğu bölgesindeki patologlarla bazı bulguları inceledik... ve ikiden fazla eşleşme bulduk. | Open Subtitles | لقد وزعنا المؤشرات على الأطباء الشرعيين في جنوب شرق البلاد يوم الثلاثاء |
Bilimin ön cephesindeki yeni buluşlar, cinsiyeti belirleyen biyo işaretleri su yüzüne çıkarıyor. | TED | إن الاكتشافات الجديدة في صدارة العلوم تسلط الضوء على المؤشرات البيولوجية التي تحدد النوع |
Söylemeliyim ki göstergeler böyle görüneceğini söylüyor, fakat hadi bunun üzerine konuşalım. | TED | يجب أن أقول ان العديد من المؤشرات تقول انها سوف تبدو هكذا ولكن دعونا نتحدث عن هذا |
Tüm yaşamsal işaretler göstergede doğrulandı. | Open Subtitles | جميع المؤشرات الحيوية محققة في جهاز النبض الكهربائي |
Ültrason gerekiyor, fakat bütün işaretler kalp sıkışması yönünde. | Open Subtitles | لابد من عمل رسم للقلب، ولكن المؤشرات توضح انهياراً. |
Tüm işaretler oradaydı. | Open Subtitles | علي الرغم من أنه كان هناك الكثير من المؤشرات |
Aynı morarma, aynı belirtiler. Sadece diğerleri ölü. | Open Subtitles | الكدمات ذاتها، المؤشرات ذاتها لكنهن أموات |
belirtiler, kişinin erkek, beyaz, 1.73 boyunda ve 15 ila 17 yaşları arasında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لا اتعقد اننا ننظر للسيد سانتياغو . المؤشرات تدل على ان ذكر قوقازي ، خمسة أقدام وسبع بوصات . العمر بين 15 و17 عاما |
Daha önce hiç kaymadığına göre sana birkaç ipucu versem iyi olacak. | Open Subtitles | حيث أنك لم تتزحلق من قبل ، ربما يجب ان أعطيك بعض المؤشرات |
Bunlar uygulanması zor bir dizi gösterge, amaç ve hedef ancak ayrıca dünyamızın karşı karşıya olduğu zorlukları da kapsıyorlar. | TED | فأهداف التنمية هي مجموعة من المؤشرات والأهداف، لكنها تتضمن أيضًا التحديات التي يواجهها عالمنا. |
Sorabiliriz: Tüm dinleyiciler arasında tepkiler ne kadar benzemekte? | TED | ويمكننا حينها أن نسأل: ما مدى تشابه المؤشرات بين جميع المستمعين؟ |
değerler sabit. Görünür deformasyon yok. | Open Subtitles | المؤشرات الحيويه مستقره , لا تشوهات ظاهريه |
Pek çok hastamda gördüğüm bulguları sizde de görüyorum. | Open Subtitles | لديك العديد من المؤشرات المشتركة مع معظم مرضاي |
Yaşamsal işaretleri sabit, beyin işlevini yitirmiş. | Open Subtitles | المؤشرات الحيوية مستقرة، لا وجود لنشاط دماغي |
Tüm göstergeler, Kara Şövalye'nin ben platforma basınca çalıştığı yönünde. | Open Subtitles | تدلّ المؤشرات ..على أنّ الفارس الأسود ظهر عندما صعدت إلى تلك المنصّة |
Test uçuşu yapabilmemiz için birkaç haftaya daha ihtiyacımız var, ancak tüm ön incelemeler iyiye işaret ediyor. | Open Subtitles | ستبقى عدة أسابيع على أية حال تحت التجربة العملية. كل المؤشرات تبدو جيدة |
İnsanlara cihazımı iki farklı şekilde sağlamak istiyorum: Biri biyo-belirteç seviyesinin dijital analizini yapıyor, diğeri kırsaldaki insanlar için daha basit bir versiyon; belirteç seviyesi kritik noktayı aşınca titreyerek çalışıyor. | TED | أنوي أن أجعل جهازي متاحًا للناس بشكلين مختلفين: واحد يقدم تحليلًا رقميًا لمستويات المؤشرات الحيوية وآخر بإصدار بسيط للأشخاص في المناطق الريفية الذي يهتز ببساطة عندما تتجاز مستويات المؤشرات الحيوية النقطة الحرجة. |
Pamela Meyer: Peki, yalan belirtileri nelerdi? | TED | باميلا ماير : حسنا ، ما هي المؤشرات التي تدل على ذلك ؟ |
Ayrıca bu bir endeks olduğu için tüm bu göstergeleri toplayarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik performansımızı değerlendirecek toplam bir skora ulaşabiliyoruz. | TED | وبما أنه مؤشر فنحن نستطيع إذًا، جمع كل المؤشرات معًا لتعطينا نتيجة جامعة عن كيفية أدائنا على مستوى تحقيق أهداف التنمية المستدامة. |
Bu işaretleyiciler, belirli yerlerde ortaya çıkan kısa dizilerdir. | TED | حيث أن هذه المؤشرات تسلسلاتها قصيرة وتظهر في مناطق المحددة. |