ويكيبيديا

    "المتحف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • müzeye
        
    • müzede
        
    • müzenin
        
    • müzeden
        
    • müzedeki
        
    • müzeyi
        
    • müze
        
    • müzesinde
        
    • Müzesi
        
    • müzelik
        
    • Galeri
        
    • Müzesine
        
    • müzedeydi
        
    • müzesinden
        
    • müzelere
        
    Bütün bunların tamamlanması için müzeye 1 milyon dolar bağışlayabilir. Open Subtitles والتى قد تتبرع بمليون دولار إلى المتحف لإتمام كل هذا
    Beni ve erkek arkadaşımı müzeye götürmesi gerekiyordu ama şimdi gidemiyoruz. Open Subtitles كانت تعرض عليا ان تأخذني الي المتحف لكن الآن نحن لَسنا.
    Yani onu orada bırakıp müzede çalışmaya geri mi döneceksin? Open Subtitles إذاً اترك هذ المكان وأرجع إلى عملك في المتحف ؟
    Dünya rekorunu kendisinin kırdığını ve müzede onun sergilenmesi gerektiğini söyledi. Open Subtitles قال انه حطم الرقم العالمى ويجب ان يكون هو فى المتحف
    Bu çalışmalar müzenin iki katında teşhir ediliyor. Sürekli görüntülerden oluşuyor. TED تم تثبيتهما في المتحف في دورين لكنها في الحقيقة صورة متصلة
    bakın, bu aptalca gelecek biliyorum ama dün gece müzeden bir mumya kayboldu. Open Subtitles انظر، أعرف بان هذا سيبدو غبي جدا، لكن مومياء إختفت من المتحف الليلة.
    Bu cumartesi müzedeki robotik sergiyi görmeye giderken hamlemi yapacağım. Open Subtitles سأتحرك يوم السبت في الرحلة الميدانية لمعرض الروبوتات في المتحف
    Konuyla ilgili basın yoktu, yani o gün müzeyi ziyaret etmek üzere gelmiş olanlar bizi o çılgın ışıklarla göreceklerdi. TED لم تكن هناك تغطية صحفية، لذلك فإن كل من صادف قدومه إلى المتحف ذلك اليوم كان يجدنا محاطين بهذه الأضواء المجنونة.
    Bayan Dunlop, neden her hafta bu sıkıcı müzeye geliyoruz ki? Open Subtitles ياسيدة دنلوب لماذا علينا أن نأتي لهذا المتحف الممل كل اسبوع؟
    Burada yetki bende ve... müzeye düşen patlamış mısır fikrini uygulayacağız. Open Subtitles وُضِعت المسؤول في هذا الإجتماع وسنبقى على فشار متروك في المتحف
    Yatak odamdakini müzeye geri nasıl koyacağımı bulana kadar da öyle kalacak. Open Subtitles على الأقل حتى أكتشف كيف أرجع التي في غرفة نومي الي المتحف
    Önceki gün müzede, annem benden ayrılman için para mı teklif etti? Open Subtitles في ذلك اليوم في المتحف ، والدتي عرضت لك المال للانفصـال مني؟
    Bu, Kore geleneksel yaylarının sergilendiği bir müzede çekilen bir resim. Benim yayıma nasıl da benzediklerine bakın. TED هذه صورة الأقواس التقليدية الكورية و هي مأخوذة من المتحف أترون كيف تتشابه تلك الاقواس مع قوسي
    Ve arabayı onlar bir arabayı şekillendirirken bir müzede gidip görebileceğiniz muhteşem bir heykeldeki işçiliğin aynısını kullanıyorlar. TED و هم يضعون نفس مقدار هذا الجهد في نحت سيارة نوع من النحت الذي تقوم به و الذي سيجعلك تذهب إلى المتحف لمشاهدته.
    Gece müzenin canlandığı haberini vermeyerek bana yaptığınız sürpriz gibi. Open Subtitles منذ ان فاجئتوني بواقع المتحف كل شيء يعود للحياة بالليل
    müzenin her yerini kapatmanızı ve acilen polisi aramanızı istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تغلق المتحف بأكمله وعاود الاتصال بالشرطة في الحال
    Ulusal müzenin yıkılmasının ardından neredeyse beş ay geçmek üzere ve yıkıma neyin sebep olduğu ise meçhuliyetini hâlâ koruyor. Open Subtitles قريبا ستكون قد مضت خمسة اشهر منذ اليوم الذي حطم فيه المتحف الوطني، ورغم ذلك سبب الحادثة لا يزال مجهولا.
    Bir de, erken bir akşam yemeği için müzeden birileriyle buluşmam gerek. Open Subtitles أيضا، لا بد لي من تلبية بعض الناس من المتحف لعشاء مبكر.
    müzedeki muhabirimiz Max Brackett ile ilişkimiz kesildi. Open Subtitles لقد فقدنا الاتصال للحظات مع ماكس براكيت ينقل لنا من داخل المتحف
    Allenby'yi ise askeri müzeyi gezenler bilecek. Open Subtitles وستضطر الى الذهاب الى المتحف الحربى كى تكتشف من هو الينبى
    George Lucas tarafından yaratılmış bir müze, "Yıldız Savaşları" filmlerinin yapımcısı. TED تم تأسيس المتحف من قبل جورج لوكاس، مؤسس أفلام حروب النجوم.
    Bir daha onu hiç görmeyeceksin. Jill ve sen parayı alırken Jimmy ve ben Güzel sanatlar... müzesinde olacağız. Open Subtitles عندما تذهبين انتى وجيل للحصول على المال انا وجيمى سنكون فى المتحف
    Yolda Amerikan Müzesi'ne gittim, ve bir daha asla iyileşmedim. TED ذهبت في نزهة إلى المتحف الأمريكي، ولم أتراجع بعدها أبدا.
    belki müzelik bir parçaydı, ama ne asaletini kaybetti, Open Subtitles ربما كانت تحفة أثرية في المتحف ولكنها لم تفقد كرماتها
    Büyük Galeri. Burası cesedin bulunduğu yer. Open Subtitles أوه ، المتحف الرئيسى ، هذا هو المكان الذى وجدتوا فيه الجثه
    Benim toplumumdan çıkan birçok şeyin İngiliz Müzesine nasıl vardığıyla ilgili çok ilginç ve farklı bir hikaye anlatabilirim fakat bunun için zamanımız yok. TED استطيع ان احكي تاريخ شيق ومختلف عن كيفية وصول الكثير من تراث مجتمعي الى المتحف البريطاني، ولكن ليس لدينا الوقت لذلك.
    Bazı eşyaları hâlâ müzedeydi ve bu da onların arasındaydı. Open Subtitles ومازال المتحف لديه بعض من أشيائه هذه كانت من ضمنها
    Bunları daha dün aldım Pretoria'daki şirket müzesinden. Open Subtitles لقد وصلوا عليهم البارحه من أدراة المتحف فى بريتوريا
    girişindeki fıskiyeleri gördüğümde, şunu anladım; müzelere giden insanların bu fıskiyelere layık olduğu düşünülüyor. TED وعند الاستقبال في فناءهم لاحظت ان لديهم نافورة لانهم يعتقدون ان من يذهبون الى المتحف يستحقون نافورة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد