"المجرمين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• suçluları
• suçlu
• suçlular
• suçluların
• suçlularla
• suçlulara
• suçlulardan
• suç
• suçluyu
• suçlunun
• haydutlar
• katilleri
• katil
• suçluyla
• azılı

Ve hatta online suçluları bulabilsek bile çoğu zaman sonuç alınmaz.
و حتى اذا استطعنا ايجاد المجرمين في الغالب لا يوجد ناتج

Bir trafik polisinin şehirdeki tüm azılı suçluları... öldürdüğüne inanmamı mı istiyorsun? Kim?
أتتوقع مني ان أصدق أن شرطي سير يقتل كل عتاه المجرمين في المدينة؟

Sevgilin ve yanındaki 6 azılı suçlu senin sayende hapisten kaçtı.
ان تتركي الباب مفتوحاً لصديقك . و 7 من المجرمين معه

Artık bize daha önce erişmesi mümkün olmayan suçlular bize erişebilirler.
المجرمين الذين كانو لا يستطيعون الوصول لنا من قبل يستطيعون وصولنا

Generalin eşi olarak Sovyet suçluların cezalandırılması için dua edeceğim.
زوجة الجنرال سوف أصلي كل يوم كي يعاقب السوفيت المجرمين

Bir davalıyı diğer suçlularla birlikte aynı popülasyona naklederken kullanılır.
وهو نقل المدّعى عليه إلى الحبس العام مع بقية المجرمين

Şimdi, muhaliflerin yanına suçluları, eşcinselleri, ve akıl hastalarını da karıştırıyor.
الآن يحاول ابعاد المجرمين , والشواذ جنسياً والمرضى النفسيين عن البلاد

Evet, ben polisim. Senin gibi suçluları yakalamak için buraya geldim.
نعم ، أنا شرطي جاء إلى هنا للقبض على المجرمين أمثالكِ

İncelediğimiz suçların yüzde doksanında insanlar kapıyı açıp suçluları içeri davet etmiş oluyorlar.
تسعون بالمئة من الجرائم التي نحقق بها يفتح الناس الأبواب و يدخلون المجرمين

ABD ile suçlu iadesi mukavelesi bulunmayan bir memlekete yani?
وهي دولة غير مرتبطة بمعاهدة لتسليم المجرمين مع الولايات المتحدة؟

suçlu olan Waring, Francesco ve Rice ile Clayton adındaki kadınlar dışında, elbette.
مستثنيا المجرمين وارنج, وفرانسيسكو والسيدات التى تُطلق على انفسهن رايس و كلايتون بالطبع

Peşimde birkaç deli suçlu olduğu için biraz endişeli de.
انها فقط قلقة لأن هناك حفنة من المجرمين يردون قتلي.

suçlular, işler ters giderse diye çoğu kez güvenli bir mesken belirlerler.
المجرمين في العادة يبقون مقرات امنة ليرجعون له في حالة ساءت الأمور

suçlular her zaman olay yerine geri geldiğini söylerler ama bu aslında tam olarak doğru değil tabii salak değilsen.
إنَّهم دوماً ما يقولونَ بأنَّ المجرمين يعودونَ إلى مسرحِ الجريمة ولكنَّ ذلكـ في الواقعِ ليس صحيحاً, إلا إن كانوا حمقى

Polis, onun yokluğunun farkındaysa emin olun suçlular da farkındadır.
ولو علمت الشرطة بغيابه، فتأكد أن فئة المجرمين سيعرفون أيضاً

Yine de polis çoktan suçluların ölümünü tamamen incelemeye başlamış olmalı.
بأي حال، لا بد أن الشرطة مشغولة أصلًا بحوادث موت المجرمين

Vahşi suçluların bir noktadan sonra kendi imzalarını geliştirdiğini biliyoruz.
نعرف ان المجرمين العنيفين يطورون توقيعا عبر سلسلة من الجرائم

Evimize birini sokarsan olacağı budur. Oğlumuzun suçlularla gezmesine izin veriyorsun
هذا الذي يَحْدثُ متى تَركتَ إبنُنا يُصاحب المجرمين.

Her yazdığınız Google araması kaydediliyor ve bu suçlulara gönderiliyor.
كل بحث تجريه في قوقل يحفظ و يرسل الى المجرمين

Belediye başkanınız olarak, çocuklarımızı ve sokaklarımızı suçlulardan uzak tutmayı görev belledim.
كعمدة ، اعتبر هذا واجبي إبقاء المجرمين بعيدين عن أطفالنا وعن شوارعنا

Biz de onun birkaç eski suç ortağı üzerinden ona ulaşmaya çalıştık.
لذا عدنا لأحد كبار المجرمين إن أردت تسميتهم هكذا.

Madem ki bilinen bir suçluyu yakalayamıyorsunuz hepinizin maaşları ceza olarak benim olacak.
انت لا تستطيع القبض حتى على المجرمين العاديين ، جميع رواتبك رهينة لي.

Onların günlük davranışları bize, ne tür bir suçlunun yanlarına yaklaşabileceğini gösterecek.
سلوكهم اليومى سوف يخبرنا اى نوع من المجرمين قادر على الاقتراب منهم

Amerika'nın haydutlar tarafından yönetilmesine izin mi vereceğiz?
اتسمح بامريكا بان يحكمها ظغمه من المجرمين ؟

Bütün bu insanların önünde yemin ediyorum ki, o katilleri bulacağım, ve onları öldüreceğim.
أعدك أمام الجميع بأني سأجد المجرمين وأقتلهم جميعاً

Benim tanıdığım Amy dostlarını ve ülkesini bir katil için satmaz.
إيمى أنا أعرف بأنكى لن تبيعى أصدقاءك ولا بلادك لبعض المجرمين

Az önce bir grup suçluyla beraber, "5.seviye"den kaçtım.
لقد هربت للتو من المستوى الخامس مع هؤلاء . . المجرمين