çiftlik sahiplerini anlatmak için Avrupa'daki meyveleri yerleştirdim. | TED | ثم أضفت الفاكهة من أوروبا لأصحاب المزارع |
fakat o ilk karşılaşmada bende en büyük etkiyi yaratan, zeki ve matrak olmasıydı; ve bir çiftlik çocuğu gibi görünüyordu. | TED | ولكن ما كان له الأثر الأكبر علي في هذا اللقاء الأول أنه كان ذكياً ومضحكاً. وكان يشبه أولاد المزارع |
Amerika'da son tarım sayımına göre bir çiftçinin yaş ortalaması, 58,3. | TED | فمتوسط عمر المزارع في أمريكا، وفقاً لأخر تعداد للمزارعين هو 58.3. |
Farmer, erişkin bir erkeği oturma odasında, yerde baygın bulmuş. | Open Subtitles | حدد المزارع ذكر بالغ فاقد الوعي على أرضية غرفة الجلوس |
Peki yarın bana diğer çiftlikleri getirmek için zamanınız olacak mı? | Open Subtitles | الان , هل لديك وقت بالغد لتريني تلك المزارع الاخرى ؟ |
Nüfusu komşu çiftlikler arasında dağıtabilir ya da yalnızca hizmetten alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا توزيع السكان على المزارع المجاورة، أو سحبهم من العمل .. |
Gençler çiftlik veya kırsal alanlarda yaşamak istemiyorlar. | TED | الشباب لا يريدون أن يعيشوا في المزارع وفي المناطق الريفية |
Çocukluğunda bir çiftlikte yaşamayı hayal edermiş, bu yüzden kendine çiftlik hayvanları verildiğinde onları hevesle kabul ediyor. | TED | ترعرعت وهي تتمنى أن تعيش في مزرعة لذا عما أتيح لها تبني حيوانات المزارع المحلية، أحضرتهم لدارها بكل حماسة. |
çiftlik hayvanlarına aşırı dozlarda antibiyotik veriyoruz. | TED | فإننا نُطعم حيوانات المزارع بجرعات هائلة من المضادات الحيوية. |
Sadece bir çiftçinin ürününe yaptığı gibi sağlıklı büyümenin gerçekleşebileceği ideal ortamı hazırlayabiliriz. | TED | كل ما تستطيع فعله، مثل المزارع هو خلق الظروف التي ستسمح ببدء الازدهار. |
Satıcı etrafına bakar, şaşırmıştır... ve çiftçinin karısına arkasını döner...: | Open Subtitles | نظر البائع حوله وهو حائر :والتفت إلى زوجة المزارع وقال |
Farmer' Bounty'i denediğinizde, eminim ki sizde aynı fikirde olacaksınız. | Open Subtitles | و اعلم انكم ستوافقونى الراى عندما تجربون المزارع بونتى مع مذاق الزبدة الطبيعية فى كل قضمة |
Herkes Farmer's Bounty'nin gerçek tereyağındaki gibi zengin, taze sütlü ve gerçek tadını denemeli. | Open Subtitles | كل شخص يجب أن يجرب المزارع بونتى مع المذاق الحقيقى الغنى الدسم للزبدة الحقيقية |
Orada bozulan onca kitaba çok üzülmüştüm, çünkü yok olan şey bilgiydi. Ve server çiftlikleri veya data merkezleri | TED | وقد حزنت جداً على الكتب التي ذهبت هباء , لأنها كانت تحتوى معلومات قد دُمرت . وخادم المزارع , أو مراكز المعلومات |
Bu ormanların çoğu şehirler ve tarım alanları için yok edilmiştir. | Open Subtitles | و أكثر من غيرها، فقد ملأت هذه الغابات بالمدن و المزارع |
Bir zaman güzel olan şehir, parçalara ayrıldı, kırsal kesim çoraklaştı, çiftlikler terk edildi. | TED | المدينة التي كانت جميلة سابقًا قد انهارت، وأُجدب الريف، وهُجرت المزارع. |
çiftçi kılığında ya da deriler içinde gelebilirim, derim ve şimdiye kadar kimse çiftçiyi tercih etmedi. | TED | يمكنك مشاهدتي كمزارع , او في ملابس جلدية, ولم يقم اي احد باختيار المزارع على الاطلاق |
Böylece diğer çiftliklerde ezilen yoldaşlarımız zincirlerini kıracaklar ve hayvanların devrimine katılacaklar. | Open Subtitles | لكي يتسنى للحيوانات المضطهدة في المزارع الاخرى كسر قيودهم والالتحاق بثورة الحيوانات |
Bölgede ne kadar aile çiftliği olduğundan haberin var mı? | Open Subtitles | حسناً، جدياً، هل تعلمين كم عدد المزارع العائلية بهذه المنطقة؟ |
çiftliklerden gittiler okullardan, fabrikalardan. | Open Subtitles | من المزارع ذهبوا؛ منالمدارس، من المصـانع |
15 yıl içinde, bu eski çiftçi... babamın dinmek bilmez kumar merakı yüzünden topraklarımızın en kıymetli bölgelerini eline geçirdi. | Open Subtitles | خلال 15 سنة ، هذا المزارع السابق سدد عدداً من ديون أبي في المقامرة مكّنه ذلك من انتزاع أفضل أراضينا |
Iolaus çiftçiye yardım etmek için geldi, bunu benim yapmam gerekirdi. | Open Subtitles | إيولوس ساعد المزارع بما كان يجب أن أفعله أنا |
Ve testler civardaki çiftliklere yayılıp yayılmadığını belirlemek için devam ediyor. | Open Subtitles | يتم إجراء اختبارات لتحديد ما إذا كان موجودا في المزارع القريبة |
Çocuklarınızın oynadığı tarla ve dereleri düşünmenizi isterim. | Open Subtitles | أرجو أن تفكروا فى المزارع والجداول التى بلعب فيها أبناءكم |