Biz de bu sırada cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi hakkında | TED | وفي هذه الأثناء، نواصل الحديث عن المساواة بين الجنسين وتمكين المرأة. |
Ancak kadın ve erkek eşitliği konusunda Hindistan'ın hala alması gereken çok yol var. | TED | ولكن ما تزال الهند تحتاج إلى بذل المزيد من الجهود من ناحية المساواة بين الجنسين. |
Eğer hükümet dışı bir organizasyonda savaşıyorsanız, cinsiyetler arasındaki eşitliği seversiniz. | TED | و إذا كنت تكافح في إحدى المنظمات الغير حكومية, ستحب المساواة بين الجنسين. |
30 yıl boyunca eşitlik için verilen mücadeleye liderlik ettiniz. | Open Subtitles | لقد قمت بقيادة معركة المساواة بين الأجناس لمدة 30 عام |
feminizm uğruna biraz sür sürüştür, bu işler öyle olur. | Open Subtitles | التلميع قليلاً من أجل مصحلة المساواة بين الجنسين , فلتكن |
Cinsiyet eşitliğine destek veren erkeklere yardımcı olmak için buradayım. | TED | انا هنا لتجنيد الرجال لدعم المساواة بين الجنسين. |
Malavi en yoksul ülkelerden birisi, çok yoksul, burada cinsiyet eşitliği konusu kuşkuludur. | TED | مالاوي من أفقر الدول فقيرة جدا حيث المساواة بين الجنسين أمر مريب |
Bizi cinsiyet eşitliği için bir dönüm noktasına doğru götürüyor. | TED | والتي تحثنا على تحقيق المساواة بين الجنسين. |
Cinsiyet eşitliği kadınlarla ilgilidir, değil mi? | TED | المساواة بين الجنسين موضوع للنساء، صحيح؟ |
Ama bunun ötesinde, cinsiyet eşitliği biz erkeklerin de çıkarına. | TED | ولكن أكثر من هذا، المساواة بين الجنسين هي أيضاً في مصلحتنا كرجال. |
Bunu cinsiyet eşitliği için ayağa kalkarak cesaretin görmezden gelinemez etkisiyle yapabiliriz. | TED | وبوسعنا فعل ذلك عن طريق تصرفات شجاعة من دون تجاهل، دفاعًا عن المساواة بين الجنسين. |
Birkaç cinsiyet eşitliği indeksi ve Arap dünyasındaki bazı neticeleri sundum. | TED | لقد قدمت بعض مؤشرات المساواة بين الجنسين، وبعض الاستنتاجات حول العالم العربي. |
Burada kendi kişisel ilişkilerini-- çalışma arkadaşları ve eşleriyle olan kendi cinsiyet eşitliği deneyimlerini açıkca paylaştılar. | TED | و هناك ناقشوا علاقاتهم الشخصيه على الملىء و تجربتهم بخصوص المساواة بين الجنسين بين زملاء العمل و الشركاء |
Kadınlar ataerkilliği destekleyebilirler, tıpkı erkeklerin cinsiyet eşitliği için savaşabileceği gibi. | TED | فللنساء أن يؤيدن النظام البطريركي، كما للرجال أن يؤيدوا الكفاح من أجل المساواة بين الجنسين. |
Aralarındaki bağlantı genellikle göz ardı ediliyor fakat cinsiyet eşitliği dünyaya meydan okumamızda anahtar niteliğinde. | TED | وكثيرًا ما يتم إغفال الصلة بينهما، لكن المساواة بين الجنسين هي الحل الرئيسي لتحدي الكوكب الذي نواجهه. |
Dağlık coğrafya ve göçebe yaşam tarzları kendi eşitlik anlayışlarını oluşturdu. | TED | نمط حياة السكوثيون القاسي وكونهم بدو رُحل، شكّلا معا نوعًا من المساواة بين الرجال والنساء. |
Uygarlık Tarihi öğretmenim Mr. Warchowski diyor ki 20 yıl içinde cinsiyetler arası eşitlik bir mesele bile olmayacak. | Open Subtitles | أتعلمى ,أن مدرس الأنسانية السيد وارتشووسكي، يقول أنه فى خلال 20 سنة المساواة بين الجنسين لن تكون مشكلة |
Problemin bir parçası da feminizm. | Open Subtitles | أظن أن جزء من المشكلة هو المساواة بين الجنسين. |
Tezimi kadim kabile kültürlerindeki feminizm ve marjinal erkek kavramı üzerine yapmıştım. | Open Subtitles | لقد أنجزت أطروحة الدكتوراه في علم المساواة بين الرجل والمرأة وفكرة الرجل الهامشي في الحضارات القبلية القديمة |
Devam edecek olursam bu toplumumuzun cinsiyet eşitliğine yaklaştığını mı gösterir? | Open Subtitles | كما كنت أقول، هذا هو علامة أن مجتمعنا هو المساواة بين الجنسين يقترب؟ |
- Cinsiyet eşitliğine daha 200 yıl var. | Open Subtitles | تفصلنا 200 سنة عن المساواة بين الرجل والمرأة. -تقول 200 سنة فقط؟ |