Ve bence tiyatro tam olarak ışık ile hayatı iyileştirebileceğimiz bir yer. | TED | وأعتقد أن المسرح هو المكان الذي يقوم فيه الضوء حقاً بتعزيز الحياة |
Şimdi, eşim Michal'den, sahneye benimle birlikte gelmesini ve bir resim oluşturmasını rica edeceğim, çünkü bütün olay resimlerde. | TED | لذلك أطلب من زوجتي ميشيل أن تأتي معي علي المسرح لعمل صورة واحدة معكم، لأن كل شيء متعلق بالصور. |
Doğu Virginia'daki bir çim festivalinde sahnede durup bahçe sandalyelerinden oluşan denize baktığımda ve Çince bir şarkı söylemeye başladığımda görüyorum. | TED | رايت ذلك عنما كنت على المسرح في احتفالية فن البلوجراس في شرق فيرجينيا ونظرت الى مشهد الكراسي وانتقلت الى اغنية صينية |
Çok kolay. Sonrasında sahne korkusu hakkında bir şarkı yazmaya başladım. | TED | أمر سهل. لذا بدأت بكتابة أغنية عن المعاناة من رهاب المسرح. |
Hey, hiç sokağın sonundaki şu küçük tiyatroya gittin mi? | Open Subtitles | هاى ،هل دخلت من قبل المسرح الصغير الموجود بنهاية الطريق؟ |
Bu başarılı ortaya çıkışlarınla tiyatroda kendine kariyer yapmayı düşünebilirsin. | Open Subtitles | حسب ظهورك واختفائك يجب أن تبحث عن عمل في المسرح |
Bu da bana konuşmayı bırakıp sahneden inmemi hatırlatan bir slayt. Teşekkür ederim. | TED | وهذه الشريحة لتذكيري بأنه عليّ أن أتوقف عن الحديث وأغادر المسرح. شكرًا لكم |
Bu bozuk tempo ve kara mizah onun belirgin özelliğiydi ve Absürt tiyatro akımında popüler bir tarz oldu. | TED | هذه كانت سمة خاصة بأسلوبه الذي يتضمن وتيرة غير متوازية والكوميديا السوداء، والذي انتشر في كافة أنحاء المسرح العبثي. |
O yüzden bugün, sizlere tiyatro ve teknoloji arasındaki ilişkiden bahsetmek istiyorum. | TED | لذا اليوم أريد أن اتحدث معكم عن العلاقة بين المسرح و التكنولوجيا |
Hayatım için tiyatro patronun yaptığı gibi endişe mi edeyim? | Open Subtitles | واعيش كل عمري في قلق ؟ مثل صاحب المسرح ؟ |
Hadi tatlım, sen de gel. Daha önce sahneye çıktın mı hiç? | Open Subtitles | هيا يا عزيزتي, إلقي نظرة هل كنتِ على خشبة المسرح من قبل؟ |
Hep birlikte rakip Choi Dal Po'yu sahneye davet edelim. | Open Subtitles | دعونا نرحب منافسه لدينا، تشوي دال بو، إلى خشبة المسرح. |
Bilirsiniz, Bir kişi sahnede, yardımcısı izleyicilerin içinde, genellikle bir fahişe, | Open Subtitles | كما تعلم شخص على خشبة المسرح ومساعد من الجمهور عادةً جميلة |
Chicago'dan otobüsle gelirken bile bu akşam sahnede oynadığımdan daha iyi oynadım. | Open Subtitles | كنت أفضل على الحافلة القادمة من شيكاجو.. مما كنت على المسرح الليلة |
5 dakikaya kadar sahne alıyorum ve benim İtalyan sahne arkasında bekliyor. | Open Subtitles | سأظهر على المسرح خلال 5 دقائق ورجلى الإيطالى ينتظر فى حجرة الملابس |
Oh, onu kimse görmemiş. Kuşkusuz, henüz sahne kapıcısına sormadım. Onu bulamıyorum. | Open Subtitles | لم يراه أحد بالطبع لم أرى بواب المسرح فأنا لا أعثر عليه |
Seni tiyatroya, sinemaya götürdüm. Daha önce hiçbir kıza bu kadar iyi davranmadım. | Open Subtitles | ذهبنا إلى المسرح والسينما لم أكن لطيفا أبدا مع أي فتاة من قبل. |
Yine yasal bir tiyatroda sahne aldığım için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمّسة جداً لأن أعود إلى المسرح الشرعي مرة أخرى |
İsterseniz beni kovabilirsiniz. Ses: Gerzek herif, in şu sahneden. | TED | تستطيع القيام بدور المقاطع. صوت: أيها الغبي، ترجل عن المسرح. |
sahnenin orta yerindeki bir boşluktan aşağılara inen bir çizgi. | Open Subtitles | أرسم الأقواس سمفونية تحرك الأعماق أو يأتي بقفزة على المسرح |
Tiyatronun içinde öyle bir kasılarak yürüyor ki,sanki oralar onun sanırsın. | Open Subtitles | الطريقة التي كانت تتقافز بها في أرجاء المسرح كأنها تملك المكان |
George Wolf Tiyatronun başına yeni geçmişti ve tiyatroyu değiştirmek istiyordu. Tiyatronun daha çekici, kentsel ve kapsamlı bir yer olmasını istiyordu. | TED | واستلم جورج وولف مهامه من مدير آخر وأراد أن يغير المسرح أراد أن يجعله حضريا وصاخبا ومكانا شاملا |
Bana anlattığına göre tiyatrodan sonra arkadaşlarıyla sık sık birahaneye gidermiş. | Open Subtitles | غالبا وبعد المسرح , اخبرني الآتي ذهب مع صديق الى برستوب |
Benim için inşa edeceğin o güzel Sahneyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكُر يا أبي؟ المسرح الجميل الذي أردت أن تبنيه لي |
Bunu öğrenmek için, üç şeye baktım. Seçmeniz gereken temaya baktım. Nasıl sunulması gerektiğine ve sahnedeki görselliğe baktım. | TED | ولمعرفة هذا، نظرت في ثلاثة أشياء. نظرت في الموضوع الذي يمكنك إختياره. ونظرت في كيفية تقديمك له ومنظر المسرح. |
Yani, bu filmi izleyen tüm Siyah Amerikalılar sinema salonlarını terk edecek. | Open Subtitles | هذا يعني أن كل أمريكي أفريقي يشاهد هذا الفيلم حالياً سيغادر المسرح |
Başkent! Harika. Ve bu Tiyatroyuda seviyorum, the Warner Tiyatrosu. | Open Subtitles | انه شيئ عظيم , احب هذا المسرح , مسرح وارنر |