Ama ilginç olan tarafı, ilk gidecek olanların ticari adamların olması. | TED | لكن الشيء المشوق هو أن القطاع التجاري هم من سيذهب أولاً. |
Diğer ilginç şey de, çizgili kas - bir çok rapor, çizgili kasın zarar görmesi ile çizgili kasta metastatik tümör oluşumu arasında bir ilişki olduğunu yazıyor. | TED | والشيء المشوق الآخر هو هناك عدّة تقارير انه عندما تتأذى العضلات، فإن هذا يساعد على انتشار السرطان للعضل. |
İşin ilginç yanı, insanların sigara içme hakkında nasıl konuştuğunu anlamanız için öncelikle, "içmek" derken neden bahsettiklerini anlamanız gerekiyor. | TED | الشيء المشوق هو، اذا أردت فهم كيف يتحدث الناس عن التدخين، يجب أن تفهم أولاً ما يعنون عند قول "التدخين". |
İlginç, çünkü özsaygımız zaten yara almış durumda. | TED | ومن المشوق أننا نفعل هذا، لأن ثقتنا بأنفسنا مدمرة بالأساس. |
Ama aslında benim için neredeyse bu iki üründen daha ilginç olan şey, insanların bunlardan nasıl haberdar olduğu. YouTube gerçekten tek bir kişinin bir fikri tüm dünyaya duyurabilmesinin | TED | ولكن، بالنسبة لي، المشوق في الموضوع أكثر من هذين المنتجين هو كيفية تعرف الناس عليهما يو تيوب قد غير الطريقة، أو السرعة |
Şu an ilginç olan şey, daha iyi şeyler bilmemiz. | TED | لكن الأمر المشوق هنا هو أننا نتعرف على هذه الأمور بشكل أفضل |
Ve vücudun nasıl koktuğunun vücut bağlamı dışında algılandığını duymak ilginç oluyor. | TED | ومن المشوق سماع كيف أن رائحة الجسم تدرَك خارج بيئة الجسم. |
İlginç bölüm, ilk buluşmamızda yemeği o ödedi. | Open Subtitles | الجزء المشوق هو: في اول موعد لنا هي قامت بدفع فاتورة العشاء. |
Hackleyememiş ama esas ilginç olan şey ise laptopun nerede bulunduğu. | Open Subtitles | لم يدخل أبداً، لكن المشوق بشأن الحاسوب هو أين كان |
Sahte ağlayışının gerçek ağlayışından nasıl farklı olduğunu görmek ilginç olacak. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد سأحضرها سيكون من المشوق رؤية الإختلاف بين بكاءه المزيف و بكاءه الحقيقي |
Ama sana bu kafenin en ilginç yanını söyleyeyim. | Open Subtitles | ولكن دعنى أخبرك الشئ المشوق أكثر فى هذا المقهى |
Bu yenilik, açıkçası -- yeniliğin Afrika'dan çıkması çok ilginç. | TED | هذا النوع من الإبتكار هو بصراحة شديدة-- من المشوق أن يأتي من أفريقيا |
Ona ilginç olan kısmı anlatmak istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريدين إخبارها بالجزء المشوق ؟ |
Babanı tarif ederken kullandığın aynı kelimeyi kullanman ilginç: | Open Subtitles | من المشوق أنك استخدمت ذات الكلمة ...لوصف والدك |
Yapılacak en ilginç şey gibi geldi bir an. | Open Subtitles | كان يبدو أنه الأمر التالى المشوق لفعله |
Yapılacak en ilginç şey gibi geldi bir an. | Open Subtitles | كان يبدو أنه الأمر التالى المشوق لفعله |
İlginç olan ise kasanın delinmemiş olması. | Open Subtitles | الجزء المشوق أن الخزنة لم تثقب |
O dizüstü bilgisayarda bu kadar ilginç ne var? | Open Subtitles | ما الشيء المشوق في هذا المحمول؟ |
Bu yüzden projeyi Kickstarter'a koyduk, ve söylemekten mutluluk duyarım ki, birçok insanın desteğiyle, -sadece burada değil internet üzerinden insanlar da- BRCK için marşa basıldı. ve şimdi onu pazara açma olan ilginç kısım başlıyor. | TED | لذلك وضعناها في كيكستارتر، وأنا سعيدة لأقول أنه بمساعدة الكثير من الناس، ممن ليسوا من هنا ولكن على الأنترنيت أيضا، تم وضع BRCK على كيكستارتر، وقد بدأ الآن الجزء المشوق لإحضار هذا إلى الأسواق. |
Bulduğumuz diğer ilginç şey, CMU'daki şifrelerle Mechanical Turk-kaynaklı şifreleri karşılaştırdığımızda çok fazla benzerlik gördük ve bu araştırma yöntemlerimizi doğrulamaya yardımcı oldu ve Mekanik Türk kullanarak şifre toplamanın çalışma yapmak için geçerli bir yol olduğunu gösterdi. | TED | الأمر المشوق الآخر أننا اكتشفنا عند مقارنة كلمات مرور الأشخاص في جامعة كارنجي ميلون مع مولد كلمات مرور خدمة العمال الآليين أن هناك تشابهًا كبيرًا وساعد هذا على توثيق طريقة بحثنا وبين أن جمع كلمات المرور باستخدام دراسات العمال الآليين تلك هي طريقة صالحة بالفعل لدراسة كلمات المرور |