ويكيبيديا

    "المعايير" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • standartları
        
    • standart
        
    • kriterlere
        
    • Standartlar
        
    • standartlara
        
    • kriterler
        
    • standartların
        
    • kriterleri
        
    • standartlarına
        
    • çıtayı
        
    • kriteri
        
    • standartlarını
        
    • kriter
        
    • tanıma
        
    • kritere
        
    standartları ve ürünleri kullanıyoruz, tavsiyelerde bulunuyoruz, yani iletişimin güvenliğini korumak bizim için oldukça önemli, tıpkı diğer insanlar için olduğu gibi. TED نستعمل المعايير و نستعمل المنتجات التي نوصي بها, لذا من مصلحتنا ان نبقي اتصالتنا محميه بنفس الطريقه التي يجب حمايه الاخرين بها.
    Eğitim kurumları standartları ve performansı yükseltmek için sıralamanın açıkça yapıldığı ve ölçülerin kullanıldığı ilk yerdir TED التعليم هو الميدان الأول حيث المقاييس تظهر بشكل عام وحيث تستخدم القياسات كأداة لتحسين المعايير والآداء
    Dergi ne kadar iyiyse standart o kadar yüksektir. TED كل ما كانت الصحيفة أفضل، كل ما كانت المعايير أعلى
    Çok ilginç, o kütüphanede yalnızca bir molekül bu kriterlere uydu ve o molekül de Halocin çıktı. TED من المثير للاهتمام وجود جزيء واحد يطابق هذه المعايير في المكتبة فقط، وتبين أن هذا الجزيء هو الهالوسين.
    Bir adım daha yukarı çıkarsanız çiftçilere gelirsiniz, kozmetik Standartlar yüzünden zamanı gelince hasatlarının üçte birini hatta daha fazlasını atarlar. TED اصعدوا خطوة واحدة، و ستصلون للمزارعين، الذين يتخلصون من ثلث وأكثر من حصادهم بسبب المعايير الجمالية.
    Fakat biz yerleşmiş standartlara daha fazla güvenemeyiz. TED ولكننا لا نستطيع ببساطة الوثوق المعايير المعمول بها.
    Bu sabah buraya gelmeden önce bu kriterler zaten aklının bir köşesindeydi sanırım. Open Subtitles اظن انه عرف انه اراد تلك المعايير قبل ان يأتي هنا هذا الصباح
    Bizler uluslararası standartların çalıştığını iyi biliyoruz, lakin biz onlara tabiyiz. TED نحن نعلم أن هذه المعايير الدولية تنجح لأننا بالفعل لدينا واحدة.
    Seçeneklerim hakkında düşündüğümde hangi kriterleri kullanmam gerektiğini, nasıl karar vereceğimi bilmiyordum. TED عندما كنت أفكر بالخيارات المتاحة أمامي بصراحة لم أكن أعرف كيف أتخذ القرار ما المعايير المتبعة لاتخاذ القرار.
    Buradan yola çıkarak, şehirleri bu daha yüksek çizgiye çekecek Ekolojik Performans standartları adlı çalışmayı hazırladık. TED لذلك نحن خلق ما يسمى معايير الأداء البيئي، لإنقاء المدن ضمن هذه المعايير العالية.
    Ailem kütüphane standartları hakkında hiç konuşmaz. Open Subtitles عائلتي لا يتحدثون إطلاقاً عن المعايير المكتبية
    Chilton, Amerika'daki okullar arasında akademik standartları çok yüksek olan okullardan biridir. Open Subtitles تشيلن لديها أعلى المعايير الأكاديمية على كل مدارس أمريكا
    Bayan Fulsom, Bay Darling'e aşırı erdemlik taslamada kendi için bile standartları aşan bir hakaret mektubu gönderdi. Open Subtitles الآنسة فولسوم بعثت رسالة غاضبة إلى السّيد دارلنج الذي وضع المعايير الجديدة من التزمت، حتى لها
    Evet, işe girdiğimden beri standart prosedüre nasıl uyduğumu biliyorsun. Open Subtitles نعم، أنت تعرف كيف أنني تابعت المعايير منذ الوقت الذي بدئت فيه العمل بدوام جزئي
    Diplomasi, şefkat, standart, adet, gelenek. Open Subtitles الدبلوماسية، العاطفة، المعايير السلوكيات، التقاليد
    Yani insanların normalde sevdiği bütün kriterlere sahiptirler. TED إذن فهي تجمع كل المعايير التي يحبها الناس عادةً
    Ağzımın tadı kaybolduğundan değil hangi kriterlere göre hüküm vereceğimi bilemiyorum. Open Subtitles أنا لم أعد أقل ثقة في ذوقي فحسب, لكن لا أستطيع أن أذكر المعايير التي أسّست عليها رأيي.
    90'larda onüçüncü Bu gerileme Standartlar düştüğünden değil başka alanlarda çok hızlı yükseldiklerindendi. TED وفي التسعينات بالمرتبة 13 ليس لأن معاييرها قد تدهورت بل لأن تلك المعايير تطورت بسرعة مذهلةفي باقي العالم.
    Doug için, hepsi standartlara sıkı sıkıya bağlı olup insanlara yumuşak olmadan geçiyordu. TED بالنسبة لدوغ تعلق الأمر بالصرامة في المعايير والتسامح مع الناس.
    Licklider bunu, insanları hedefler koyarken hipotezler hazırlarken, kriterler belirler ve değerlendirmeler yaparken izleyip sezgisel bir şekilde fark etti TED لاحظ ليكليدر ذلك بشكل حدسي، البشر المتفكرون يحددون الأهداف ويصيغون الفرضيات، ويحددون المعايير ويجرون التقييم.
    Rastgele otoriteye veya yerel geleneklere göre seçilmiş olan eski standartların yerini matematiksel ve doğal ifadeler almıştır. TED المعايير القديمة المبنية على سلطات تعسفية أو التقاليد المحلية تم استبدالها بعلاقات مستمدة من الرياضيات والطبيعة.
    Kiracılar çekilişle seçilirler... ama spesifik gelişim için önce kriterleri görmeniz gerek.. Open Subtitles سيتم اختيار المستأجرين بسحب القرعة.. لكن أولاً يجب أن تحققوا المعايير .. المعايير الخاصة بالمطورين..
    Güney Hindistan standartlarına göre fazla açık tenli olduğunu söylemeliyim! Open Subtitles لابدّ أن أقول بأنّها بيضاء جدّاً حسب المعايير الهنديّة الجنوبيّة.
    çıtayı alçak tutuyorsun demek. Open Subtitles يبدو أن المعايير لتعليق الدرجة على البراد قد انخفضت
    Ve konuşmayı, kendi fikirlerimiz üzerine tartışmaktan en iyi fikirleri belirleyecek objektif kriteri bulmaya taşıyor. TED وغير مسار المحادثة من الجدل بشأن آرائنا لمحاولة وضع المعايير الموضوعية من أجل تحديد أفضل الأراء.
    İnsanlar, kendi norm ve standartlarını belirtebilecekti. Çünkü resmi topluluklarda geçerli olan Standartlar, gayri resmi olanlarda işe yaramıyor. TED وبإمكانهم المجيء بقواعدهم ومعاييرهم، لأن المعايير التي تصلح للمواطنين الرسميين لا تصلح لغير الرسميين.
    Sörf tahtasının su hareketine dair fizik koşullarını etkileyen o kadar çok farklı kriter var ki. TED هناك الكثير من المعايير المختلفة التي تؤثر على كيفية تحرك ألواح الركمجة على الماء.
    Şüphelinin yaşadığı yeri bildiğini söylüyor, tanıma da uyuyor. Open Subtitles انه يقول انه يعرف اين يعيش الجاني و انه يناسب المعايير
    Çünkü, gemide bu kritere uyan sadece bir adam var ve o sensin. Open Subtitles لأن هناك فقط شخص واحد على متن المنصة والذي يلبي هذه المعايير وهذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد