"الموتى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ölüler
• Ölülerin
• ölüleri
• Ölü
• ölüm
• ölülerle
• Ölüyü
• ölen
• ölülere
• Ölünün
• ölmüş
• ölülerden
• öldü
• Dead
• ölümden

"Ve gün gelip de cehennemin kapıları açıldığında Ölüler yürüyecek bu dünyada."
وفي يوم فتح أبواب الجحيم في ذلك اليوم سيمشي الموتى على الأرض

Bir zamanlar, insanlar birisi öldüğünde ruhunu bir karganın Ölüler ülkesine taşıdığına inanırlardı.
اعتقد الناس بالسابق بأن الشخص عندما يموت يحمل غراب روحهم إلى أرض الموتى.

Ölülerin yaşanlar arasında dolaştığı bir dünyaya geri dönmeyi gerçekten istiyor musun?
أتريد حقـّاً العودة إلى عالم ' ' يسير بهِ الموتى بين الأحياء؟

Haklı davaları ölüleri bile harekete geçirir. Silaha sarılıp kanlı savaşa atılmaya zorlar.
فإن الثأر يملئ قلوبهم وقضيتهم بمقدورها أن تثير حماس الموتى للاشتراك في القتال

Bilmeliydin. Ölü cüce şakası, yumuşak testere. Hepsi onun icadı.
لابدّ عليك أن تعلم، الموتى الأقزام، المنشار اللّين، كلّها إختراعه

Ve 2005 ila 2015 yılları arasında eroinden ölüm sayıları dört kat arttı.
وبين عامي 2002 و 2015، ازداد عدد الموتى من تعاطي الهيرويين بستة أضعاف.

Bu arada, bu ölülerle konuşma işi aslında pek de büyük marifet sayılmaz.
بالمناسبة ، فإن التحدث مع الموتى ليس بذلك العمل الكبير.

Bu pislik, aşağılık domuz Ölüler Şehri'nin yerini mi biliyor?
هل هذا الوغد الحقير يعرف الطريق الى مدينة الموتى ؟

Bu tepeyi geçer geçmez Ölüler ormanının yakınına varmış olacağız.
عندما نصل لقمّة التلّة سنكون قد اقتربنا مِنْ غابة الموتى

Sadece Ölüler iiçin çabalamıyorum aynı zamanda kötülükle de savaşıyorum.
ليس فقط من أجل الموتى ولكن أيضا للقتال مع الشر

Toprak ve suyla, Ölüler ve pirinç tarlalarıyla yaşayan ellerle, bir insan yapabiliriz.
مع التربة والماء مع الموتى وحقول الرز بأيدٍ مفعمة بالحياة نستطيع بناء إنسان

Ölülerin ruhlarını rehber edinen her kadın ve erkek infaz edileceklerdir...
أي رجل أو امرأة من يستشير أرواح الموتى سيكون عرضة للموت

Ölülerin Ölü kalacaklarını düşünecek kadar toy veya dar görüşlü değilim.
أنا لست صغيراً أو محدوداً جداً لأفترض أن الموتى يبقون موتى

Alarmım ölüleri uyandırmadan önce ben de bunun kökenini belirliyordum.
كنت قادرة على تحديد مصدره قبل أن يوقظ إنذاري الموتى.

Bu mezarlıklar, ölüleri anmak için kalıcı yerler yaratmıştı.
أوجدت هذه المدافن أماكن دائمة لإحياء ذكرى الموتى.

Ölü biri tek birşey bilir... hayatta olmanın daha iyi olduğunu.
الموتى يعلمون شيئاً واحداً فقط هو أن الحياة أفضل من الموت

Peder, Ölü için dua ederken bir Damien Karras'tan bahsettin.
أبتي .. لقد ذكرت داميان كاراس في صلاتك على الموتى

Filmlerde buraya ölüm evi diyorlar ama siz böyle demiyorsunuzdur herhalde.
في الأفلام يطلقون على هذا منزل الموتى الشباب يطلقون عليه هذا

Ama son zamanlarda en popüler hale gelen şeylerden biri de şu ölülerle konuşma olayı.
لكن الشيء الوحيد الذي حقق عودة كبيرة مؤخرا فقط، وهذا هو عمل التحدث مع الموتى.

Ölüyü uyandırmak için körfezin karşısına bir ulak göndermeliyiz Lordum.
لننهض الموتى يا سيدي يجب أن نُرسل رسول عبر الخليج

Geçen üç yılda orada ölen insan sayısı Suriye'de ölen sayısından daha fazla.
إذ أن عدد الموتى فيها طيلة السنين الثلاث الماضية أكثر من سوريا.

Hükümet sözcüleri, koşulların değişmediği sürece, cesetlerin, yaşayan ölülere dönmeye devam edeceğini söyleyerek halkı uyarıyor.
هو السبب في ،تحول الموتى إلى آكلي لحوم البشر كل الذين يموتون ،خلال هذه الفترة

Ölünün arkasından konuşmak olmaz ama bu karı iyice başa bela olmaya başladı.
،أكره التحدث بسوء عن الموتى ولكن هذا يتحوّل إلى .ألم حقيقي في مؤخرتي

Daha önce bu kadar çok ezilmiş ya da ölmüş insan görmemiştim.
لم أرى من قبل هذا الكم من الناس المهترئون وكثير من الموتى

Yani ölülerden bir Dalek ordusu yarattın.
وهكذا خلقت جيشاً من الداليك من أجساد الموتى

Şehrimizde neredeyse her çarşamba öldü sanılan insanların gizlice yaşadığını öğreniyoruz.
الموتى في مدينتنا يتضح أنهم أحياء في السرّ كل أربعاء تقريبًا.

Grateful Dead'in civarında yaklaşık 1 yıl geçirdim.
l'd فقط صَرفَ في السّنة المتابعة حول الموتى الشكورين.

Anlıyorsunuz ya, oyuncaklarımı ölümden döndürürken özel yeteneklerini tecrübe etme fırsatı buluyorum.
ان جمعي للدمى من عالم الموتى اقدر ان اجرب مواهبهم الخاصة جدا