Çukur kırpıntılar bu standarda dahil edilmeli çünkü seçmenin niyetini ortaya koyuyorlar. | Open Subtitles | يجب أن تدرج التشاد المدمل ضمن هذا المبدأ لأنها تمثل نية الناخب |
- Eğer bir seçmen kayıpsa ne olursa olsun, seçmenin binadan çıkıp çıkmadığını öğrenmek senin görevin. | Open Subtitles | الأمر راجع اليكم لمعرفة ما إذا كان أو لم يكن الناخب في الواقع، قد غادر المبنى |
- Eyalet davasından beri Florida Temyiz Mahkemesi, seçmenin niyeti ayırt edilebiliyorsa kendisine söyleneni yapmadıysa bile oyunu sayılması gerektiğini ortaya koymuştur. | Open Subtitles | ولاية (دابي في)، أقرت محكمة فلوريدا العليا أن نية الناخب يمكن تمييزها، حتى لو لم يفعلوا مايطلب منهم، |
Değişken kindarlar, kararsız seçmen grubunun kardeşi- onlar sadece karar veremiyorlar! | TED | الحاقد المتقلب هو شقيق الناخب المتقلب -- لا يستطيعون إتخاذ قرار! |
Orada, fiilen sadece bir kişi oturuyor, seçmen kişi de o. | Open Subtitles | هناك رجلٌ حقيقيٌ وحيد يعيش هناك, وهو الناخب |
Brandenburg'un Büyük Seçmeni Macar Kralından. | Open Subtitles | الناخب العظيم " براندنبيرغ" ملك " المجر" |
Seçmeni sindirmemizi istiyorsunuz. | Open Subtitles | تريد منا الانخراط في قمع الناخب |
Kayıp... bu salondaki herkesin asıl kulak verdiği tek seçmen. | Open Subtitles | الخسارة هي الناخب الوحيد الذي يصغي إليه فعلياً أي شخص في الغرفة |