İnsanlara kendi yiyeceğinizi yetiştirin demek benim hakikatım. | TED | إنه مذهبي في الحياة، أن أخبر الناس بأن يزرعوا طعامهم بأنفسهم. |
Enerjimin büyük bir kısmını insanlara stresin sağlıkları için zararlı olduğunu anlatarak harcıyorum. | TED | فقد بذلت الكثير من الجهد لأخبر الناس بأن الضغط مضر بصحتهم. |
İnsanlara yavaş gitmelerini söylüyoruz ama unutuyorlar, ama kasisten bir kez sekince unutmuyorlar. | Open Subtitles | يمكنك أن تأمر الناس بأن يتمهلوا فى القيادة و لكنهم معرضون للنسيان لكنهم يتذكرون بمجرد اصطدامهم بذلك المطب |
İnsanlara yavaş gitmelerini söylüyoruz ama unutuyorlar, ama kasisten bir kez sekince unutmuyorlar. | Open Subtitles | يمكنك أن تأمر الناس بأن يتمهلوا فى القيادة و لكنهم معرضون للنسيان لكنهم يتذكرون بمجرد اصطدامهم بذلك المطب |
İnsanlar Choi Baedal'ın Koreli olduğu için ayrımcılağa maruz kaldığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يعتقد الناس بأن شوي بايدال يواجه التمييز وذلك لأنه كوري الأصل |
Bazen insanlar kovulmalarının başlarına gelen en güzel şey olduğunu söylerler ya? | Open Subtitles | تعلمون حين يقول الناس بأن طردهم كان أفضل شيء حدث لهم أبدا؟ |
Bir yere gitmek istemediğin zaman insanlara kim damar iltihabı olduğunu söylüyor? | Open Subtitles | أي وقت تريد أن تخرج فيه لأي مكان من يخبر الناس بأن لديك إلتهاب بالوريد؟ |
Bu yüzden insanlara artık sorunum olmadığını göstermem gerek. | Open Subtitles | و لهذا السبب علي أن أري الناس بأن هذا لا يزعجني |
İnsanlara ruhların varoluşun 9 düzleminde ikamet ettiğini söyle. | Open Subtitles | عليكِ أن تخبري الناس بأن الأشباح تستقر على 9 طبقات من الوجود |
Bence insanlara her saniyenin önemini hatırlatıyor. | Open Subtitles | أعتقد بإنها تذكّر الناس بأن كل ثانية تُحسب. |
Pekâlâ. Açıkçası ben, o insanlara gülümseyip yüzlerine siktir olup gitmelerini söylemen gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً, وبصراحة أعتقد أنه يجب عليك أن تبتسم وتخبر الناس بأن يذهبوا للجحيم |
Seninle birlikte gelip insanlara annemin öleceğini söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتُريدُني أن أتجول معكَ في الأرجاء وأُخبر الناس بأن أمي ستموت؟ |
İnsanlara o şekilde yaptığımızı söyleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا دوماً اخبار الناس بأن هكذا قمنا بقطعها |
Ve... Ve insanlara böyle şeylerin olacağını söyleyip duruyorlar. | Open Subtitles | ويواصلوا إخبار الناس بأن هكذا أمر قد يحصل. |
İnsanlara o şekilde yaptığımızı söyleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا دوماً اخبار الناس بأن هكذا قمنا بقطعها |
İnsanlara sakin kalın demek paniğe davetiye çıkarmaktır değil mi? | Open Subtitles | لا شيء يسبب الذعر أكثر من إخبار الناس بأن يبقوا هادئين، أليس كذلك؟ |
İnsanlara sakin kalın demek paniğe davetiye çıkarmaktır değil mi? | Open Subtitles | لا شيء يسبب الذعر أكثر من إخبار الناس بأن يبقوا هادئين، أليس كذلك؟ |
İnsanlara sadece kilolarını dengelemelerini söyleyin... eğer şişmanlıyorsanız, daha az yemek yiyin işte tüm yapılması gereken bu. | Open Subtitles | فقط, أعلم الناس بأن يعتدلو بأوزانهم إذا وجدت نفسك تسمن, كُل أقل وهذا هي بكل بساطة |
Ve sadece iki yıl önce, insanlar bunun imkansız olduğunu söylüyordu. | TED | و أنه لسنتين سابقتين ، قال الناس بأن هذا مستحيل. |
Endişeli olmalarının sebebi insanlar eğer bundan kolay bir çıkış yolu olduğunu anlarsa fosil yakıtları kullanma bağımlılıklarından vazgeçmeyecekler. | TED | وسبب قلقهم أنه إذا تخيل الناس بأن هناك طريقة سهلة، لأن لا نتخلى عن تمسكنا بالوقود الأحفوري. |