Ve bu yüzden, insanların, başka insanları iyi niyetle kurtarabileceğine inanıyorsun. | Open Subtitles | أن الناس يمكن إنقاذهم بواسطة الآخرين ذوي القلوب الطيبة |
insanların değişip değişmeyeceğini soruyorsan, eğer inanmasaydım, şu an yaptığımı yapmazdım. | Open Subtitles | صح لكن اذا تسألني اذا اعتقد ان الناس يمكن ان يتغيرون لو لم اصدق هذا,لايمكنني عمل ما أنا اعمل الآن |
İnsanların kötü amelleri sonucu kötü ruhlar tarafından rahatsız edilebileceğine inanırım. | Open Subtitles | أنا اؤمن بأن الناس يمكن أن يتعرضو للتحرش بواسطة الروح الشيطانية كعاقبة لتصرفاتهم الشريرة |
CA: Diyorsun ki insanlar şeytanlara olduğu kadar meleklere de bağımlı olabilir. | TED | ك.أ: أنّت تخبرني أنّ الناس يمكن أن يدمنوا فكرة كونهم ملائكة كإدمانهم كونهم شياطين. |
İnsanlar ağladığında... gözlerini peçeteyle kurulayabilirler. | Open Subtitles | عندما يبكي الناس.. يمكن أن تجف عيونهم مع الانسجة. |
Bazı insanlar pek konuşkan olmuyor. | Open Subtitles | حسناً,تعرف, بعض الناس يمكن أن يكونوا قريبين جداً |
Bazı insanların büyük bir köpekten tırstığının farkındayım. | Open Subtitles | اعرف بعض الناس يمكن ان يخافوا من كلب كبير هذا سخيف , انا احب الكلاب |
İnsanların vücudundan çıkan sineklerle ilgili bir şey bulmam tüm gecemi alabilir. | Open Subtitles | أنا ذاهبة لكي أبحث عن أي شيء يخص الذباب القادم من أجساد الناس يمكن أن يأخذ مني الليل بأكمله |
İnsanların böyle davranabileceği düşünülebilir mi? | Open Subtitles | هل لمجرد التفكير بأن الناس يمكن أن يكونو كذلك؟ |
Beni konforlu araştırma pozisyonumdan çekip İlmekçiler programına bıraktığın zaman insanların incinebileceği hakkında uyarmamıştın. | Open Subtitles | عندما سحبتني من موقع ابحاثي ووضعتني في برنامج الخياطه لم تحذرينني ان الناس يمكن ان يصابوا بأذى |
İnsanların yakında sinüs enfeksiyonundan ölmeye başlayabileceğini söylemek abartı olmaz. | Open Subtitles | ليس من المبالغة أن نقول أن الناس يمكن أن يموتوا قريبًا من التهاب الجيوب الأنفية |
İnsanların değişebileceğine ve kalplerinde iyilik olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس يمكن أن تتغير وأن هناك الخير في الجميع. |
Benim anladığım kadarıyla, insanların bilmediği şeyler onları çok ciddi üzüyor. | Open Subtitles | أفهم أن ما لا يعرفه الناس يمكن أن تؤذي لهم. تماما بشدة. |
İnsanların çoğuna güvenilebileceği fikrini kabul eden insanların nüfusa oranı. | TED | ببساطة النسبة الكبيرة من السكان أو الأفراد الذين يوافقون على أن معظم الناس يمكن الوثوق بهم . |
İnsanlar bira yüzünden ölebilir, Molly. Shinski ölmedi, ama arkadaşIığımız öldü. | Open Subtitles | الناس يمكن ان يموتوا من الجعه مولي فلم يمت شنسكي ولن ماتت صداقتنا |
Ana kamptaki krematoryumun aksine burada insanlar daha bir gizlilik içinde öldürülebilirdi. | Open Subtitles | على خلاف المحرقة في المعسكر الرئيسي الناس يمكن أن تـُقتل هنا في سرية مناسبة |
Sence insanlar değişebilir mi, Brooke? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان الناس يمكن ان يتغيرون, بروك ؟ |
Bu mağaralar Pekin kadar rahatlık sunmuyor olabilir ama insanlar burada da yaşayabiliyorlar. | Open Subtitles | الكهوف قد تفتقر إليها بهجة بكين، لكن الناس يمكن أن يبقوا هنا. |
İnsanlar hafızalarını kaybedebilir ama tabiatlarını kaybetmezler. | Open Subtitles | الناس يمكن ان ينسوا ذكرياتهم لكنهم لا ينسوا طبيعتهم |
İnsanlar boğulabilecek olsa da duygularını bir kenara koymaya çalış. | Open Subtitles | وحاولي أن تبقي عاطفتك خارج هذا حتى مع أن الناس يمكن أن تختنق وتموت |
Bazı insanlar medikal bilimin bu bölümüyle ilgili sorunlar yasayabiliyor. | Open Subtitles | بعض الناس يمكن أن يصدروا مشاكل تلوّث غير متوقعة مع هذا النوع من العلوم الطبية |