ويكيبيديا

    "النبوءة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kehanet
        
    • kehaneti
        
    • kehanetin
        
    • Kehanete
        
    • kehanette
        
    • Kehanetler
        
    • Kehanetten
        
    • Kehânet
        
    • kıyameti
        
    • kehanetle
        
    • kehanetleri
        
    • Kehanetteki
        
    • Kâhinler
        
    kehanet üçünüzün de düşeceğini söylüyor arkadaş, aile ve düşman tarafından. Open Subtitles تقول النبوءة إن ثلاثتكم ستسقطون بأيادي صديق وفرد من الأسرة وعدوّ.
    Çünkü kehanet hala devam ediyor. Ve kardeşimin ölümsüzlüğü aşırı hassas gibi. Open Subtitles لأن النبوءة ما تزال فوق رؤوسنا، وخلود أخوتي يبدو فجأة هشًّا واهيًا.
    Aslında, işte bu kendini gerçekleştiren bir kehanet. TED حسنا ، في الأمر شيء من النبوءة قد يشعرك بالرضى عن النفس.
    kehaneti aktaran yaşlı kadın mı bu? Open Subtitles هل هذه المرأة العجوز التى قيل لها النبوءة ؟
    kehanetin dediğine göre "Shard"ı bulmak zorundasın. Open Subtitles حيث أن النبوءة تقول أنك يجب أن تجد الشظية
    Kehanete göre Una Mens'i katletmek aynı zamanda güçlü Kök Tohumu'nu yaratır. Open Subtitles النبوءة تقول ان مقتل الـ اونا مينز ايضا يخلق قوة البذرة الاصلية
    Bu yüzden kehanette anılacak kadar değerli olup olmadığımı merak ediyorum. Open Subtitles ذلك جعلني أفكّر ما إن كان لي دور جدير في النبوءة.
    Ve toprak falı olarak kimya topluluğuna girmiş oldu: toprak yolu ile kehanet. TED و هناك تم ادراجها في مجمع العلوم تحت مسمى جيومنسي : النبوءة من خلال كوكب الأرض.
    Ben dostunuzum. kehanet. Bütün bu belaya kehanet sebep oldu. Open Subtitles ابقوا، لقد تسببت النبوءة في كل هذه المتاعب
    Buraya senin peşinden mi geldiler yoksa kehanet olayı mı? Open Subtitles .. حسناً ، لقد جاءوا هنا خلفك أو هو أمر تلك النبوءة ؟
    kehanet yakında gerçekleşecek. Gerceklesebilmesi icin önce... Open Subtitles ستتحقق النبوءة قريبا ً، ولكن قبل أن تتحقق..
    Bilmiyorum. kehanet belki doğru, belki de yanlıştır. Open Subtitles لا أعلم، ربما كانت النبوءة صحيحة وربما لا
    Ya bütün bunlar, kehanet, hepsi saçmalıksa? Open Subtitles ماذا لو كان كل هذا، النبوءة وكل شي مجرد هراء؟
    Özgür kalacağıma dair kehaneti duydun ve beni durdurmaya geldin. Open Subtitles لقد سمعتِ النبوءة ، التي تقول أنني سأتحرّر وأنتِ أتيت لتوقفيني
    Nadir kitaplar dükkanına. kehaneti tercüme etmek için kaynaklar lazım. Open Subtitles إلى مكتبات اكتب النادرة ,أحتاج إالى مراجع لترجمة النبوءة
    Bu kehaneti bir son dakika gelişmesi için kesiyoruz. Open Subtitles سوف نُقاطعُ هذه النبوءة القديمة لنجلب لكم أخبار عاجلة أخرى
    En azından o kehanetin gerçekleşmesini önledim. Önledin. Open Subtitles حسناً ، على الأقل ، لقد جعلت تلك النبوءة لا تتحقق
    kehanetin yakında gerçekleşeceğine ve bu savaşın biteceğine inanıyorum. Open Subtitles أؤمن بأن النبوءة ستتحقق قريبا ً وأن الحرب ستنتهي أيضا ً
    bir Kehanete göre, sen dünyayı kurtaracaksın." der Ve birileri gidip peşlerine takılan çok az kişiyle dünyayı kurtarır TED هناك نبوة .. سوف تنقذ العالم ومن ثم يذهب وينقذ العالم .. كما قيل في تلك النبوءة
    Cadılar "Soyundan krallar çıkacak" diye kehanette bulundu ona. Open Subtitles ثم قمن بتحيته بما يشبه النبوءة أباً لسلالة من الملوك
    Kehanetler sadece kim için yapılmışsa onun tarafından alınabilir Open Subtitles النبوءة ممكن ان تُستَرد فقط عن طريق هؤلاء الذين على وشك ان يعرفوها
    - Bizi mi bekliyor? - Dalga geçiyor olmalısın! Kehanetten bile haberleri yok! Open Subtitles أنت تمزحبن أنتِ لا تعرفين أىّ شيء عن النبوءة
    - Sizinle aynı görüşteyim, Efendim tabii Kehânet bütün civar köylerine kadar yayılmış durumda. Open Subtitles . فيما عدا النبوءة وصلت الي قري أُخري
    Bu kasabanın kurucuları cadı avcılarıydı. Cadıların yanması karanlığın büyümesini engelliyordu. Bu kıyameti durdurdu. Open Subtitles مؤسسون هذه البلدة كانت ساحرة صائدين ليحرقو الساحرة القادمة من الظلام ليقفو النبوءة
    Bunun, o çok endişe ettiğin kehanetle alakası yok. Open Subtitles ليس الموضوع بشأن النبوءة والتي تقلقك كثيراً.
    Bu kehanetleri bize, davranışlarımıza rehberlik etmek için Yaratıcı veriyor. Open Subtitles الخالقة بنفسها هي من نصّت بهذهِ النبوءة ، لترشيد أفعالنا.
    Seni kurtarıyorum. Kehanetteki kişi sensin. Open Subtitles .إنني أنقذك، يا سيدي .إنّك الشخص الذي تكلمت عنه النبوءة
    Kâhinler der ki, Sakaar'ın evladı ölümle göz göze geldiğinde, kılını bile kıpırdatmazmış. Open Subtitles النبوءة تقول : أن "سكارسون" ..سينظر في أعيونالموت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد