Düşmanınızın kim olduğunu bilemezdiniz. - Kadınlar ve çocuklar bile. | Open Subtitles | لن يسعكَ إدراك أيّ منهم هو عدوُّكَ، حتّى النساء والأطفال. |
Bugün pek çok savaşta, savaş kurbanlarının çoğunluğu sivillerdir, daha ziyade Kadınlar ve çocuklar. Onlar kim vurduya gidenlerdir. | TED | في أي حرب اليوم.، أغلب المتضررين هم من المدنين الأغلب من النساء والأطفال. هم الاضرار الجانبية |
Pek çok kadın ve çocuk istekleri dışında yabancı ülkelerde zorla tutulmaktadır. | Open Subtitles | يوجد الكثير من النساء والأطفال المحتجزين رغما عن إرادتهم في بلدان أجنبية. |
Başkan iyiliğe inanmasa da savunmasız Kadınları ve çocukları vuracak değildir. | Open Subtitles | بقدر ما هو الرائد آثم، فأنه لن يطلق النار على النساء والأطفال العزَل |
Yeşil Bölge'deki kadın ve çocukları öldürmekten daha fazlasını yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل أكثر من قتل النساء والأطفال في المنطقة الخضراء |
McCoy. kadın ve çocuklar emniyette oluncaya kadar harekata başlamıyoruz. | Open Subtitles | ماكوي، لا أحد يتحرك حتى يكون جميع النساء والأطفال بأمان! |
ve Kadın ve çocukların farklı güvenlik hislerini edindikleri ve kendi kurallarınızı oluşturduğunuz sivil bir derneği yönetiyorsunuz | TED | وقد أقمنا قوانيننا الخاصة بنا التي فيها النساء والأطفال يحصلون على إحساس مختلف من الطمأنينة والأمن. |
Diğer yarısı da sarhoş oluyor. Kadınlar ve çocuklar dahil. | Open Subtitles | بينما النصف الآخر يسكر بما فيهم النساء والأطفال |
Şu Tişört'ü giy burada Kadınlar ve çocuklar var! | Open Subtitles | ضع هذا القميص هناك النساء والأطفال قادمون |
Kadınlar ve çocuklar dahil olmak üzere en az 30 kişi ölmüş. | Open Subtitles | على الأقل قتل 30 شخصاً من بينهم النساء والأطفال |
Sadece Kadınlar ve çocuklar! | Open Subtitles | هذا دور النساء والأطفال فقط، ليس مسموحاً للرجال. |
Yüzlerce kadın ve çocuk durumları çok kötüydü, özellikle de geminin orta kısmındakiler. | Open Subtitles | المئات من النساء والأطفال كانوا في حالة سيئة ، خصوصا من كان بالأسفل |
kadın ve çocuk, STÖ kampanyalarında etkilidir. | TED | النساء والأطفال فعالون للغاية في حملات المنظمات غير الحكومية. |
15 yaş itibarı ile etrafıma bakınmaya başladığımda, çevremde cinsel kölelik benzeri işlerle başbaşa bırakılmış ama bizler geri gelmelerine izin vermediğimiz için hiç bir şekilde cezaları ertelenmeyen, yüzlerce ve binlerce kadın ve çocuk gördüm. | TED | منذ أن كان عمري 15 عندما بدأت أن أنظر حولي أصبحت أرى المئات من النساء والأطفال والآلاف منهم ممن يتُركون في ممارسات شبيهة للإستعباد الجنسي ولكن ليس لديهم أي فرصة إطلاقًا لأننا لا نسمح لهم بالمجيء |
Ev sahibi, Kadınları ve çocukları evlerinden ediyorsun. | Open Subtitles | يا مالك العقار، أنت تطرد النساء والأطفال من منازلهم |
Ve Jacques, Kadınları ve çocukları öldürmekten hoşlanmam, ama bu gerekiyorsa yaparım. | Open Subtitles | و جاك, لا أحب قتل النساء والأطفال لكننيّ سأفعل إذا إطررت |
ya da şiddet gören kadın ve çocukları korumak için ülke genelinde 100 merkez kurulmuş. | TED | النساء والأطفال الذين إما أنهم في خطر كبير من الاعتداء والعنف أو أنهم قد تعرَضوا للعنف. |
York, ülkeme yapılan her saldırının başlangıç noktasıydı ve o soylu kuzen masum İskoçları şehrin duvarlarına asmıştı, kadın ve çocukları bile. | Open Subtitles | يورك منطقة تجميع لقتال لكل إجتياح لبلادي ذاك ابن العم شنق إسكوتلنديين أبرياء على حيطان المدينة حتى النساء والأطفال |
Zevkim kadın ve çocuklar söz konusu olduğunda mükemmel olmuştur. | Open Subtitles | لديّ ذوق رائع في النساء والأطفال دعيني أحمله |
Sana maaşını, Kadın ve çocukların hayatıyla ödeyen bir adamın sağ kolusun. | Open Subtitles | أنت المُساعد الأكبر لشخص يدفع لك مُرتبك بحيوات النساء والأطفال |
Kadınlarla çocuklar çıkmadan harekete geçmiyoruz. | Open Subtitles | لن نتحرك حتى يكون النساء والأطفال بأمان |
Cesetleri görmedik ama bir çok kadın ve çocuğu kanlar içinde yatarken gördük. | Open Subtitles | لم نرى قتلى لكننا رأينا العديد من النساء والأطفال غارقة في برك دماء |
Deqo Mohammed : Bildiğiniz gibi sivil savaş her zaman Çocukları ve kadınları etkiler. | TED | ديكو: إذاً كما تعلمون، دائماً في الحروب الأهلية، أكثر من يتأثر بها هم النساء والأطفال. |
kadın ve çocuklara yardım etmek için doktor olmak istedim. | TED | أردت أن أصبح طبيبة لأساعد النساء والأطفال. |
Kadınlarla çocuklara dağ geçidine yönelmelerini söyleyin. | Open Subtitles | أرسل إلى النساء والأطفال لكي يتخذوا طريقهم إلى الجبال |
Kadınlarla çocukları öldürmemi emretti. Reddedince de bana saldırdı. | Open Subtitles | أمرني بذبح النساء والأطفال و عندما رفضت، هاجمني |
İç savaş başladığından beri köyleri ateşe vermiş kadınlara ve çocuklara işkence edip öldürmüş. | Open Subtitles | منذ بداية الحرب الأهلية، حرق قرى عذب وقتل النساء والأطفال |
Onlar değil mi, kadınların ve çocukların arkasına gizlenerek silahlı yürüyenler? | Open Subtitles | هل الذين يتسلحون مقدماً ويختبئون خلف النساء والأطفال |
Otobüste ölenler kadın ve çocuklardan ibaret. | Open Subtitles | من بين أولئك الذين لقوا حتفهم في انفجار قنبلة الحافلة شمل الانفجار النساء والأطفال |