| Hayır, bu teori bir midye, solucan ve güvercin üretimi uzmanından geliyor. Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz -- Charles Darwin. | TED | لا، هذه النظرية تأتي من خبير في البرنقيل و الديدان و تربية الحمام. وتعلمون من أعني بذلك.. تشارلز داروين. |
| Eğer sosyal ağların üst lineer eğimi üzerinden konuşursak, birim başına daha fazla demektir, teori der ki; hayatın hızı artar. | TED | إذا كانت هذه هي الشبكات و تدرجها الخطي الفائق اكثر للفرد الواحد في هذه الحالة النظرية تقول أنك زدت تسارع الحياة |
| Bu teorik terörist telefonunu patlatma durumunda iyi ve tamam. | TED | كل هذا جيد ومفيد من الناحية النظرية لتفجير هاتف الإرهابي. |
| Stanford Üniversitesi'nde teorik fizik alanındaki en yüksek doktora puanını almışsınız. | Open Subtitles | لديكِ إمتياز مع مرتبة الشرف في الفيزياء النظرية من جامعة ستانفورد |
| Bu çılgın teoriyi savunmamın tek nedeni çünkü yaptığımız her şeyle doğruluğu kanıtlandı. | Open Subtitles | أتعلق فقط بهذه النظرية المجنونة لأنها أثبتت صحتها في كل خطوة طوال الطريق |
| İzafiyet teorisi düşünce tarihinde başka hiç kimsenin anlayamadığı büyüklükte bir adım mıydı? | TED | لقد كانت النظرية النسبية قفزة عظيمة في تاريخ الأفكار وهل لم يتوقع أحد حتى نظرية كهذه؟ |
| teoride, Liberya'nın kamu sağlık hizmetleri ücretsiz. | TED | من الناحية النظرية خدمات الصحة العامة في ليبيريا مجانية. |
| Konuyla ilgili birinci teori tüm hikâyenin bundan ibaret olduğu. | TED | النظرية الأولى لهذه الحالة أن هذا هو كل ما حدث. |
| Böyle bir evren tanımını yapan teori Büyük Sıçrama olarak biliniyor. | TED | إن النظرية التي تُوصِّف هذا الكون تعرف باسم نظرية الارتداد العظيم. |
| Gücümüzü böyle bir teori için ikiye mi bölmek istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تشتت جهودنا بناء على هذه النظرية الغريبة ؟ |
| teori doğru olabilirdi eğer piston kolu ilk sorun olsaydı. | Open Subtitles | النظرية صحيحة لو أن ذراع القضيب كانت قوة الفعل الأولى |
| Tamam o zaman başka bir mantıklı teori duymak istiyorum. | Open Subtitles | الموافقة، لكنّي فقط أحتاج للسمع النظرية الأخرى التي تصبح مفهوما. |
| Bunu üzerinde çalıştığım bâzı yeni teorik denklemleri kullanarak yaptım. | Open Subtitles | إني بنيته باستخدام بعض المعادلات النظرية الحديثة التي كنت أستحدثها، |
| Altı dil konuşuyorsun. Yüksek derece matematiğin ve teorik fiziğin var! | Open Subtitles | أنت تتحدث 6 لغات، ومستواك عالِ في الرياضيات و الفيزياء النظرية |
| Böylece doktorlar ameliyatlara devam ederken ve vücudumu tekrar bir araya getirirken, teorik derslerime çalışmaya devam ettim ve sonra neticede | TED | و بينما استمر الأطباء في اجراء العمليات و يعيدون ترميم جسدي ثانية، استمريت في دراساتي النظرية ، و أخيراً |
| Fakat teoriyi çözmek için sadece yeni bir boyut değil, | Open Subtitles | لكنها وكي تعمل، لا تتورط النظرية في بعد واحد إضافي |
| İşe bakın ki, kısa zaman sonra bu teoriyi, Knopf için üzerinde çalıştığım iki kitapta test etme şansına eriştim. | TED | والمثير للعجب، أنه سرعان ما أخضعت هذه النظرية للتجربة على اثنين من الكتب التي كنت أعمل عليها في نوف. |
| Elimizde sadece organik biyoloji ve bizim için geçerli olan bu çok özel evrim teorisi var. | TED | لدينا تلك النظرية الخاصة عن التطور والتى تنطبق فقط على البيولوجيا العضوية، علينا نحن. |
| Bu oldukça güzel, en azından teoride. | TED | هذا جميل جداً، من الناحية النظرية على الأقل. |
| Bu teoriye göre bütün evren tek bir noktadan doğmuştu. | Open Subtitles | و طِبقاً لتلك النظرية انبثق الكون برمته من نقطة مُفردة |
| Aslında bu kutuyu nasıl patlattığına dair bir teorim vardı. | Open Subtitles | أتعلم أني عرفت كل النظرية عن ترتيبك لهذا الصندوق ؟ |
| Bu çalışmaya, kuramsal fizik ve atom fiziği üzerine sahip olduğu uzmanlığını kattı. | Open Subtitles | أتت الى هذا العمل مع ما تحمله من خبرة في الفيزياء النظرية والذرية |
| Sen bizim dikkatimizi çektiğin şu teorini kanıtlayan bir şey oldu. | Open Subtitles | الأمر الذي قد يثبت تلك النظرية التي كنت تحاول تقعنا بها |
| Ve Einstein'ın yakınlarda yayınlanmış genel izafiyet teorisini okuyordu, ve bu teoriden etkilenmişti. | TED | و لقد كان يقرأ آخر منشورات أينشتاين النظرية العامة للنسبية، و قد كان جد مثار بهذه النظرية. |
| teorin, onun kendisini tekrar etmesi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنك كنت تعمل على النظرية التي هو يكرر نفسه. |
| Sıradaki Teorimiz halihazırdaki bir yanılgıdansa geçmişteki bir karışıklıkla ilgili. | TED | النظرية التالية تتعامل مع الإلتباس مع الماضي بدلاً عن خطأ الوقت الحاضر. |
| Gerçi olay yerinin dağınık hali de o teoriyle çakışıyor. | Open Subtitles | بالرغم من الطبيعة الفوضوية لمسرح الجريمة تبدو مناقضة لهذه النظرية |
| ve çok karmaşıktı. Birazdan size o teorinin ne olduğunu anlatacağım. | TED | وكانت نظرية معقدة وسوف اخبركم عن ماذا كانت تدور النظرية لاحقاً |