ويكيبيديا

    "النظر عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olursa
        
    • dışında
        
    • bakılmaksızın
        
    • bakmaksızın
        
    • şeye
        
    • önemi
        
    • olarak
        
    • bakmadan
        
    • bahsetmiyorum bile
        
    • yaş
        
    • olursak
        
    Mevcut konu ne olursa olsun, amaç yönelimci ve kaçınmacı olarak ifade edilebilir. TED بغض النظر عن الموضوع المطروح، هناك نية يمكن أن تصاغ في التنمية والوقاية.
    Stiliniz ne olursa olsun, hepimiz sürdürülebilir bir geleceğe doğru adımlar atabiliriz. TED لذا بغض النظر عن أسلوبك، يمكننا جميعًا اتخاذ خطوات نحو مستقبل أفضل.
    Güney Afrikalı, rengi ne olursa olsun Güney Afrika'da doğandır. Open Subtitles الأفريقى الجنوبى موطنه جنوب أفريقيا ، بغض النظر عن اللون
    Peki bu neden önemli, basitçe çok ilginç olmasının dışında. TED الآن، لماذا هذا مهم، بصرف النظر عن كونه مثيرا للاهتمام؟
    Kültürel geçmiş veya dini inanca bakılmaksızın bir affedilme ihtiyacı var. TED بغض النظر عن الاعتقادات الدينية أو الخلفية الثقافية هناك حاجة للغفران
    Demografik yapı veya ten rengine bakmaksızın çalışan teknoloji. TED التكنولوجيا التي تعمل بغض النظر عن خلفيتك الاقتصادية أو لون بشرتك.
    Geçmişlerinde ne olursa olsun, her kıza aynı şekilde muamele edilir. Open Subtitles عليكِ معاملة كل الفتيات علي حد سواء بغض النظر عن ماضيهم
    Bu hareketler, ne olursa olsun gelenekseldi, ...kazanmak için tek başına yeterli olmadı belki ama, ...hayatımı kurtarmaya yetmişti. Open Subtitles هذه أساليب مختلفة بغض النظر عن مصداقيتها لم تكن قوية بما فيه الكفاية، لكنها جيّدة لكي تنقذ حياتك بها
    Bu hareketler, ne olursa olsun gelenekseldi, ...kazanmak için tek başına yeterli olmadı belki ama, ...hayatımı kurtarmaya yetmişti. Open Subtitles هذه أساليب مختلفة بغض النظر عن مصداقيتها لم تكن قوية بما فيه الكفاية، لكنها جيّدة لكي تنقذ حياتك بها
    Başına ne gelmiş olursa olsun bu canavarla alakan bile yok. Open Subtitles بغض النظر عن ما حدث لك انتِ لستِ مثل ذالك الوحش
    Durum ne kadar kötü olursa olsun, daha da kötüleşebilir. Open Subtitles بغض النظر عن مدى سوء الأمور .يمكن أن تزداد سوءا
    Pekala, hikaye ne olursa olsun bu gece Mike'ın ringe çıkmasına izin vermemeliyiz. Open Subtitles جيد، بغض النظر عن القصة، علينا أن نوقف مايك من الدخول للحلبة الليلة.
    Durmayacak ve geri çekilmeyeceksiniz, karşılaşacağınız direniş be olursa olsun. Open Subtitles لن نتوقف ولن نعود بغض النظر عن المقاومة التى نواجهها
    Ona yardım derecen ne olursa olsun o çocukların kanları ellerinden hiç çıkmayacak. Open Subtitles بغض النظر عن مدى إنخراطك في مساعدته لن تستطيع إزالة دمهم من يديك
    Bütün bu şeylerin dışında, sanırım sen iyi bir çocuksun. Open Subtitles أعتقد أن بغض النظر عن طِباعك , فأنت رجُل جيِد
    Yüzündeki şu yaralar ve rektum simidi dışında, zar zor anlaşılıyor Open Subtitles بغض النظر عن جروح الوجه و وسادة المقعدة, فلا يوجد شيء
    Ve şu, arabasının gerçekten orda olup olmaması gibi görsel ipuçlarına bakılmaksızın, ona şu konuma geri gitmesi için rehber olur. TED وهذا يقوده رجوعا إلى ذلك المكان بغض النظر عن الإشارات البصرية مثل ما إذا كانت سيارته توجد بالفعل هناك.
    Peki Siri'yi hümanistik yapay zekâ olarak, konuşan bir arayüzle insanları güçlendirme amacıyla, kişiliğine ve yeteneğine bakmaksızın mobil bilgi işlem yapmalarını sağlamak üzere tasarladığımızı bilmiyor olsaydınız? TED ولكن الذي لا تعلمونه هو أننا صممنا سيري كذكاء اصطناعي آدمي، لمساعدة البشر من خلال وسيط تحادثي لتمكينهم من استخدام الحوسبة المتنقلة، بغض النظر عن هوياتهم وقدراتهم.
    Aslında kahramanca sayılır her şeye rağmen yürütmeye çalışmasını kastediyorum. Open Subtitles تعلمين, محاولته جعل هذا يعمل بغض النظر عن كل شيء.
    Seni seviyorum ne yaptığın, kimden hoşlandığın kimin erkek arkadaşını öptüğün önemi değil. Open Subtitles أحبك بغض النظر عن ما تفعله ، من تحب ، صديقك الذي قبلته
    Todd, tüm başvuruları kabul eder. Yaşlarına ve özürlerine bakmadan. Open Subtitles أنا أقبل كل المتقدمين بغض النظر عن العمر أو العجز
    EDI: Biliyor musun, insanların ne yapacağı hiç belli olmuyor, mantıksız olaylardan bahsetmiyorum bile. TED إيدي: هل تعرف؟ البشر من الصعب التنبؤ بأفعالهم، بغض النظر عن الأفعال الغير منطقية.
    Herkes gibi benim de "normal" bir babam vardı, benden 30 yaş büyük olması dışında... TED لقد كان لدي والدٌ طبيعي كما الجميع بغض النظر عن أنه أكبر مني ب30 عاماً
    Bu, bir bakıma, nerede olursak olalım, bağlantılı olduğumuzu düşünmemizi sağlıyor. TED بطريقة تجعلك تعتقد أننا متصلون ببعضنا بغض النظر عن مكان وجودنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد