devekuşu av sezonunda orada olmak isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | لقد استنتجت أنك ستكون هناك فور بدء موسم صيد النعام |
Derler ki devekuşu eti şişmanlatmaz, ama sen daha fazlasını yersen. | Open Subtitles | يقال إن النعام به دهون أقل ولكنك تفرط في تناوله. |
Güzel bir kadın sahnede, onu ve iki devekuşu fanlar hariç izleyici arasında şey. | Open Subtitles | لا شيء بينها و بين الجمهور . إلا اثنين من مشجعي النعام |
Sence bir deve kuşu kamptan buraya kadar gelebilir mi? | Open Subtitles | هل تظن بأن النعام يستطيع أن يأتي طوال الطريق من مزرعة الاختيار الصائب |
Tamam o zaman. Irkçı deve kuşu çitini yapacağım. | Open Subtitles | لا بأس اذاً ، سأبني حظيرة لطيور النعام العنصرية |
Eğer ziyaret hakkı alırsam 8 yaşındaki kızım devekuşuna binebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لأبنتي ذات الثمانية سنين أن تمتطي النعام اذا حصلت على حقوق الزيارة؟ |
Devekuşları uçamadığı için şanslıydık efendim. İşte devriye geçiyor. | Open Subtitles | حسن سيدي، من حسن حظنا أن النعام طيور لاتطير ها هو الخفير يمر |
Ve şimdi "Disney'in Çok Fazla devekuşu" oyuncusu Don Knotts'a geri dönüyoruz. | Open Subtitles | و الآن نعود إلى : ديزني , الكثير من النعام يحدقون بطولة الممثل دون نوتس |
Broşürde sadece birkaç devekuşu olduğu yazılıydı. | Open Subtitles | الكتيب قال سيكون هنالك فقط القليل من النعام |
Evin devekuşu yumurtası akıyla kaplandığında kim gülecek bakalım. | Open Subtitles | سنرى من يضحك أخيراً حين ترى منزلك غارقاً بعصارة بيض النعام |
Birincisi, flamingoları unut gitsin. Ben devekuşu görüyorum. | Open Subtitles | أولاً إنسى أمر الفلامنجو إنني أرى النعام |
Doğada yumurtlayan büyük bir canlıyı ele alalım, mesela devekuşu ama devekuşu ile bizim aramızda büyük bir fark var devekuşlarının beyni küçüktür. | Open Subtitles | يمكنك أن تأتي بحيوان كبير من بيضة، كالنعامة مثلاً.. ولكن هناك فرق كبير بيننا والنعام.. لدى النعام دماغ بالغ الصغر. |
Merhaba, sana şu devekuşu tüyü boya fırçaları için borç verdiğimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | انت ، هل تتذكرى عندما سمحت لك استعارة المال من اجل فرش الطلاء تلك من ريش النعام |
Tuhafmış. Çünkü, ben de devekuşu çiftliği işletiyorum. | Open Subtitles | هذا مضحك، في الحقيقة أنا أدير مزرعة النعام |
Bilmiyorum, bence devekuşu tüyleri sana çok yakıştı. | Open Subtitles | لا أدري، لكنني أرى أن ريش النعام يناسبك. |
Bir devekuşu ve dört, beş altı, yedi, sekiz... | Open Subtitles | احد النعام وأربعة، خمسة... ... ستة، سبعة، ثمانية... |
Fransada biri devekuşu avlarken yakalanırsa. | Open Subtitles | ... في فرنسا عندما يقبض على رجل يصطاد النعام |
Biliyorsun,deve kuslarida kus dur ama ucamazlar? | Open Subtitles | هل تعلم كيف صنفت النعام من الطيور لكنها لاتستطيع الطيران؟ |
Bu tuhaf minikler, bebek deve kuşları. | Open Subtitles | هذه الطيور الصغيرة والغريبة هي رِئَال النعام |
Londra Hayvanat Bahçesi'nde iki deve kuşunu... taciz etmediğini söylediğinde öyleydi. | Open Subtitles | عندما أدعى أنه لم يُحاول الإعتداء على النعام في حديقة "لندن". |
Ve mutfağında devekuşuna sahip olmayı düşünecek olursak rakamları toplayalım. | Open Subtitles | و إحتمال وجود النعام في مطبخك... دعونا نسحق الأرقام. |
Hey, Devekuşları hakkında Animal Planet'da bir şey görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا الشئ عن النعام في برنامج ( عالم الحيوان ) |
Hepsini değiştireceğim. Sığırlar gidecek, develer gelecek. | Open Subtitles | سأقوم بتغيريها كلها، سأطرد الأبقار وأحضر الجمال وسأطرد الدجاج وأحضر النعام |
Biliyor muydun erkek devekuşlarının hızlı ve güçlü ve haşmetle kendilerine yettiklerini? | Open Subtitles | هل كنت تعلم بأن ذكر النعام سريع وقوي ومعتمد على نفسه تماماً؟ |