Bir hafta sonları bunları kesik yüzleri alta gelecek şekilde ek. | Open Subtitles | ازرعي هذا بعد أسبوع من الآن. تأكدي من قطع النهايات السفلية |
Karmaşık hikayeleri, saptırılmış konuları, ve sürpriz sonları seviyoruz. | TED | نحب قصص النهايات المفاجئة نحن قصص تغير الخطط بصورة تامة |
sonlar çok ama çok önemlidir. ve bu örnekte, son tüm hikayeye hakim oluyor. | TED | النهايات مهمة جداً جداً و في هذه الحالة، طغت النهاية. |
Evet. Ama şampiyon olmak hep iyi işler ve mutlu sonlar demek değil. | Open Subtitles | أن تكون بطل لا يعني الاعمال الجيدة و النهايات السعيدة |
- Mutlu sonlara bayılırım. - Ben de bayılırım. | Open Subtitles | أنا أحب النهايات السعيدة أنا أحب النهايات السعيدة أيضا |
yarım kalmış bazı şeyleri tamamlamaya çalışıyorum Bay Barnell. | Open Subtitles | أحاول فقط ربط بعض النهايات المختفية يا سيد بارنيل |
Bunun sonu açık. Ve bu onu kötü adam yapabiliyor. | Open Subtitles | إنها متعددة النهايات وتجعله الرجل الشرير. |
Yani, hayat şudur: Üzücü sonlardan oluşan bir seridir. | Open Subtitles | اعني, هذه هي الحياة سلسله من النهايات الكئيبه |
- Seyirciler mutlu sonları sever. - Pacino parayla kaçar | Open Subtitles | الجماهير تحب النهايات السعيده باتشينو يهرب بالمـــال |
Öyküleri giderek tuhaflaşıyordu ama sonları her zaman çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | ومثل قصصه الغريبة كانت النهايات دائما أكثر مفاجئة |
Öyküleri giderek tuhaflaşıyordu ama sonları her zaman çok şaşırtıcıydı. | Open Subtitles | ومثل قصصه الغريبة كانت النهايات دائما أكثر مفاجئة |
Hem olduklarında en az mutsuz sonlar kadar gerçek olurlar. | Open Subtitles | و عندما تحدث يكون تأثيرها مثل النهايات التعيسة |
Sadece tatlı rüyalar ve ve mutlu sonlar. | Open Subtitles | ستتذكرينفحسبالأحلامالجميلة.. و النهايات السعيدة |
Bu şov sadece ilkler ve sonlar ve zımbırtılar hakkında diyelim. | Open Subtitles | لنقل بأن هذا البرنامج عن البدايات و النهايات و ما ليس كذلك |
Ama bir iyilik yapıp, kızımıza mutlu sonlara inanmamasını tembihlemeye bir son verebilir misin? | Open Subtitles | لكن هلا تسدين لي خدمة و توقفي عن الحديث مع أبنتنا عن عدم الأعتقاد في النهايات السعيدة ؟ |
İnsanların yolları direnseler de belirli sonlara çıkar. | Open Subtitles | مسارات الرجال في الحياة تنذر ببعض النهايات |
O öldü biri öldüğünde yarım kalmış işleri halletmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | وعندما يموت شخص يكون هناك الكثير من النهايات المفتوحة التي يجب الإعتناء بها |
O kitapta dünyanın sonu gelir çünkü, bir buz parçasının içinde, değdiği suyu buza dönüştüren bir molekül olduğu keşfedilir. | Open Subtitles | حسنا، في ذلك الكتاب النهايات العالمية لأن في رقاقة الثلج جزيئة مكتشفة |
Mutlu sonlardan bahsetmişken hayatımı kurtardığın için sağ ol. | Open Subtitles | بالحديث عن النهايات السعيدة، شكراً لإنقاذ حياتي. |
İki gün sonra koku ve tat almakla görevli sinir uçları iyileşmeye başlar. | TED | بعد يومين، تبدأ النهايات العصبية المسؤولة عن الشم والتذوق في التعافي. |
Mutlu sonların kötü bir intibası olduğu aşikâr, ama arada bir o da olur. | Open Subtitles | ربما تكون النهايات السعيدة تافهه لكنها تحدث |
Bu dalın bir ucu tabi ki bizim en çok ilgilendiğimiz insana ırkına ait. | TED | الجزء البشري في هذا الفرع بعيداً جداً في إحدى النهايات, هو بالتأكيد أكثر جزء نهتم به. |
Bu mutlu sonla biten hikâyelerde hep başkalarına anlatılmalıydı. | Open Subtitles | هذه القصص ذات النهايات السعيدة يجب أن تروى للآخرين |
Geri döndüğümüzde çok özel bir sürprizimiz olacak. Dizinin birkaç alternatif sonunu göreceğiz. | Open Subtitles | لدينا شيء مميّز جدّاً عند عودتنا، لدينا بعض النهايات البديلة للمسلسل |
Kes şunu, Elinor. Mutlu sonlarda ağlamak çok saçma. | Open Subtitles | توقفي عن ذلك , إلينور إنه أمر سخيف أن تبكي في النهايات السعيدة |
Ahir zaman. | Open Subtitles | ! أوقات النهايات |
Neden? Ellerinde ölü bir polis ve çıkmaz sokaklar var. | Open Subtitles | لأن عندهم شرطى ميت و تلك النهايات و يحاولون الوصول |
Sigara zamanla burundaki sinir uçlarına da zarar vererek koku alma kaybına sebep oluyor. | TED | مع مرور الوقت، يضر الدخّان أيضًا النهايات العصبية في الأنف، مما يؤدي إلى فقدان حاسة الشم. |