ويكيبيديا

    "النووية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nükleer
        
    • atom
        
    • DNA
        
    • çekirdek
        
    • atomik
        
    • Savaş
        
    • füzyon
        
    • nükleik
        
    • RNA
        
    • termonükleer
        
    Karşılığında Higgs alanı nükleer kuvvet modelimizde önemli bir rol oynuyor. TED وبدوره يلعب مجال هيغز دوراً أساسياً في نموذجنا لضعف القوة النووية.
    Ayrıca Fukushima'da suya yakın bir yerdeki nükleer enerji santraline zarar verdi ve TED كما دمرت محطة توليد الطاقة النووية في فوكوشيما، تم تدمير المحطة فقط بالماء.
    Öyle ki, neredeyse nükleer fizik gibi günlük hayatımızdan çıkarılmıştır. TED وأنه بعيد كل البعد عن الحياة اليومية مثل الفيزياء النووية
    Bom! Vincha havaya uçar! Ve nükleer merkez infilak eder. Open Subtitles إنفجار وتختفي فينشا، إنفجار في القاعدة النووية هكذا يفعلها الأذكياء
    ...nükleer atık saklama araştırmalarına 2.5 milyar dolar ayırmak yerine Open Subtitles وبدل منصرف مليارين ونص عالأبحاث عشان نتخلص من المخلفات النووية
    nükleer Kontrol Komisyonu'ndan geliyoruz. Çalışanların yeterliliğini ölçen süpriz bir test yapacağız. Open Subtitles نحن من لجنة تنظيم مانع الطاقة النووية هذا إختبار مفاجئ لمؤهلات العاملين
    O yıl daha sonra Sovyet yönetimi kendi nükleer güçlerinin gösterisini izlediler. Open Subtitles في وقت لاحق من ذلك العام، شهدت القيادة السوفيتية استعراضًا لقوتها النووية
    Mart Hava Üssü'nden çalınan nükleer Savaş başlıklarının arkasında olduklarını söylediler. Open Subtitles بإنهم وراء سرقة الرؤوس النووية في مارس من قاعدة القوات الجوية.
    İçeride atomlar, buharlar ya da ona benzer nükleer şeyler olabilir. Open Subtitles قد يكون مليءٌ بالذرّات و الأبخرة النووية و أشياء أخرى نووية
    Irina Derevko'yu yanında bir tek sen varken altı nükleer silahın yanına göndermem. Open Subtitles لست حول لترك إرينا دريفكو قرب أسلحة سلكس النووية أشرف على فقط بواسطتك.
    Eğer nükleer artık onlara süper güç kazandırdıysa, bana da kazandırır. Open Subtitles إذا النفايات النووية أعطتهم القوى الخارقة يمكنها فعل نفس الشيء لي
    atomlar birbirlerini daha fazla iterler ve yıldızların parlamasını sağlayan nükleer fırınlar oluşmaz. Open Subtitles لذا الأفران النووية التى تجعل النجوم تلمع ,تنهار. النجوم,بما فيها شمسنا,تفقد قوتها وتختفى,
    nükleer Regülatör Komisyonu'nun Acil Durum Yönetim Programı altında geliştirdiğimiz bir aygıt. Open Subtitles إنها أداة قمنا بتطويرها تحت إشراف لجنة النظم النووية ونظام إدارة الطواريء
    Bu ülkede saldırıya maruz kalabilecek kaç tane nükleer güç santrali bulunuyor? Open Subtitles كم من المفاعلات النووية في هذا البلد يمكنها أن تكون عرضة لهذا؟
    Bu, nükleer güç hizmetini uzaktan kumanda edebilen, donanım ve yazılımın bir birleşimidir. Open Subtitles إنه مزيج من البرامج والقطع الالكترونية يمكنها التحكم في المفاعلات النووية عن بعد
    nükleer santralleri etkileyen virüsü yüklemek için buranın sunucusunu kullanıyor olmalılar. Open Subtitles لابد أنه استغل السيرفر الخاص بهم لتحميل الفيروس في المفاعلات النووية
    Biyolojik, kimyasal ve nükleer tehdit durumlarında uygulanan bir prosedür. Open Subtitles انه يستخدم في التهديدات الحيوية او الكيميائية او النووية ماذا؟
    Bana bu adamların nükleer silahlar konusunda bilgileri olduğu söylendi. Open Subtitles .. اخبروني أن هؤلاء الرجال لديهم معلومات عن الأسلحة النووية
    Ve nükleer atık çöplüğünde nükleer bir bomba mı patlatacağız? Open Subtitles و بتفجير قنبلة نووية في منشأة للتخلص من النفايات النووية
    Times Meydanı, gündüz yapılacak atom Bombası tatbikatından saniyeler öncesinde normal yoğunluğundaydı. Open Subtitles ميدان التايمز لايزال مزدحمًا كعادته قبل ثواني من تدريب القنبلة النووية النهاري
    DNA tarama sonucuna göre oldukça isyankâr ve şiddete eğilimli bir mizacın var. Open Subtitles تظهر لي بيانات أحماضك النووية عدوانية النفور من السلطة ومزاجية عرضة للسلوك العنيف
    Biz hâlâ bu patlamanın izlerini radyoaktiviteden sorumlu olan diğer çekirdek kuvveti yani Open Subtitles نحن مازلنا نستطيع أن نكتشف بقايا هذا الإنفجار من خلال القوة النووية الأخرى
    Ama atomik Sekiz aynı masada yemek yemeden önce, sıra bizim. Open Subtitles لكن قبل أن تقوم الدول الثمان النووية تسوية خلافتها، يأتي دورنا.
    -Bak, bir Savaş efendisi, kendi başlığını patlattı. -Biz orda değildik. Open Subtitles لقد أخطأ زعيم الحرب وفجر رؤوسه النووية نحن لم نكن هناك
    Bugün nükleer enerji üretmenin iki yolunu biliyoruz: fisyon ve füzyon. TED لدينا علم بطريقتين لإنتاج الطاقة النووية: الانشطار والانصهار.
    Virüs, tavırlı bir nükleik asittir dizisidir. TED الفيروس عبارة عن سلسلة من الاحماض النووية ذات طبع ما.
    Mesela, neden bazı rehber RNA'arın iyi çalışıp diğer rehber RNA'ların iyi çalışmadığını bilmiyoruz. TED مثلاً، نحن لا نعرف لماذا تعمل بعض الأحماض النووية الريبوزية بشكل جيد وأخرى لا.
    Ben küçükken bizi salona toplayıp küresel bir termonükleer savaştan korunmak için montlarımızı başımıza nasıl geçirmemiz gerektiğini öğretirlerdi. TED تم وضعنا فى قاعة عندما كنت صغيرا وعلمونا كيفية وضع أغطية على رؤسنا لحمايتنا من الحرب النووية العالمية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد