ويكيبيديا

    "الورود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gül
        
    • Güller
        
    • çiçekler
        
    • çiçekleri
        
    • gülleri
        
    • Çiçek
        
    • güllerin
        
    • Çiçeklerin
        
    • çiçeklere
        
    • güllerden
        
    • gülü
        
    • Çiçeklerden
        
    • Roses
        
    • çiçeği
        
    • çiçekçi
        
    Senin gezegenindeki insanlar binlerce gül ekiyor ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. Open Subtitles النّاس حيثُ تعيش زرعوا آلاف من الورود ولم يعثروا علي ماكانوا يبحثون.
    Bir demet gül ve sadece balolarda takabileceğin adi bir taç. Open Subtitles ستحصلين على باقة من الورود وتاج رخيص سترتدينه في كل الحفلات
    Sana yaptığım, üstünde Güller olan o g-string'i hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكّرين الملابس الداخلية الحريرية ذات الورود الصغيرة التي صنعتها لكِ؟
    Grant'ı romantik bir konser için parka getirmek çiçekler göndermek. Open Subtitles إغرائها بالخروج للساحة من أجل حضور الحفلة الموسيقية أرسال الورود
    Ve gelecek sefere içecek bir şeyler getir, çiçekleri boşver. Open Subtitles .. وفي المرة القادمة أحضر شيئا نشربه، انسى أمر الورود
    Ah, bahçıvana gülleri budamasını ve ön bahçeyi gübrelemesini hatırlatır mısın? Open Subtitles اه , وستذكر البستاني ان يقلم الورود ويعيد تسميد الحديقة الامامية
    Dünya üzerinde beyaz güllerden daha fazla sevdiğim Çiçek yoktur. Open Subtitles أُحب الورود البيضاء أكثر من أى زهرة على وجه الأرض
    Kalp çikolatalarla beraber bir düzine gül hazırlarım, tamam mı? Open Subtitles اعمل على تغليف بعض الورود مع شوكولاته على شكل قلوب
    Senin gezegenindeki insanlar binlerce gül ekiyor ama yine de aradıklarını bulamıyorlar. Open Subtitles النّاس حيثُ تعيش زرعوا آلاف من الورود ولم يعثروا علي ماكانوا يبحثون.
    Bay Kahve, Bay Gece Kulübü ve Bay Beyzbol sana gül göndermemiş demek. Open Subtitles سمعت أن الرجل من المقهى ومن الملهى ولاعب البيسبول لم يرسلوا لك الورود
    Ve bu arada, çok fazla su tükettikleri için kendisi gül yetiştirmiyor. TED وهو على فكرة لم يقم بزراعة الورود لأنّها تتطلّب كميات كبيرة من المياه.
    Evet, ona yeni kesilmiş pembe Güller yolladım. El yapımı bir kart yolladım. Open Subtitles أجل، أرسلت اليه باقة من الورود الطبيعية بالإضافة الى بطاقة معايدة مصنوعة يدوياً
    Güller boyanıyor kırmızıya, kırmızıya, kırmızıya, kırmızıya Open Subtitles برسم الورود الحمراء بالأحمر أحمر أحمر أحمر أحمر
    Güller boyanıyor kırmızıya gülleri boyuyoruz kırmızıya Open Subtitles نرسم الورود بالأحمر إننا نرسم الورود بالأحمر
    Kemik tozu olmazsa çiçekler bok gibi olur. Bunu bilmiyordun, değil mi? Open Subtitles من دون وجبة عظام، تكون الورود بحالة مزرية، لم تعلم ذلك، صحيح؟
    Ölüler için saygı göstergesi olarak yollara sermek için getirilen çiçekler taşıyan birçok kadın vardı. TED العديد كانوا من النساء اللواتي غالباً ما حملن الورود التي جلبنها لوضعها كإشارات احترام للموتى.
    Çanlar çalıyor, çiçekler açıyor, melekler şarkı söylüyor. Open Subtitles الأجراس تُقرع، الورود تُقدّم، الملائكة تُغنّي.
    çiçekleri erkenden.. ..dikenleri henüz yumuşakken toplamıyor musunuz? Open Subtitles الا تلتقطوا الورود مبكرا فيما لا تزال الاشواك ناعمة؟
    çiçekleri aldığımda hastaları çıkartacağım. Open Subtitles عندما استلم بعض الورود نقوم باخلاء المرضى
    - Güller boyanıyor kırmızıya - gülleri boyuyoruz kırmızıya Open Subtitles نلون الورود بالأحمر إننا نلون الورود بالأحمر
    Biraz Çiçek almaya gidiyorum, sevgilim. 20 dakika içinde dönerim. Open Subtitles سأذهب لأحضر بعض الورود يا عزيزي، ساعود بعد 20 دقيقه
    Gözlerim nakış gibi işlenmiş güllerin çocukluğumun manzarasında açan desenlerine kitlenmişti. TED أصبحتْ عيناي ملتصقة بأشكال الورود المطرزة مُزْهِرَةََ من خلال مشَاهِد لطفولتي.
    Bu Çiçeklerin benim için olabileceği aklınıza geldi mi hiç? Open Subtitles هل خطر لك قط بأن تلك الورود قد تكون لأجلي؟
    Hanımefendi, beyefendi, rica etsem bakışlarınızı bu güzel çiçeklere sabitler misiniz? Open Subtitles الآن, سيدتي أرجو منك تركيز بصرك هنا فوق هذه الورود الجميلة
    Kraliçe sever gülü kırımızı Kırmızı yerine görseydi beyazı Open Subtitles الملكة تحب الورود الحمراء وإذا رأت الورود البيضاء
    - Victor Çiçeklerden nefret ederdi. İstemezdi. Open Subtitles فكتور يكره الورود هو لم يكن يريد ورود بتاتاً
    Birlikte çıktığım kadınların çoğu Guns N' Roses'dan bir cümle sanıyor. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق إنك تعرفى هذا. معظم النساء اللائى أخرج معهن يظنون أنه من خط البنادق و الورود.
    Uzun olanlar hezaren çiçeği. Open Subtitles الورود الطويلة من نوع الدلفينين
    Bu doğru değil. O bir çiçekçi kıza bir düşesmiş gibi davranıyor. Open Subtitles هذا ليس صحيحا ، هو يعامل بائعة الورود كأنها دوقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد