Programımın fotokopileri için, sürekli fotokopi odasına gitmenin nedeni nedir? | Open Subtitles | لماذا تذهبين الى غرفة التصوير من اجل اخذ نسخ لجدولي؟ |
Bizimle gel. Posta odasına dönme, ekibin bir parçası olarak gel. | Open Subtitles | عد معنا ليس الى غرفة البريد لكن لتكون جزء من فريقنا |
Sen geri gelmeyince, yatak odasına taşınıp, arabanı kullanmaya başladık. | Open Subtitles | عندما لم تعد انتقلنا الى غرفة النوم وبدأنا نقود سيّارتكَ |
Tilki Ryutarou, güzel konuşma yeteneğiyle altıncı Kincho'yu etkiledi, ve onu Ginza'nın ünlü klüplerinden birindeki özel bir odaya davet etti. | Open Subtitles | الثعلب ,ريوتاترو من خلال لسانه الطليق لقد تمكن من اجتذاب كينشو السادس و قد دعاه الى غرفة في نادي جينزا المشهور |
Şu anda petrol tanklarına yatırım yapmamı isteyen Norveçlilerle dolu bir odaya yürüyorum. | Open Subtitles | انا على وشك الدخول الى غرفة بها نرويجيون يريدونني ان استثمر خزانات وقودهم |
Duş odasında bir havalandırma var. Kantine veya başka bir yere gidiyor. | Open Subtitles | هناك منفذ فى غرف الاغتسال تؤدى الى غرفة مخزن او شيئا ما |
Diğeri ofisteydi, ama yinede yatak odasını soymuş. | Open Subtitles | و الاخرى موجودة في المكتب لكنه اتجه الى غرفة النوم على اية حال |
Yanılıyorsun, o Jüri Odası'na gitmek istememiştim, hasta rolü yapmayı istemiş, her şeyi düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنت مخطيء ، أنا لم أكن أريد أن أذهب الى غرفة المحلفين أنا أردت التضاهر بالمرض و فكرت في كل شيء |
Toplantı odasına dönelim. Bugünkü toplantının anlamı biraz daha farklı olacak. | Open Subtitles | لنعد الى غرفة الاجتماعات اجتماع العاملين اليوم له معنى مختلف تماما |
Silinen odalarda bulunan canlılar, otomatik olarak ana kontrol odasına bırakılırlar. | Open Subtitles | الأشياء الحية من الغرف المحذوفة تنتقل تلقائيا الى غرفة التحكم الأساسية |
Teknik sohbet odasına girdim ve ihtiyacımız olan özellikleri yazdım. | Open Subtitles | ذهبت الى غرفة الحديث عن التقنية كتبت المواصفات التي سنحتاجها |
Ev ödevlerinden kaçıp, oturma odasına inmeye, annem ve babam arkadaşlarıyla sıcak tartışmalar yaparken dinlemeye çalışırdım. | TED | كنت دائماً أحاول تجنب واجباتي المدرسية و التسلل وصولاً الى غرفة المعيشة والإستماع إلى نقاشات والديّ مع اصدقائهم |
Kararınızı vermek için jüri odasına çekilebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنكم الذهاب الى غرفة المداولة لأتخاذ قراركم |
Maria. Bayan Fellini'nin bavullarını Bayan Allisorun odasına götürün. Şimdi! | Open Subtitles | ماريا، انقلي امتعة انسة فيلليني الى غرفة انسة اليسون |
E.O.D. 1'den okul güvenlik odasına, hazır olun arama çalışmaları tamamlandı. | Open Subtitles | الى غرفة امن المدرسة،من اى.او.دى1،انتباه تمت عملية المسح |
Neyse. Filmde bir odaya girer. O, odaya sadece yürüyerek giremez. | Open Subtitles | في الفيلم يدخل الى غرفة ولا يمكنه ان يدخل الى غرفة ببساطة |
Beni bir odaya götürdü ve kapıyı arkamızdan kapattı. | Open Subtitles | قامت بادخالي الى غرفة ثم أقفلت الباب علينا أنا و هي |
Beyaz tahtalı, pencereli ve 5 sandalyeli bir odaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج الى غرفة تتوفر على طلاء ابيض و نافذة |
Seni levazım odasında iki elle çalışırken bulamayacak mıyım hiç? | Open Subtitles | الا يمكنني ان اجدك مرة الى غرفة التزويد تعمل بكلتا يديك؟ |
Dominant kız, erkeğinin hatunun biriyle yatak odasında oynaştığını öğrenir ve onu öldürür. | Open Subtitles | صديقته تجده يعبث مع فتاه اخرى فذهبت الى غرفة نومه وقتلته |
Sonra da cesetlerin bulunduğu "soyunma odasını" kendi görmek için dışarı çıktı. | Open Subtitles | وغادر... الى غرفة الملابس ليشاهد بنفسه الى الجثث |
Sonra ne yapmanız gerektiğini söyleyeceğim. Pilotların Toplantı Odası'na. Derhal! | Open Subtitles | عندها سأزودك بتعليماتي الى غرفة الطيارين فورا |