"امرأة واحدة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bir kadın
• Bir kadının
• bir kadınla
• bir kadını
• tek kadın
• bir kadından
• sadece bir
• Bekar kadın
• bekar kadının

Eğer bu gece burada bir kadın, beni güreşte yenmeyi başarabilirse...
اذا كان هناك امرأة واحدة هنا الليلة تظن أن بامكانها هزيمتي

Aslında bana bu etkiyi veren sadece bir kadın oldu.
في الواقع، لم يؤثر عليّ لتلك الدرجة إلا امرأة واحدة.

Benim Bir kadının erkeği olmam seni mutlu edecekse
ستسعدين عندما تعرفى انى رجل يحب امرأة واحدة ايضا

Ben yalnızca bir kadınla yapabilecek erkeklerden değilim.
أنا لست من نوع الرجال الذى يؤدى واجبه مع امرأة واحدة فقط كلا؟

Bir yarrak belki on genç kızı tatmin edebilir ama olgun bir kadını, on erkek biraraya gelse bile zor tatmin eder.
ديك واحد يستطيع ارضاء عشر دجاجات ولكن عشرة رجال لا يستطيعون ارضاء امرأة واحدة

Kocamın ruh halini etkileyebilecek lafı edebilecek tek kadın var dünyada.
هنالك امرأة واحدة التى يجب أن يؤثر كلامها فى مزاج زوجى

Bugün zaten bir kadından dayak yedin.
لقد أوسعتك ضرباً امرأة واحدة مسبقاً اليوم

sadece bir kadın var... ve o bu odada... şu anda.
توجد امرأة واحدة فقط وها هى هنا فى هذه الغرفة فى هذه اللحظة

Bir adam, bir kadın, kısa zaman önceye kadar bir adam 100 kadından herhangi biriyle mutlu olur derdim.
رجل واحد و امرأة واحدة منذ زمن ليس ببعيد كنت أقول بأن الرجل يمكنه أن يكون سعيداً مع أي واحدة من بين 100 امرأة

Bu ev iki katlı, on odası var... ve her şeyi yerli yerinde tutan bir kadın.
لهذا البيت 10 غرف إنه من طابقين و به امرأة واحدة فقط تحافظ عليه.. إنها أنا

Ateş etmeyi bilen bir kadın yerine binlerce manyak vahşiyle karşılaşmayı yeğlerim.
أُفضّل مواجهة ألف همجي مجنون على مواجهة امرأة واحدة تعرف كيف تطلق النار

Benim görüşüme göre, adına üzgünüm ama bir adamın ruh ikizi olabilecek sadece tek bir kadın vardır.
لأنني أعتقد ولسوء حظك بأن هناك امرأة واحدة فقط لكل واحد منا.

Sonuç olarak, hayatımda gerçekten galaya değer tek bir kadın var.
خلاصة، هنالك امرأة واحدة في حياتي جديرة حقاً بافتتاحية

5 yaşında kızı olan bir kadın hariç.
باستثناء امرأة واحدة كانت مع بنتها بعمر ال5 سنين

Sanırım tüm ihtiyaçlarımı hep tek Bir kadının karşılıyacağına inanmışımda ondan.
اعتقد بأن امرأة واحدة تكفي لإنجاز كل حاجاتي

Pardon ama sadece bir kadınla ilişki geliştirmiş olmam ve bu dünyada başka insanlarla ilişki geliştiremiyor olmam hiç arkadaşım olmadığı anlamına gelmez.
أعذريني، فقط لأني قمت بتطوير علاقتي مع امرأة واحدة على حساب تطوير علاقة مع أي إنسان آخر على هذا الكوكب

Bir oyuncu bir kadını oynadığında ve bir erkeği memnun etmek istediğinde dünyadaki tüm kadınların rollerini tek bir rolde toplar.
عندما تلعب ممثلة دور امرأة ..ترغب في إسعاد رجل ..تحاول ان تجمع كل نساء العالم في امرأة واحدة

Evlilik kolay, memnun edecek tek kadın var.
من فضلك الحياة الزوجية سهلة هنالك امرأة واحدة فقط عليك ارضاؤها

Hali hazırda bugün bir kadından dayak yedin.
لقد أوسعتك ضرباً امرأة واحدة مسبقاً اليوم

"Bekar kadın" kutucuğunu işaretleyin.
تحقق من "امرأة واحدة" مربع.

Her bağımsız kendine güvenen, bekar kadının içinde kurtarılmayı bekleyen hassas bir prenses mi vardı?
داخل كل ثقة، مدفوعة، امرأة واحدة هل هناك الحساسة، أميرة هشة فقط في انتظار ليتم حفظها؟