her şeyin yolunda olduğunu görür görmez, ben de orada olurum. | Open Subtitles | نعم. سأكون هناك لطالما اعتقد ان كل شي رائع |
Ve bu zamana kadar sorunun Bart'tan kaynaklandığını sanıyordum ama her şeyin onun yüzünden olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | وكل هذا الوقت كنت اعتقد ان بارت هو المشكله لكنني لاحظت ان كل شي متعلق بها |
Evin etrafındaki her şeyin eskiden hiç olmadığı kadar ... sıkıcı ve sönük olduğu hissi. | Open Subtitles | هذا الشعور ان كل شي حول المنزل كدمى غير مشوّقه.. واللذي لم يحصل لي قبل ذلك |
her şeyin iyi gideceğine eminim. | Open Subtitles | حسناً, كن صادقاُ فحسب. انا واثقة ان كل شي سيكون على مايرام. |
Ve sana her şeyin normale döneceğini söylemek istiyorum ama açıkcası, bilemiyorum. | Open Subtitles | واريد ان اخبرك ان كل شي سيعود لوضعه الطبيعي لكن بصدق لا اعلم |
"Kazandığını sanıyorsun, her şeyin güzel olduğunu sanıyorsun." | Open Subtitles | هل تعتقد انك ربحت تعتقدون ان كل شي بخير |
Öyleyse, her şeyin hareket halinde olduğunu biliyor olmalılar. | Open Subtitles | لذا يجب ان يعرفوا، ان كل شي يتحرك |
her şeyin rayına oturduğunu bilmeyi hakketti. | Open Subtitles | نعلم ان كل شي اتضح بشكل جيد ,اعني |
- Onunla konuştun ve her şeyin yoluna gireceğini söyledin. | Open Subtitles | -أنت تحدثت إليه وقلت ان كل شي سيكون على ما يرام |
Ve nedense her şeyin yoluna gireceğini biliyordum. | Open Subtitles | وبطريقة ما عرفت ان كل شي سيكون بخير |
Ve her şeyin mükemmel olmayacağını da... | Open Subtitles | لكن لا اظن ان كل شي ممتاز |
Gabriel'le bağlantı kuracaksın ve her şeyin planlandığı gibi gittiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستقوم بالتحدث مع (غابريل) وستخبره ان كل شي جرى بشكل صحيح. كما خططنا وان فعلت هذا |
her şeyin değiştiğini anlamıyor musun, Chris? Kafan almıyor mu? | Open Subtitles | هل تفهم ان كل شي تغير يا (كريس) |
Ona her şeyin yolunda... | Open Subtitles | يمكنني ان اخبره ان كل شي .... |