MIT'deydim. Babam hep şöyle derdi, "asla California'ya gitme. Orası bok dolu." | Open Subtitles | كنت ادرس المحاسبة وقال لي والدي ان لا اذهب لكاليفورنيا لانها هراء |
Ve bu şakanın ne olmadığını ilk öğrendiğim yer olan İtalyan soda mağazası. | Open Subtitles | وهناك محل الصودا الايطالي حيث تعلمت اولا كيف هي ان لا تكون نكتة |
Umarım bu kararları onları sonsuza dek kaybetmemize sebep olmaz. | Open Subtitles | اتمني ان لا يكون هذا الاختيار يعني بأننا قد أضعناهم. |
Onun bununla ilgisi yok. Umarım hakkında hiç bir şey bilmez. | Open Subtitles | ليس له علاقة بالأمر و اتمنى ان لا يعرف شيئا عنك |
Bu sefer kesin bir atış yaptığına emin olsan iyi olur. | Open Subtitles | افضل ان لا يكون عندك شك حول اطلاق في الوقت ذاته |
Sen burada kal ve sakın bir daha topa dokunma. | Open Subtitles | فقط ابقى في الخلف و حاول ان لا تلمس الكره |
Acısını belli etmemeye çalışıyor. | Open Subtitles | إنها طريقته في ان لا يجعل أحدا يعرف أنه مجروح |
Ve bir çok insan gerçekte bu konuya elimizi sürmememiz gerektiğini, kendi haline bırakmamız gerektiğini, onun çözülecek bir konu | TED | وهناك العديد من الناس فعلا تعتقد انه يجب ان لا نلتمسه حتى, ينبغي علينا تركه, فلسنا بحاجة الى حله |
Bu adama askerî cenaze töreni yapılmayacak. Benim nöbetimde asla. | Open Subtitles | عليكم ان لا تشيعوا هذا الرجل كجندي, ليس على مشاهدي |
Barış muhafızı, senin işin, o kuyunun asla açılmadığından emin olmak. | Open Subtitles | حارس السلام ، مهمتك هي الحرص على ان لا يفتح ابدا |
Ama geri dönmedi, geri dönse bile, gitmeme asla izin vermez. | Open Subtitles | لم يرد علي لكن حتى لو فعل سيخبرني ان لا اذهب |
Bu kazayla bir ilgim olmadığını kaç defa daha söylemem gerek? | Open Subtitles | كم مرة علي ان اقول ان لا علاقة لي بالامر ؟ |
Öylesine mükemmel düzenli bir yapı ki, bu işte tanrının parmağının olmadığını söylemek zorlaşıyor. | TED | وكان يتموضع بصورة متناهية الترتيب والدقة وكان من الصعب جداً ان لا ننسب له الخلود |
Onun iyiliği için de. Babasız olmanın sağlıklı olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | ولها أيضا فأنه ليس صحيحا ان لا تحادث أباها |
Yürütülmelerini istemem. Yanımda eve götürsem fena olmaz. | Open Subtitles | افضل ان لا تسرق مني كي اخذها معي الى المنزل |
Efendim bu seferlik bunu atlasak olmaz mı. | Open Subtitles | سيدى هل استطيع ان لا افعل ذلك هذه المره ؟ |
Hikayenin hiç bir kişi tarafından desteklenmemiş olmasının garip olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقدين انه من الغريب ان لا أحد يمكنه التحقق من قصتك؟ |
Geri kalanına gelince, başka hiç kimsenin bulamayacağından emin ol. | Open Subtitles | بالنسبة للباقى تأكد ان لا أحد اخر يستطيع ان يجده |
Anlamıyorum. Bir baba nasıl olur da oğluyla bu kadar süre konuşmaz? | Open Subtitles | انا لا افهم كيف لوالد ان لا يتحدث لابنه طوال هذا المده؟ |
Hey, park alanında sakın ağzına almaya çalışma ! Hey ! | Open Subtitles | انتي, حاولي ان لا تلعقي اي قضيب في طريقك خلال مواقف السيارات |
Bu yüzden endişe etmemeye çalış. Tamam. | Open Subtitles | و لقد وضعت فريقا فحاول ان لا تقلق |
Dinlenebilecek bir telefonda ad ifşa etmemek gerektiğini bilirsin. | Open Subtitles | انت اتعرف جيدا ان لا تبوح بإسمى على الهاتف. |