Burada korumaktan caydırma var, çünkü, Eğer su hakkınızı kullanmazsanız, su hakkınızı yitirebilirsiniz. | TED | بسبب فكرة الاحتكار لانه ان لم يستخدم الفرد حصته فسوف يخسرها لشخص آخر |
Dikkatli ol. Eğer Madame onu kovmasa, Monsieur hemen hamile bırakır. | Open Subtitles | ان لم تقم السيدة بحرق الخادمة فان السيد لا يرجع الخادمات |
Eğer tek yapabileceğiniz şey gülmekse, başka birine gitmeliyim o zaman. | Open Subtitles | ان لم يكن باستطاعتك غير الضحك علىً, فيمكننى الذهاب لمكان آخر. |
Benny olmasaydı Eğer, o yaz tek bir arkadaş bile edinemezdim, | Open Subtitles | ان لم يكن بينى بينهم لما كنت قد تعرفت على أحدهم |
Eğer ben gelmezsem, en yakın nehri akıntı yönünde takip edip, sahile ulaş. | Open Subtitles | ان لم تشاهدني اعبر البلاد الى اقرب نهر إتبعه مع التيار إلى الساحل |
ve , Eğer evde olmazsam... hepsini ön tarafa bırak. | Open Subtitles | واخبرك بشيء ان لم اكن هناك اسكبه في الساحه الاماميه |
Ve Eğer çok çalışmazsa, onu fırınla kaynat, ne istersen yap. | Open Subtitles | ان لم تعمل جيدا اشووها أو اغلوها وافعلوا ما يحلوا لكم |
Eğer bize katılmıyorsan başka ekiplere de katılama diye yapıyorum. | Open Subtitles | ان لم تنضمي الينا سنجعلكي لا تصلحي للانضمام مع احد |
Haydi ama. Eğer bu kadar kıskanç olmasaydı, sorun olmazdı. | Open Subtitles | بربك.ان لم يكن طفلاً غيوراً لن يكن هذا مشكلة كبيرة |
Dinle, Eğer sen bana gerçekleri söylemeyeceksen, ben söylerim, tamam mı? | Open Subtitles | استمع الي,ان لم تقل الي الحقيقة ,سأقولها لك انا ,فهمت ؟ |
Eğer onu içine koymayacaktıysa o kız aşağıda ne yapıyordu? | Open Subtitles | ماذا كان تفعل هناك ان لم تكن ذاهبة لكى تضعه؟ |
ve , Eğer evde olmazsam... hepsini ön tarafa bırak. | Open Subtitles | واخبرك بشيء ان لم اكن هناك اسكبه في الساحه الاماميه |
Bunu kaybetme. Eğer bir saate kadar gelmezse, bir daha ara. | Open Subtitles | لا تفقدها ان لم يظهر خلال ساعة , كلمه مرة اخرى |
"Eğer yatırmazsanız her 6 saatte bir yeni bir vücut parçası alacaksınız." | Open Subtitles | ان لم تفعلوا ستجدون قطعة اخرى من جسده وكل 6 ساعات ايضا |
Eğer o Sally değilse, öyleyse, onu taklit eden birisiydi. | Open Subtitles | ان لم تكن سالي فإذا هناك شخص ارسل ليكون هي |
Hayır Eğer bişeyleri orda dahi çözemiyorsan, sorun çok yakınlarda demektir | Open Subtitles | لا , ان لم تعبر بنفسك هذا يعني ان المشاكل قريبة |
Eğer bu bir hastalık değilse ne olduğunu öğrenmek isterim. | Open Subtitles | اقصد ان لم يكن هذا مرضاً عندئذ اريد خياراً اخراً |
Eğer çok geç değilse, bu hayatı arkanda bırak ve beni bul. | Open Subtitles | ان لم يكن فات الاون ، اترك هذه الحياة وتعال كي تجدني |
Bu gece için bir planın var mı bilmiyorum... ama yoksa, 9 sularında Gansevort Caddesi 37 numaraya uğra. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان عندك أيّ خطط اللّيلة لكن ان لم يكن لديك عرج على الشارع 27 حوالي التاسعة |
İyice kontrol etmezsem Başkan Yardımcısı'nın ofisinin önünden bile geçemem bir daha. | Open Subtitles | ان لم اتحقق جيدا فل استطيع المرور من امام مكتب نائب الرئيس |
Ama etmezsen böyle ani bir şekilde ortaya çıkıp durur. | Open Subtitles | و لكن ان لم تفعلي فحينها يقفز من دون انذار |
Hiçbir müşteri beni istemezse, beni işten atarlar.O zaman burdan ayrılabilirim. | Open Subtitles | ان لم احصل على الزبائن سأطرد حينها سأحصل على ما اريد |
Lanet olasıca iş, dikkatli olmazsan seni bütün olarak yutabilir. | Open Subtitles | اللعنة يمكن لها ان تبلعك تماما ان لم تكن حذراً |
Tabiî ki dost olacağız Pooja, bugün olmazsa yarın olur. | Open Subtitles | نحن سَنَكُونُ الأصدقاءَ بالتأكيد، بوجا. ان لم يكن ربما غداً |
Bu da demek oluyor ki, sizler de şu dakika olmasa bile yakında bu makinelerden birine erişebileceksiniz. | TED | وهذا يعني انكم, انتم قريبا ستتمكنوا من استخدام هذه الآلات ان لم يكن الان |