En sonunda, elimde ona söyleyebileceğim pozitif birşeyler oldu, ama gitmiş. | Open Subtitles | واخيرا , وجدت شيئا ايجابيا حتى اخبرها به فوجدتها قد ذهبت |
İşte bu sebeple hikayemi anlatmaya karar verdim ve benim hikayem başka kadınlar için biraz fazla pozitif. | TED | لهذا قررت حكاية قصتي كي تكون معاناتي شيئا ايجابيا لنساء اخريات |
pozitif yüklü döteryumlar, paladyum katotlar tarafından çekilince, birbirlerine kenetlenirler. | Open Subtitles | عندما يتم شحنة ايجابيا بالدانتون ويتم جذبه إلى قطب البالاديومَ السالب |
Ülkenin dört bir yanındaki gençlere çok daha olumlu bir tutum sergileyebilirdi. | Open Subtitles | يمكن أن يجلب موقفا ايجابيا من قبل الشباب في جميع أنحاء البلاد. |
Her zaman kolay olmasa bile bunu yapmak hayatınızı olumlu etkileyebilir. | TED | يمكن أن يكون شيئا ايجابيا بحق، حتى إذ لم يكن شيئا سهلا. |
pozitif yüklü döteryumlar, paladyum katotlar tarafından çekilince, birbirlerine kenetlenirler. | Open Subtitles | عندما يتم شحنة ايجابيا بالدانتون ويتم جذبه إلى قطب البالاديومَ السالب |
- ...ama kültür sonuçları pozitif çıktı. - Ve bu çocukları etkileyen... | Open Subtitles | ولكن تحليل الخلايا جاء ايجابيا وهى نفس الباكتيريا |
Bu sorumluluğa aşık değilim ama boşandığımdan beri, pozitif kalmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا لا احب هذه المسؤولية لكن منذ طلاقي انا احاول البقاء ايجابيا |
Sanırım onun üstünde pozitif bir etki bırakıyorum. | Open Subtitles | حقاً، أعتقد أن لدي اثرا ايجابيا عليه |
Sonunda pozitif Bir Test. | Open Subtitles | انا اخيرا وجدت اختبارا ايجابيا |
Kız hamile. Test pozitif çıktı. | Open Subtitles | انها حامل الفحص كان ايجابيا |
pozitif çıktı. | Open Subtitles | اتي ايجابيا |
Hayır, kimsenin beni suçlayacağını sanmıyorum ama Pete her sabah uyanmaya ve olumlu olmaya, önetkin olmaya teşvik etti. | TED | لا، لا اعتقد ان احدا منكم سيلومني ولكن بيت حفزنا للاستيقاظ كل يوم وكان ايجابيا وسباقا |
17 yaşımdan beri olumlu düşünmeye ve 'Mucize' sözcüğüne anlam vermeye başladım. O yüzden, evet. | Open Subtitles | اذن كنت ايجابيا مذ كنت في السابعة عشر من عمري واعطي حجما لكلمة معجزه , اذن نعم اصدق |
- Çünkü ilişkimiz için olumlu bir şeyler yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أردت أن أفعل شيئا ايجابيا في علاقتنا |
- olumlu düşün. - Hüzün yılı olabilir. | Open Subtitles | كن ايجابيا , وربما هذه هي سنة من الحزن. |
Biraz zamanımız var. Sen de geleceğin hakkında olumlu düşünmelisin. | Open Subtitles | وانت تحتاج أن تضل ايجابيا بشان مستقبلك |