"بإمكاني فعل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yapabilirim
• yapabileceğim
• yapamam
• yapabileceğimi
• yapabilirdim
• yapamazdım
• yaparım
• devam edemem
• yapabilir miyim
• yapabilseydim
• yapabileceğime

Benim için bir şey yaparsan ben de senin için bir şey yapabilirim.
و إذا فعلت شيء من أجلي، أعتقد أن بإمكاني فعل شيء من أجلكِ

- Özgür bir adamım. Her istediğimi, istediğim yerde, istediğim kişiyle yapabilirim.
أنا رجلٌ حر، بإمكاني فعل ما أشاء أينما أشاء ومع من أشاء.

Sorun değil. Babamı tedavi etmek için yapabileceğim birşey yok.
لا بأس ، ليس بإمكاني فعل أي شيء لأشغي والدي

CR: yapabileceğim bir şey olsa, yaparım.
ش.ر: لو كان بإمكاني فعل شيء، لكنت فعلته.

Çünkü ben buradan bir şey yapamam.
أنا بالتأكيد ليس بإمكاني فعل أي شيئ من هُنّا

O gece her şeyi nasıl daha farklı yapabileceğimi sık sık düşünüyorum ama...
كثيراً ما أتساءل كيف كان بإمكاني.. فعل الأمور بوسيلة مختلفة تلك الليلة، ولكن..

Ben 18 yaşındayken, her şeyi yapabilirdim.
عندما كان عمري 18 كان بإمكاني فعل أي شيء

ne yaptığını gördüm. ben onun yaptığını yapamazdım.
شاهدت ما يفعله، لم يكن بإمكاني فعل ما يفعله. و هنا حدث تغييراً.

Sanırım bütün gece odunculuk yapabilirim.
بالمناسبة، بإمكاني فعل هذا طوال الليل بدون توقف

Belki bir sonraki yolculukta başka birşeyler yapabilirim.
ربما بإمكاني فعل شيء ما في رحلتي القادمة

Çoğunu bırakamadığımı fark ettim, ama bazı şeyleri yapabilirim.
أدركتُ أني لا يُمكنني إيقاف معظهما لكن بإمكاني فعل بعض الأشياء

Güzel bir şov yaparız. Bunu yapabilirim. Bunu neden yapmıyım?
وضعه في معرض عظيم, يمكنني فعل ذلك لماذا بإمكاني فعل ذلك؟

Tamam, bu işi size bırakıyorum. Ama aklınızda olsun, yapabilirim. Atla deve değil.
قد لاتحظون بهذا، لكن، انصتوا بإمكاني فعل ذلك، هذه ليست عملية جراحية

Her şeyi yapabilirim. Aldırışsız ve eğlenceli olabilirim.
بإمكاني فعل أي شيء, بإمكاني أن أعربد, أغامر

yapabileceğim bir şey olup olmadığını merak ediyorlardı.
ولهذا تساءلوا إن كان بإمكاني فعل أي شيء لمساعدتهم.

Şu an yapabileceğim bir şey olduğunu unutuyorsun.
باستثناء أنك نسيتي أنه بإمكاني فعل شئ الآن

Herneyse yapabileceğim bir şey varsa yani annenle konuşmamı falan istersen...
حسناً , إذا كان بإمكاني فعل شيء , أو أردتي أتحدث لوالدتك لا

Şey, yapabileceğimi sanmıyorum şerif. A-Affedresiniz. yapamam.
حسنٌ، لاأعتقد أنّ بإمكاني فعل ذلك . أيُّها الشريف، آسف لايمكنني ذلك

Oliver kot pantolonuyla okula gittiği sabah, bu konuda bir şeyler yapabileceğimi fark ettim.
في ذلك الصباح حينما غادر اوليفر للمدرسة يرتدي ذلك الجينز، أدركت أنه بإمكاني فعل شيء بخصوص هذا الأمر

Ben... Ben yardım edebilirdim. bir şeyler yapabilirdim.
كان بإمكاني المساعدة كان بإمكاني فعل شيء ما

Sen olmadan bunları yapamazdım.
هل تظن أنه كان بإمكاني فعل هذا بدونك ؟

bunu yapmaya devam edemem, kendin bulmaya başlamalısın.
-لا. لم يعد بإمكاني فعل ذلك، عليك أن تبحث بنفسك عنها!

Çünkü bana bir gün aklıma geldi. Biliyorsunuz, Mesela bir avukatlık kapasitesiyle daha fazla iyili yapabilir miyim?
لأنني أدرت في يوم ما، ماذا لو أنه بإمكاني فعل المزيد من الخير كمحام؟

Kendi başıma büyü yapabilseydim burada olmazdım.
لم اكن لأكونَ هنا لو كانَ بإمكاني فعل السحر بمفردي

Burada iyi şeyler yapabileceğime inanıyorum.
اعتقد انني بإمكاني فعل بعض الخير هنا