"بارع" - ترجمة من عربي إلى تركي

• iyi
• iyisin
• harika
• iyidir
• iyiyimdir
• iyiyim
• usta
• yetenekli
• zeki
• becerikli
• zekice
• iyiydin
• iyiydi
• iyiymiş

Sicili doğruysa çok iyi bir pilot, belki de en iyisi.
إن كان السجل صحيحاً, فهو طيار بارع ربما من أفضل طياريهم

Biliyorum iyi bir aktör ama onda tam olarak ne buldun?
لكن، أعلم إنه ممثل بارع لكن ما الذي بالضبط رأيتيهِ بهِ؟

Benimle dalga geçmek çok kolay ve sen bunda çok iyisin.
من السهل عليك أن تسخر مني، و أنت بارع في هذا.

Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm.
حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق

Tıpkı iyi bir aktör gibi gerçekten ağladığını veya güldüğünü düşündürtebilir.
ـ كممثلٍ بارع ، حيث يجعلك تظن بأنه يبكي أو يضحك

Firmanın toparlayıcısı olduğun hakkında mı, Yoksa işinde iyi olduğun mu?
حول حقيقة أنك تحل مشاكل الشركة؟ أو أنك بارع في ذلك؟

Bu işte ne kadar iyi olduğunu herkesten iyi biliyorsun.
تعلمين أكثر من أي شخص كم هو بارع بهذه الوظيفة

Bu mesleği seçmemin ve işimi iyi yaptığımı hissetmemin en önemli nedenlerinden biri gördüğünüz gibi doğuştan şüpheci olmam.
أحد الأسباب الرئيسية الذي جعلني أنخرط في هذه الوظيفة ويجعلني أشعر بأنّي بارع بالعمل هو أنّي دائم الإرتياب بالفطرة

Eğer temel alıştırmalar iyi öğrenilirse mükemmel bir stiliniz olacaktır.
إذا تم تكرار التدريبات الأساسية ستكون بارع فى هذا الاسلوب

Bir daha bana bir şeyde iyi olmadığını söylediğinde sana inanacağım.
في المرة القادمة لو تخبرني أنك لست بارع في شيء سأصدقك

Bu yüzden bize çok iyi bir yatırım bankası uzmanı lazım.
وذلك سبب أنّنا نحتاج إلى مُستثمر مصرفيّ بارع إلى أبعد الحدود.

- Gerçekten mi? Kocam hastasıdır. İyi olduğunu söylemiyorum ama onu oyalıyor.
زوجي رائع للغاية إذا ما أقول بارع في اللعبة، لكنها تبقيه مشغولاً.

Bir aile değeri taşıyorlar. Bunun da parayla arası iyi.
لقد الجليّ أنّ لهم قيم عائليّة، وهذا بارع مع المال.

Bu toplantılar sana göre değilse ben hemen sana iyi bir terapist ayarlarım.
حسناً.. إن لم تكن إجتماعت مدمني الجنس تفي بغرضك, فسأدلك على إختصاصي بارع

İşte senin büyük atlatma haberin! Tanrı aşkına, sen gerçekten iyisin.
يا له من سبق صحفى , ياللمسيح , أنك بارع حقاً

Evet öylesin.Herkesin sana ne muhteşem ve harika olduğunu söylemelerini istiyorsun
أنت ترغب من الجميع أن يخبروك كم أنتَ رائع و بارع

Çok sabırlıdır. Oyuncuların eksiklerini analiz etmekte de çok iyidir.
و هو صبور جداً و بارع في تحليل أخطاء اللاعبين

Her işte iyiyimdir, bayan.
أنا بارع للغاية في كل ما أقوم به يا سيدتي ربما..

Bu konuda oldukça iyiyim çünkü tüm kuralları ben koyuyorum.
وأنا بارع في ذلك لأنني أصدر جميع القوانين

Birisi sana tetik çekme işinde oldukça usta olduğunu söylemişti, değil mi?
ذلك يقول أنك كنت بارع في سحب الزناد ، أليس كذلك ؟

Yani dans hocan yetenekli olduğunu söyleyerek mi seni gaza getirdi?
اذا, مدرسة الرقص التى تبيع لك الدروس قالت لك أنك بارع

Bir fikir ya da ürününüzü dünyadaki milyonlara başarıyla satan zeki bir girişimci olduğunuzu ve bu süreçte de milyoner olduğunuzu düşünün.
تخيل أنك رائد أعمال بارع الذي باع بنجاح تلك الفكرة أو ذلك المنتج للمليارات حول العالم وتصبح بالتالي مليارديراً.

MacGyver içicisi etrafta bulunmasını isteyeceğiniz becerikli bir adam, özellikle iş yakmaya geldiğinde.
مدخت الماجيفر شخص بارع في أصلاح ما حوله خاصة عندما يأتي الموضوع للسيارت

Bu hakikaten çok zekice, çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki diğer servis sağlayıcılar arasında T-Mobile en ümitsiz olanı.
وذلك بارع حقا، لأننا نعلم جميعاً أن تي موبايل هي الناقل الأكثر بؤسا

Dün gece yatakta çok iyiydin mesela.
حسناً, لقد كنت بارع جداً على السرير الليلة الماضية

Bunu yapan herkimse, ya bıçağı rastgele sapladı ya da bıçak kullanmada çok iyiydi.
أيّاً كان الفاعل، إمّا أنّه حالفه الحظّ أو أنّه بارع في استخدام السكّين

Sollozzo, Türk olarak biliniyor. Bıçakla arası çok iyiymiş.
سولوزو مشهور باسم التركى و المفروض أنة بارع جدا بالطعن