Sadece onu açıp, uçmasını istediğiniz yöne doğru işaret etmeniz yeterli. | TED | عليك فقط أن تشغلها وتؤشر بالاتجاه الذي تود أن تحلق فيه. |
Jüpiter'in yüksek hızda dönüşü geniş bantlı ters yöne dönen bulutlarını yönetir. | Open Subtitles | دوران المشتري السريع يسوق حزمٍ ضخمة من السحب التي تدور بالاتجاه المضاد |
Kadranı diğer yöne çevirin ve sanal gerçekliğe geçin. | TED | أدر قرص التحكم بالاتجاه الآخر، وستحصل على الواقع الافتراضي. |
Ama zaman geçtikçe, olaylar tam aksi yönde gelişmeye başladı. | Open Subtitles | لكن بمرور الوقت الاشياء بدت كانها بالاتجاه المعاكس |
Bu yüzden, sadece bir kaç yüz metre öteye gitse bile gözden rahatlıkla kaçırabilir. Hepsini doğru yönde diziyor, | Open Subtitles | وحتى لو كانت بعيدة بعدة مئات من الامتار يُمكن أن تفقده إنَّها تُعِدُّ نفسها بالاتجاه الصحيح |
Sanırım tek başına olmak istemesi doğru yönde bir adımdı. | Open Subtitles | حسنٌ، أظنّ أنّ ذهابها لوحدها هي خطوة بالاتجاه الصحيح. |
Öyle sert itiyorsun ki, öte taraftan cehenneme düşecekler neredeyse. | Open Subtitles | أنت تدفعه حيث أنه ربما يسقط بالاتجاه الآخر إلى جهنم |
- Diğer taraftan gidelim. - Neredeyse otobüs görünüyor! | Open Subtitles | دعينا نذهب بالاتجاه الآخر نحن نرى الموقف تقريباً |
Yanlış yöne gidiyorsunuz. Baş tarafa doğru gidiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تذهبون بالاتجاه الخطأ أنتم تتجهون الى مقدمة السفينة |
Tuvaletler bile... sifonu çektiğinde su ters yöne doğru dönüyor. | Open Subtitles | حتى عندما تنظفي المرحاض يدور الماء بالاتجاه المعاكس |
Eğer yanlış yöne 50 kilometre boyunca gitmeseydim onu yakalayacaktım da. | Open Subtitles | أقسم بالله , كنت سأصل له لو لم أقد 30 ميل بالاتجاه الخاطئ |
Yanlış yöne gidiyorsun, şapşal! | Open Subtitles | انت تذهب بالاتجاه الخطأ ايها الاحمق الكبير |
Yanlış yöne gidiyorsun, şapşal. | Open Subtitles | هيى, انت تذهب بالاتجاه الخاطئ ايها المسطول |
Doğru yönde gittiğimizi nereden biliyoruz baba? | Open Subtitles | كيف نعرف أننا نسير بالاتجاه الصحيح يا أبي؟ |
Ya yanlış yönde ilerliyorsak? | Open Subtitles | ماذا سيحدث إن كنا نسير بالاتجاه الخاطىء؟ |
Bunu bağlayıp yola çıkacağız ve sifonlar diğer yönde olana dek sürmeye devam edeceğiz. | Open Subtitles | فقط سنقوم بربط هذه، نقصد الطريق السريع، ونظل نقود حتى تتحرك مياه المراحيض بالاتجاه المعاكس. |
Algımızın büyük oranda dış çevreden beyne gelen sinyallerle şekillenmesindense, en azından aynı oranda, algımız tam tersi yönde gelişen algısal tahminlere dayanıyor. | TED | بدلاً من الإدراك الذى يعتمد بدرجة كبيرة على الإشارات التى يستقبلها الدماغ من العالم الخارجي، يعتمد بنفس القدر، إن لم يكن أكثر على التنبؤات الإدراكية المتدفقة بالاتجاه المعاكس. |
- Kaybolmadık. Doğru yönde ilerliyoruz. | Open Subtitles | نحن لن نضيع نحن بالاتجاه الصحيح |
Diğer taraftan gidin. | Open Subtitles | بالاتجاه الآخر! |
Diğer taraftan. | Open Subtitles | بالاتجاه الآخر! |