ويكيبيديا

    "بالحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aşk
        
    • aşka
        
    • sevgi
        
    • aşık
        
    • sevgiyle
        
    • aşkı
        
    • aşkla
        
    • aşkın
        
    • sevgiyi
        
    • âşık
        
    • Aşkta
        
    • sevgiye
        
    • sevmeye
        
    • aşktan
        
    • aşığım
        
    Noel'den daha tiksindirici bir şey varsa, o da aptal, aşk sersemi bir kadınla yapılan sözde mutlu evliliktir. Open Subtitles إذا كان هناك شيئٌ مثيرٌ للغثيان أكثر من ميلادٍ مجيد فهو التظاهر بالزواج السعيد من امرأة، حمقاء متيّمةً بالحب.
    Lakin, kibar dostum, aşk ve letafet için yalanın sonu yoktur. Open Subtitles و لكن الصديق اللطيف بالحب و اللياقة يكذب أكثر بتواضع انساني
    Eğer aşka inanıyorsanız, ellerinizi çırpın! Eğer buraya sevdiceğinizle geldiyseniz onun ellerini tutun. Open Subtitles إذا كنت تؤمن بالحب صفق باليدين إذا كنت هنا مع الشخص الذي تحب
    Karıma duyduğum sevgi ve şefkat ile eli ayağı düzgün bir bebek sahibi olmanın verdiği büyük minnetle doluydum. TED وكنت مغموراً بالحب والشغف تجاه زوجتي وبإمتنان تام جداً جداً لها لاننا أنجبنا طفلاً بصحة جيدة ..
    Sana baktım ve... Ve bu bana ilk aşık oluşun muydu? Open Subtitles و كانت هى المره الأولى التى شعرت فيها بالحب ناحيتى ؟
    herşeyi sevgiyle yapıyordu.Tabi ki bu bana kesinlikle ilham olmuştu. Open Subtitles يبدو بأنها تقوم بكل شئ بالحب وهذا مفهوم بعيد عني
    aşkı böyle düşünme şeklini çok beğendim. TED إنّني حقًّا أحبّ هذه الطريقة للتفكير بالحب.
    Kendi bir aşk bulma asla, biliyorum, sizin için çok zor olmalı edilir. Open Subtitles كما تعلم ،لا تستطيع أبداً الشعور بالحب لابد أن هذا صعب جداً عليك
    Ve iş aşk konusuna gelince güvenebileceğin tek bir şey vardır. Open Subtitles عندما يتعلّق الأمر بالحب هناك شيء واحد يمكنك أن تثقي به
    "Dr. Lloyd'un aşk analizindeki eğrileri ve doğruları anlayışlı ve... - ...keskin." Open Subtitles تحليل الدكتورة لويد لما يجب فعله وما يجب تجنبه بالحب عميقة ومذهلة
    Biraz karışık bir geçmişim olduğunu biliyorum ama ben ilk görüşte aşka inanırım. Open Subtitles أصغِ ، أعلم أنه لدي ماضِ متقلب لكنني أؤمن بالحب من النظرة الأولى
    İlk görüşte aşka inanır mısın yoksa tekrar mı içeri gireyim? Open Subtitles هل تؤمن بالحب من أول نظرة أم يجب أن أدخل مجددا؟
    Herkes senin aşka ve mutlu mesut yaşamaya inandığını biliyor. Open Subtitles الجميع يعلم بأنك تؤمنين بالحب و العيش بالسعادة إلى النهاية
    Kuvvetli sevgi ve bağlılık hislerine sahip olan insanlar ile bunlar için zorlanan insanları birbirinden ayıran tek bir değişken vardı. TED كان هناك متغير واحد فقط الذى قَسم الناس الذين لهم إحساس قوي بالحب والإنتماء والناس الذين هم بالفعل يعانون منه .
    Manevi babamın küçük sevgi gösterisi bana asıl babamı, aç olduğunda, hatta açlıktan öldüğünde bile benimle yiyeceğini severek paylaşan adamı hatırlattı. TED صنيع أبي بالتربية الملئ بالحب ذكرني بوالدي الذي أحب مشاركتي الطعام عندما كان جائعاً و حتى عندما كان يموت جوعاً
    Hayır. Bunun yapabilmesi için benim aşık olmuş olmam gerekirdi. Open Subtitles لا, لأكون قادرة على ذلك لابد أن أكون واقعة بالحب
    Birbirimize saygı duyup eşit olarak birlikte, sevgiyle yaşayabiliriz. Open Subtitles كنظائركم نحترم بعضنا البعض و نعيش سوية بالحب
    Oysa sizin aşkı öven şiirlerinizde, iki insan birbirine tamamen bağlanıp birlikte, aşk dolu ve samimi bir hayat yaşama hevesindedirler. Open Subtitles ترانيمك عن الحب تصف حال شخصين مكرسين تمامًا لبعضهم البعض في حياة حميمية ومتدفقة بالحب معًا في دفء وحنان تام
    Yenemeyeceksem de hayatımı aşkla merhametle ve Kuzey Yıldızım olan senle geçireceğim. Open Subtitles إذا لم تنجح, سأعيش حياتي بالحب, و العاطفه و معك كنجمي المستدل
    aşkın sana yol göstermesine izin verdiğinde her canlının içinde bulunan gücü kullanabileceksin. Open Subtitles عندما تتعلم أن توجه بالحب ستكون قادراً على إستعمال القوة التي تسكن الحياة
    Bu odada sevgiyi hissediyorum. Open Subtitles يمكنني ان اشعر بالحب في هذه الغرفة,يا رجل.
    Buradaki herkes en azından bir kere âşık olmuştur, değil mi? Open Subtitles الجميع هنا وقعوا بالحب على الأقل مرة , أليس كذلك ؟
    Aşkta bence böyle yapmamak lazım. Open Subtitles يجب على أي شخصين أن لا يعرفا بعضهما البعض جيداّ إن كانوا يريدون أن يقعا بالحب
    RB:Hayır, eğer çocuk yetiştiriyorsanız, onları sevgiye boğmak övmek ve coşku dolu yapmak istersiniz. TED ر ب: لا, أعتقد فى تربيتك للأطفال, عليك فقط غمرهم بالحب و تمتدحهم و بحماس
    Tekrar ameliyat etmeye korkuyorsun. Tekrar sevmeye korkuyorsun. Open Subtitles أنتَ تخشى إجراء جراحة مجدداً و تخشى الوقوع بالحب
    Bana kalırsa, hayat aşktan ibaret. Ne dediğimi anlıyor musunuz? Open Subtitles ما يهمني هو أن كل شئ يتعلق بالحب, أتفهمين قصدي؟
    Beni seven bir kadına aşığım. Open Subtitles أليس كذلك ؟ أنا رجل أشعر بالحب تجاه إمرأه تحبنى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد