ويكيبيديا

    "بالسرعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hızlı
        
    • hız
        
    • çabuk
        
    • hızda
        
    • hızla
        
    • yol
        
    • hızlıca
        
    • hızı
        
    • gaz
        
    • hızında
        
    • hızın
        
    • hızım
        
    • hızıyla
        
    • çekimde
        
    • Kırmızıya
        
    Bunlar pek hızlı olmayabilir, ancak yinede bir sonuç alındı. TED قد لا تكون بالسرعة الكافية ولكنها قد أثمرت عن نتائج.
    Ama, daha sonraki gece Joy ile olduğu kadar hızlı değildi. Open Subtitles لكن ليس بالسرعة نفسها كما حصل لاحقاً تلك الليلة مع جوي
    eğer yüzünüzde "Çok acelem var" ifadesi Olursa, istediğiniz kadar hızlı koşabilirsiniz. Open Subtitles إن كانت ملامحك تقول أنا على عجل.. فيمكنك الجري بالسرعة التي تريد
    Dalgaboyu, kuantum fiziğinin temel öğelerindendir. Çünkü bir nesnenin dalgaboyu, momentumu ile ilişkilidir; yani kütle çarpı hız. TED والطول الموجي أمر أساسي في فيزياء الكم لأن الطول الموجي لجسمٍ ما يرتبط بقوته الدافعة، الكتلة مضروبة بالسرعة.
    Oynadığımız oyunları değiştirebildiğim kadar çabuk, onları öğrenmeyi sürdürebilen adam. Open Subtitles الذى يمكنه تعلم اللعبة التى نلعبها بالسرعة التى أغيرها بها
    Stella'nın uzay gemisi ışık hızının % 86,6’sında seyahat ederek 10 ışık yılı uzaklığındaki bir yıldızı ziyaret edecekti ve aynı hızda Dünya'ya dönecekti. TED ستسافر مركبة ستيلا بسرعة الضوء بنسبة 86.6٪ لزيارة نجم يبعد 10سنوات ضوئية، ومن ثم العودة إلى الأرض بالسرعة نفسها.
    Olabildiğince hızlı olacağız ama adam durmuyor. Nereye gittiğini görmüyor musun? Open Subtitles نمضي بالسرعة التي نقدر لكنه لا يتوقف لم لا تنظر أمامك
    Hayatına geri döndüğü an kadar hızlı olarak... hayatından çıkarılamayacağını mı düşünüyorsun? Open Subtitles تعتقد أنه لا يمكن أن تؤخذ من حياتك؟ بالسرعة التي دخلت فيها
    Konuştuğumda, bilgiyi istediğim gibi yavaş ya da hızlı bir şekilde aktarabiliyorum. TED عندما أتحدث، أنا أعطي المعلومات بالسرعة التي أريدها أنا.
    Belki de değişimi oldukları kadar hızlı sürdüremiyorlar. TED فليس من الممكن أن تستمر الأشياء في التغير بالسرعة التي هي عليها.
    Bu benim için yeteri kadar hızlı değildi, bu yüzden dönüş sinyalimi verdim ve onun etrafından yürüdüm ve yürürken, dönüp ne yaptığına baktım ve şöyle yapıyordu. TED حسنا, هذا لم يكن بالسرعة الكافية بالنسبة لي, فقمت باشارة الانعطاف, و مشيت حوله, و بينما أنا أمشي, نظرت لارى ماذا يفعل و قد كا يفعل الاني.
    Eğer yeterince hızlı yol almasaydık, fırtınada batardık, ya alabora olurduk ya da teknemiz parçalara ayrılırdı. TED إذا لم نبحر بالسرعة الكافية، كنا سنعلق داخل العاصفة، عندها إما سينقلب بنا القارب وإما نتحول إلى شلاء.
    Uzun lafın kısası, sağlık hizmeti değişiyor olabilir, ancak bu değişim kesinlikle yeterli değil ve yeterince hızlı değil. TED خلاصة القول، الرعاية الصحية قد تتغير ولكن ليس بما يكفي أو ليس بالسرعة الكافية.
    Kadınlar dünyada ilerlemeye devam ediyor. Yeterince hızlı değil ama ilerliyoruz. TED يواصل النساء التقدم في العالم، ليس بالسرعة الكافية ولكننا نتقدم.
    İlginç olan şey hız, yönelim ve hareket şeklinin tipini, sinyallerle oynayarak tamamen kontrol edebiliyoruz. TED والمثير للاهتمام، أنه من خلال اللعب بهذه الإشارات، يمكننا التحكم بالسرعة والاتجاه ونوع المشية بشكل كلي.
    Uygun hız ve yön için gerekli rüzgârı alma umuduyla yukarı ya da aşağı gidiyordu. TED يطفو صعوداً وهبوطاً، أملاً في لقاء ريح تنتقل بالسرعة والاتجاه المرغوب بهما.
    Monsieur Masse mümkün olduğu kadar çabuk bir müsvedde daha istiyor Open Subtitles السيد ماس يَقُولُ أنه يوَدُّ الحصول على مخطوطةً أخرى بالسرعة المرجوة
    Sizin kadar çabuk hazırlanacağımı mı sandınız? Open Subtitles أتظنني أستطيع تجهيز نفسي بالسرعة التى تلزمك لتجهيز عربة ؟
    Burası, bir izci gemisinin en yüksek hızda 1 günde Dünya civarına gelebileceği tek Goa'uld gezegeni. Open Subtitles أنه العالم الوحيد الذي احتله الجواؤلد ويقع ضمن مدى سفينة الاستطلاع من الأرض بالسرعة القصوى
    iyi bir hızla yürüyor fakat biraz önceki seyahat ile karşılaştırıldığında, öylesine yürüyor, TED ويسير إليها بخطى حثيثة، ولكن مقارنة بالسرعة التي رأيناها فهو يسير ببطء.
    Dümen, tam yol standart. Dalın. Derinlik 250 metre, usulca. Open Subtitles للأمام بالسرعة المتوسطة عليك بالغوص إلى عمق 831 ، بهدوء
    Oldukça zekice. Şimdi olabildiğince hızlıca hazırlanıp saldıracaklar. Open Subtitles بارع وذكي، الان إذا كان فقط يمكنهم إعادة التعبئة بالسرعة التي اطلقوا بها
    Her 30 saniyede kesin hızı ve mesafeyi bildir. Open Subtitles أريد أن تبلغنى بالسرعة والمسافة المحددتين كل 30 ثانية
    Biliyorum ki her şeyi tam gaz götürmemizin imkanı yok. Open Subtitles أعرف أننا لا نستطيع تحقيق ذلك بالسرعة القصوى
    Sana anlatmaya çalıştım, biliyorsun, herşey ışık hızında gitmek zorunda değil. Open Subtitles , اقترحت عليه , كما تعلمين أن ليس كل شئ محفوف بالسرعة
    Ancak genişlemenin gerçekten bir zaman makinesine değecek ölçüde başlaması, hızın ışık hızının hemen altına erişmesi ile sağlanır. Open Subtitles ولكن تمدد الزمن يقترب من أن يصبح آلة زمن عندما تقفز بالسرعة إلى ما يقل قليلا عن سرعة الضوء
    Bulvar civarında süper hızım tükendi ve geri kalan yolu koşarak geldim. Open Subtitles كان علي قطع ثلث الطريق بالسرعة الخارقة و بقية الدرب قطعته هرولة
    Görünüşe göre onarıcı güçlerin hızıyla öne çıkmıyor. Open Subtitles جليًّا أن قدرتك على استعادة الوعي لا تتسم بالسرعة.
    Ağır çekimde, arzulu bir his, sanki hiç olmamış gibi? Open Subtitles بالسرعة البطيئة, شعور التمني أنه ياليتك لم تقم بذلك؟
    Şimdi Kırmızıya çık. Open Subtitles اندفع بالسرعة القصوى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد