ويكيبيديا

    "بالصندوق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutuda
        
    • kutu
        
    • kutuya
        
    • Kutunun
        
    • kutuyu
        
    • kutuyla
        
    • bagaja
        
    • sandığa
        
    • sandığı
        
    • kutudaki
        
    • kutudan
        
    • kutusuna
        
    • kutudaydı
        
    • Bagajda
        
    • bagajdaydı
        
    Aslında, kutuda ki madde uranyum değil. Open Subtitles في الواقع ، المواد الموجودة بالصندوق ليست يورانيوم
    Savunmasız olduğunu düşünüyorsun ama kutuda ne olduğunu sor bakalım. Open Subtitles أتظنين انها عديمة الحيلة اسأليها ما الموجود بالصندوق
    Altıncı günde kutu gizli bir odada bulundu. Open Subtitles فى اليوم السادس اكتشفت بالصندوق غرفة سرية محجوبة ومحمية من جميع الجوانب
    Küçük bir kız, mor düğmeyi çekmeyi denedi sonra da itmeyi. Olmayınca arkasına yasladı ve titreyen alt dudağıyla kutuya baktı. TED حاولت فتاة صغيرة أن تسحب الزر البنفسجي وأن تضغطه، ومن ثم استلقت وحدقت بالصندوق وشفتها السفلى ترتعش.
    Ve Kutunun içinden rastgele çektiğiniz toplar ses çıkarıyorsa, belki kutudaki tüm toplar ses çıkarıyordur. TED وإذا كانت معظم الأشياء التي تسحبونها من الصندوق بشكل عشوائي تصدر أصواتاً، فلربما أن يكون كل ما بالصندوق يصدر أصواتاً.
    Vonage gibi şirketler örneğin. Aslında sıradan bir telefonu alıyorsunuz, fişini bu küçük kutuya takıyorsunuz ki bu kutuyu şirket size veriyor, onu da kablolu modeminize bağlıyorsunuz. TED شركة مثل فاونيج تقوم بوصل جهاز الهاتف المعتاد بالصندوق الصغير الذي قاموا باعطائه لك ,ويتم وصل ذلك الصندوق بجهاز المودم
    Ne olursa olsun, en sonunda kutuyla oynamaya başlayacak. Open Subtitles نص الأوقات ينتهي به الحال باللعب بالصندوق
    Ve onu kilime sarıp arabaya kadar sürükledim ve bagaja koydum. Open Subtitles ، ثمّ استخدمت البساط لأجرّها إلى السيّارة . ثمّ وضعتها بالصندوق
    Silâha bakarken ayağım sandığa takıldı ve sendeledim. Open Subtitles لقد تعثَرت بالصندوق بينما كنت انظر للبندقية
    Doğru kutuda olduğuna emin misin? Open Subtitles أنا أدفع بقوة هل أنتي متأكدة بأنك بالصندوق الصحيح
    kutuda bir de omur var. Open Subtitles نعم، هناك فقرات بالصندوق أيضاً
    Yani, bu Chloe kızı hakkında bana... birşeyler anlatmamasının sebebini çözmem gerek... ve cevapların bu kutuda olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles . اعني , أُريد ان اكشف , لماذا هو لم يُخبرني ؟ بشأن الفتاة " كلوي " , و اعتقد ان الإجابة . ربما تكون موجودة بالصندوق
    Tabaklar tabak koruyucularıyla kutu başı 10 tane paketlenecek. Open Subtitles يجب وضع الاطباق بواقيات الاطباق ووضع 10 منها بالصندوق
    Hapishanede, sizi sakinleştirmek istedikleri zaman, "Kızgın kutu" olarak bilinen bir yere koyarlar, çok anlamsız, ama birkaç vahşi suçluyu bir araya getirip kurallara uymalarını beklemek kadar değil. Open Subtitles ،في السجن عندما يريدون أن نهدأ يضعوننا في ما يدعونه بالصندوق الساخن وهذا ليس منطقياً
    Ama daha iyi olacaksan kutuya delikler açarım. Open Subtitles لكن إن كان سيريحك هذا سأصنع ثقوباً بالصندوق
    Kutunun bende kalmasına izin verin. Open Subtitles من أن أحصل على شيك النقود يجدر بكِ أن تدعيني أحتفظ بالصندوق
    Bu da benim ailemin lâneti, işte bu yüzden kutuyu her zaman biz taşırız. Open Subtitles . اترين , هذه هيا لعنة عائلتي . لهذا يجب علي دائماً ان اعتني بالصندوق
    Her müzisyen, dış kısmı enstrümanıyla eşleşen ve aslında onu içeren kutuyla biten bağlantılı bir diziyi izler. TED يتبع كل موسيقي نسقا مرتبطا ببعضه يبدأ بالصندوق الذي يتطابق غلافه مع الأداة وينتهي بالصندوق الذي يحتوي على الأداة بالفعل
    Eğer çalınan sandığı bulursak, geri dönüp bizi öldürecekler. Open Subtitles سيعودون ويقتلوننا إذا وجدنا مسروقات بالصندوق.
    Bu kutudaki kulaklarla karşılaştırmak için gereken DNA'yı almamıza izin veren mahkeme kararı. Open Subtitles هذا أمر مِن المحكمة بأَخْذ عينة مِن الحمض النووي لمقارنتها بالأُذنين اللتين بالصندوق.
    Kara kutudan çıkan SD kartından bir şey bulabildin mi? Open Subtitles أعثرت على أيّ شيء من بطاقة الذاكرة بالصندوق الأسود؟
    Demek şeytanı yeniden kutusuna hapsetmek istiyorsunuz? Open Subtitles إذن , فأنتما تريدان إعادة حشر الشرير بالصندوق ؟
    kitaplar diğer kutudaydı. Open Subtitles حمدا للرب أن الكتب كانت بالصندوق الآخر
    Bagajda bulunan bunlar dışında araba boş. Open Subtitles السيارة خاوية ما عدا هذه عثرنا عليها بالصندوق
    Kız bagajdaydı Etrafta birkaç tur attık Open Subtitles كنت قد وضعتها بالصندوق, و مشيت قليلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد