ويكيبيديا

    "بالعودة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geri
        
    • tekrar
        
    • dönmesine
        
    • eve
        
    • dönüp
        
    • dönmesi
        
    • dönelim
        
    • dönmene
        
    • dönmesini
        
    • dönmeme
        
    • dönmemi
        
    • gelmeye
        
    • dönmeni
        
    • dönecek
        
    Paris'te bulunan Musée du quai Branly'de bir yetkilinin söylediğine göre Savaş Tanrısı devletin mülkü olmuştu ve geri iadesi söz konusu değildi. TED وفي متحف كاي برانلي في باريس، أخبرنا مسؤول أن إله الحرب هناك أصبح الآن ملك للدولة مع عدم وجود أحكام بالعودة إلى وطنهم.
    Fazla umursamıyordu. Kısa bir süre sonra geri döneceğinden emindi. Open Subtitles لم يكن ذلك مهما فقد كان يفكر بالعودة ثانية قريبا
    Kendi ekip üyeni vurmazsın. Peterson, şehre geri gitmene izin verilmeyecek. Bekle, bekle. Open Subtitles . لن تضرب أحد أعضاء فريقك الخاص . غير مسموح لك بالعودة للمدينة
    Gerçek şu ki, onu tekrar eve almakla delilik ettik. Open Subtitles الحقيقة، أننا كنا مجانين كصناع القبعات، للسماح لها بالعودة للمنزل.
    Bir ara buraya geri gelebiliriz de. - Bunu yapabilirim. Open Subtitles أتعرف، أنا لا أمانع بالعودة هنا للزيارة في وقت ما
    İlk yardım çantasını sen unuttun ve geri dönüp alacaksın. Open Subtitles لقد نسيت الحقيبة لذا ستقوم بالعودة وإحضارها خذ البندقية ..
    "Gözaltı" ile tahliye etti beni, hatta, eski işime geri dönebildim, tabii ki cüzi bir maaş kesintisi ile. Open Subtitles لقد أطلق سراحي مع تعليق العقوبة حتى إنه سمح لي بالعودة إلى وظيفتي مرة أخرى مع تخفيض الأجر قليلاً
    Yolculardan biri rahatsızlandığı için New York'a geri dönmemiz istendi. Open Subtitles أحد المسافرين مريض و قد صدرت تعليمات بالعودة إلى نيويورك
    Paskalya nöbetini orada tut ve törenin dediği gibi gün ışımasıyla geri dön. Open Subtitles إقضي ليلة عيد الفصح هناك وقم بالعودة مع ضوء الصباح كما تتطلب العادة
    Paskalya nöbetini orada tut ve törenin dediği gibi gün ışımasıyla geri dön. Open Subtitles أقضي ليلة عيد الفصح هناك وقم بالعودة مع ضوء الصباح كما تتطلب العادة
    Gerçek şu ki, seni ararsam beni geri dönmeye ikna edersin. Open Subtitles في الواقع , إذا اتصلت بك الآن سوف تقنعينني بالعودة للمنزل
    Bu seni ilgilendirmiyorsa, geri çekilip kendine bir hamburger satın al. Open Subtitles ولكن إن كان ذلك لا يثير اهتمامك وترغب بالعودة لضواحي المدينة
    tekrar bu iş hayat şekillerine geliyor ve bu yolda yeşil ajanda daha çok ruhla oluyor. TED مرة أخرى، بالعودة إلى ذلك الشئ عن نمط الحياة، وبطريقة ما، الأجندة البيئية هي إلى حد كبير دفعة واحدة مع الروح.
    Hala öğreneceği çok şey var. Eğer gururu bana dönmesine izin verirse. Open Subtitles ما زال أمامها الكثير لتتعلمه إذا سمح لها الكبرياء بالعودة لي
    Telefonum her an çalabilir ve Renee eve koşup Paige'i almam için yalvarabilir. Open Subtitles ورينيه سترجوني للاستعجال بالعودة الى المنزل من أجل بايج لا أعرف ربما ستفاجئك
    Dışarıda dikkatli olun. Hepimizin dönmesi gerektiği bir ailesi var. Open Subtitles توخوا الحذر هناك، نحن جميعاً نملك عائلات نرغب بالعودة إليها
    Robot bir at ile ilgili ve artık öyküme dönelim istiyorum. Open Subtitles إنها تتحدث عن الحصان الروبوت و أرغب بشدّة بالعودة للحديث عنها
    Lu tehlike altında, geri dönmene ve Lu'yu felaketten kurtarmana rıza göstermeliyim. Open Subtitles لو في الخطر، يجب أن أَسمح لك بالعودة وتنقذ لو من الكارثة
    Şu an senin yanına dönmesini sağlayacak yasal bir dayanak yok. Open Subtitles حتى الآن لا توجد حجة قانونية مقنعة لتلزمها بالعودة للعيش معك
    geri dönmeme, Hawk olmama izin verdiğin için teşekkürler. Open Subtitles شكرا لك لسماح لي بالعودة واكون مع "الهوكس" مرة أخرى.
    "başka bir seçeneğim olmadığını" söyleyip, "eve onunla geri dönmemi" isterken görmek, bana tarifsiz bir acı verdi. Open Subtitles وهيبذلكالقميصالأبيض, تطالبني بالعودة للديار تخبرني بأن ليس لدي خيار اخر
    İtalya'ya gider de oğlumu gelmeye ikna edersen sana bin dolar veririm. Open Subtitles إذا ذهبت إلى إيطاليا و اقنعت إبني بالعودة إلى وطنه فسأدفع لك ألف دولار
    Şu hapisten kaçtığın zaman, sana geri dönmeni söylediği doğru mu? Evet. Open Subtitles عندما هربت من السجن أقنعتك بالعودة , اليس كذلك ؟
    Muhammed'e dönecek olursak, zar zor bulabildiği işlerden bir tanesi de limon toplamaktı. TED بالعودة لمحمد، واحد من الأعمال القليلة التي كان يستطيع إيجادها هي قطف الليمون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد