250,000 dolar borcumuz var ve bir balon bile göremedik. | Open Subtitles | انها دين 250000 دولار ولم نرى حتى الان بالون واحد |
250,000 $ borcumuz var ve bir balon bile göremedik. | Open Subtitles | انها دين 250000 دولار ولم نرى حتى الان بالون واحد |
Buraya geliyorsun, buralardan ayrılmayayım diye bana dondurma ve balon öneriyorsun. | Open Subtitles | أنت تظهر هنا و تعرض على مثلجات و بالون لأبقى بالجوار |
Bu, şişmiş bir balonu bir parça kumaşla kaplayarak yaptığım bir iskelet modeli. | TED | إنه نموذج هيكل والذي صنعته من قطعة قماش وقمت بلفه حول بالون متمدد. |
Bir kaç dakika öncesine kadar, bunun milyoner Ballon'un evi olduğunu anlayamamıştım. | Open Subtitles | حتى لحظات مضت .. لم أكن أدرك أنه .كان منزل المليونير بالون |
Ama o öyle sanıyor ve bana bir balon bile göndermedi. | Open Subtitles | ..لكنه يعتقد بأنه حصل و هو لم يرسل لي بالون ابدا |
Metan ile yavaşça şişmeye başlardı tıpkı bir balon gibi. | Open Subtitles | فإنه يبدأ ببطء التضخم مع غاز الميثان، مثل، مثل بالون. |
Akciğerler gelişene kadar soluk borusuna balon yerleştirilmezse tabii ki. | Open Subtitles | مالم يوضع بالون الإنقاذ موضوع على الترقوة حتى نمو الرئة |
Yani bir balon kullanıp iki ton ağırlığında bir şey taşıyorsunuz taa 40 km irtifaya kadar. | TED | لذلك يستخدم بالون لرفع ما يساوي طنين على طول الطريق الى ارتفاع 40 كيلومترا. |
Ve özellikle bu balon, çünkü iki ton ağırlık taşıması gerektiğinden, devasa bir balon. | TED | وهذا البالون بذاته، لأن عليه حمل طنين من الوزن، هو بالون بالغ الضخامة. |
Bu balon şişirebileceğiniz küçük bir pompa. | TED | الآن هذه مضخة صغيرة من خلالها يمكن نفخ بالون. |
Ve kendini gövdesinin sonunda bir balon şişirmek yoluyla kuma saplıyor. | TED | وهي توثق نفسها في ارض المحيط عن طريق نفخ بالون هواء في مؤخرة جسدها |
Hava Kuvvetleri bunun hava tahmin balonu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | القوات الجويّة تقول أنّه كان بالون رصد جويّ |
Ama bölgenin 700 mil çevresinde o gün hiç hava tahmin balonu kalkmamış. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك أيّ بالون قد أُطلق بنطاق 700 ميل |
O gece hakkında tüm bildiğim onun bir hava balonu olmadığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه بأنه لم يكن بالون الطقس الذي وقع تلك الليله |
Bak şimdi, sen Ballon malikanesine dön ve biraz daha ipucu ara. | Open Subtitles | أنظر .. إرجع إلى منزل بالون .و إبحث عن مزيد من الدلائل |
Size söz veriyorum ki, siz ve Madam Ballon mümkün olduğunca az rahatsız edileceksiniz Ballon adı da basının sansasyon merakı yüzünden itibar kaybetmeyecek. | Open Subtitles | و أن إسم بالون سوف لن يعاني .من الإثاره الصحفيه |
Bütün Ballon malikanesi personelinin mükemmel mazeretleri var. | Open Subtitles | كل أفراد بالون .و موظفي المنزل لديهم أعذار مقبوله |
Hem şarkı söyleyen hem de balondan hayvan yapan iki Buckingham Sarayı Muhafızı. | Open Subtitles | اثنين من حراس قصر باكنغهام و أيضاً الغناء , و عمل بالون حيوانات |
Kostümün en güzel özelliğiydi, ama o, kimse bakmıyorken su balonunu patlattı. | Open Subtitles | .. أفضل جزء في الحفلة التنكّرية عندما تخرق بالون الماء في الوقت الذي لا ينظر إليها أحد فيه |
- İlki bu su balonları. | Open Subtitles | الخطوة الأولى، بالون الماء هذا |
balona ne dersin? Çok pahalı. Dev sapan? | Open Subtitles | بالون هوائي، غالي للغاية محل مسروقات، مريب للغاية |
Evren'deki üç boyutlu uzayın, şişirdiğim balonun yüzeyi olduğunu düşünmek iyi bir benzetme olacaktır. | Open Subtitles | تشبيه لطيف أن نتخيل أن الكون هو فضاء ثلاثي الأبعاد مثل سطح بالون مطاطي أقوم بنفخه |
Hava durumu balonunun fotoğrafını çekip, uzaylı saldırısı derler. | Open Subtitles | تلتقط صورة بالون الطقس الجوي وتضعه على الغلاف وتقول عنه غزو الكائنات الفضائية |
Sekizinci derse hoş geldiniz. "Su balonunda." | Open Subtitles | مرحباً بكم في المحاضرة الثامنة عن بالون الماء |
Hatta bir üçüncüsü ev yapımı balonla yüzer. | Open Subtitles | الرجل الثالث سوف يستعمل بالون محلي الصنع |