ويكيبيديا

    "ببعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzak
        
    • yakın
        
    • Kısa
        
    • yakınlarda
        
    • çok uzakta
        
    • da uzakta
        
    • yakınlarında
        
    • uzun zaman
        
    Burada, yaşadığım yerden pek uzak olmayan San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü'nün bir resmi var. TED وهذه صورة لجسر البوابة الذهبية بسان فرانسيسكو، ليس ببعيد عن المكان الذي اعيش فيه
    Snow Dragonu haritalamamızın üstünden fazla geçmeden, Brent oradan çokta uzak olmayan yeni bir mağara keşfetti. TED بعد فترة قصيرة من وضع خرائط للتّنين الثلجي، اكتشف برانت كهفا جديدا في مكان ليس ببعيد.
    Ama yakın zaman önce emekli oldum. Şimdi bir aşçılık okuluna gidiyorum. Open Subtitles لكننى تقاعدت منذ وقت ليس ببعيد و الآن أذهب إلى مدرسه الطبخ
    Baba kıyının 90 km uzağında balık avlıyordu ama artık kıyığa çok yakın. Open Subtitles كان يصطاد السمك على مسافة 50 ميلا عن الشاطىء، لكنه الان ليس ببعيد.
    Kısa bir süre önce, genç bir erkek çocuk kilo kaybı nedeniyle Baltimore'da bir hastaneye getirildi. TED في زمن ليس ببعيد ظهر طفل في مشفى بالتيمور، يعاني من نقص الوزن.
    Santa Anna yakınlarda ve ordusunun geri kalan bölümünden ayrı. Open Subtitles كلماته تدل على أن سانتا آنا ليس ببعيد و منعزل عن باقى جيشه
    Bu tekniğin geleceğinde ölçümlemeyi yara bandı gibi bir cihaza indirgemek hedefleniyor. Bu o kadar da uzak bir gelecek değil. TED المستقبل لهذه الفكرة، يكمن في تحويل هذا إلى مجرد لاصق. و ليس هذا ببعيد المنال.
    Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişi onun peşinde. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد من الآن في عالم محطّم .. سقطت ثانية إلى ماضيها
    Çok uzak olmayan bir gelecekte, yıkık bir dünyada, geçmişine yakalandı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    Bundan çok uzak olmayan bir gelecekte, harap olmuş bir dünyada, geçmişi peşini bırakmadı. Open Subtitles وفي مستقبل ليس ببعيد عن الآن في عالم محطّم .. أصبحت مطاردة من قِبل ماضيها
    yakın bir zamanda olan şeylerin suçunu üzerime almaya çalışmıştım. Open Subtitles حاولت أخذ اللوم على كل شيء منذ وقت ليس ببعيد
    yakın zamana kadar, spor ayakkabılar bu işlem için doğal kauçuk kullanıldı. TED استخدمت الأحذية حتى وقت ليس ببعيد مطاطًا طبيعيًا.
    12 yaşında falandım herhalde babam beni bir uzay sergisine götürdüğünde, buraya yakın, Brüksel'de. TED لابد أنني كنت في الثانية عشر حين اصطحبني والدي إلى معرض عن الفضاء، ليس ببعيد عن هنا، بل في بروكسل.
    Ne demezsin! Zaten yakın. Metroya bineriz. Open Subtitles ولما لا انه ليس ببعيد , سنعبر النفق هل لديك تذكره ؟
    Bir adam, bir kadın, Kısa zaman önceye kadar bir adam 100 kadından herhangi biriyle mutlu olur derdim. Open Subtitles رجل واحد و امرأة واحدة منذ زمن ليس ببعيد كنت أقول بأن الرجل يمكنه أن يكون سعيداً مع أي واحدة من بين 100 امرأة
    Hey.Kısa bir süre önce... Ben de seni düşünüyordum. Philadelphia'daki Temple Universitesini bıraktım ... Open Subtitles منذ وقت ليس ببعيد كنت في كنيسة الجامعة في فيلاديلفيا
    Kısa süre önce, bu çimenlik sığınakta beş yavru doğurdu. Open Subtitles ليس ببعيد لقد انجبت حياة جديدة في هذا الجحر المعشوشب إنهم 5 جراء
    Geçitten geçtiler ve hemen yakınlarda, yerde bir tane daha buldular. Open Subtitles عبروا البوابة ليجدوا ان هناك واحدة اخري ملقاة علي الارض بمكان ليس ببعيد عن البوابة.
    Bize sevgili Thames Nehri yakınlarında küçük bir ev bulursan ama Londra merkezinden çok uzakta olmasın sağlam, ahşap zemini, çalışman için parlak ışığı olursa kira kontratını imzalarım. Open Subtitles ستجد منزلاً لنا سوياً بالقرب من نهر التايمز و ليس ببعيد من مدينة لندن يكون ذا أرضية خشبية
    Aslanlar da uzakta olmadıklarını biliyor. Open Subtitles ويبدو أن الأسود تعلم أنهم ليسو ببعيد
    Bu sabah erken saatlerde buranın çok yakınlarında hırsızın biri, saygıdeğer amcamın tapınağına girip bunları çalmaya kalkıştığı için. Open Subtitles لإنه في وقت مبكر هذا الصباح وليس ببعيد عن هنا اقتحم لص أكثر معابد عمي توقيراً وحاول سرقة هذه
    Tanımadığımız organizmaların keşfinin bizleri dehşete düşürdüğü dönemler vardı, çok uzun zaman önce değildi bu. TED كان هناك زمن ليس ببعيد كان فيها اكتشاف كائنات غير معروفة شيء يثير الرعب فينا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد