Bay Maxence, nezaketiniz için teşekkürler. Ama çocukların size daha fazla ihtiyacı var. | Open Subtitles | شكراً للطفك، أيها العم ماكسان لكني أعتقد أن الأولاد بحاجة ماسة إليك |
Durumu 1A, yeni bir kalbe çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | من الدرجة الأولى انها بحاجة ماسة لقلب جديد |
Acele et, Binbaşı, o güç kalkanına ihtiyacımız var! | Open Subtitles | أسرعي أيتها الميجور فنحن بحاجة ماسة لدرع الطاقة |
Modern birisin ve bizim de kesinlikle böyle birine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنتِ معاصرة، نحن بحاجة ماسة للمعاصرة هنا |
cidden şımartılmaya ihtiyacın var, kapıyı bunun için açıyorsun.! | Open Subtitles | وأنتِ بحاجة ماسة إلى تدليل نفسك وتفتحي الباب على هذا |
Bu işin yüzde 50'si dinlemekmiş ve senin de kesinlikle "saç terapisine" ihtiyacın var. | Open Subtitles | يقولون ان 50 بلمئة من هذا العمل هو الاستماع وانت بحاجة ماسة إلى عناية بلشعر |
Lakin, acil olarak bir konukçuya ihtiyaç duyan bir ortakyaşam var. | Open Subtitles | على كل حال, هناك سمبيوت بحاجة ماسة لعائل |
Dünyamız, Apollo boyutunda hayalleri başarabilecek, cüretkâr zaman sınırları vermeye istekli liderlere yeniden muhtaç durumda. | TED | و عالمنا بحاجة ماسة إلى قادة سياسيين قادرين على وضع حدود زمنية جريئة لإنجاز أحلامنا الجريئة من مستوى أبولو من جديد. |
Seattle da genç bir kzın acil kalp nakline ihtiyacı var. | Open Subtitles | فتاة صغيرة في سياتل بحاجة ماسة لعملية زراعة قلب |
onun çok acil psikoterapiye ihtiyacı var, ancak çok yetenekli ve iyi eğitim almış bir profesyonel psikiyatrist olduğundan, normal bir terapi ona iyi gelmeyecektir, çünkü o bu prosedürü çok iyi biliyor. | Open Subtitles | إنه بحاجة ماسة للعلاج النفسي ولكن بما أنه طبيب نفسي ذو مهارات عالية ومدربُ مهنياً |
Onun için çok endişeleniyorum. İlaçlarına çok ihtiyacı var şu an. | Open Subtitles | لكني قلقة جداً عليه، وأظنه بحاجة ماسة لها |
Biliyorum, normalde böyle bir şey istemezdim ama doktoru şehir dışında ve sakinleştiriciye çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | وأنا أعلم، وعادة لن أقوم بطلب هذا المعروف إلا بسبب أن طبيبه خارج المدينة وانه بحاجة ماسة إلى المسكنات |
Şehrin çaresizce, tecrübeli, olgun bir lidere ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه المدينة بحاجة ماسة لقيادة مخضرمة خبيرة |
Çinin bu sade ve ucuz çözümlere aşırı derecede ihtiyacı var çünkü 2050'de yarım milyondan fazla yaşlıya sahip olacak. | TED | الصين بحاجة ماسة لهذه الحلول الطبية المقتصدة لأنه بحلول عام 2050 سيكون المنزل لأكثر من نصف مليار من المواطنين كبار السن |
Kilise çok büyüdü. Daha çok odaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | الأبرشية تتوسع أكثر فأكثر ونحن بحاجة ماسة لمزيد من الغُرف، |
Bu güze bir anlaşma, buna ihtiyacımız var. | Open Subtitles | انها صفقة جيدة واحده نحن بحاجة ماسة إليها |
Acil maddi, siyasi ve sosyal yeniliklere ihtiyacımız var. Bizi bu büyüme bağımlılığından kurtarıp donatın sosyal ve ekolojik sınırları dâhilinde zenginleşme ve dengeye odaklanmamızı sağlayacak yenilikler. | TED | نحن بحاجة ماسة لابتكارات مالية، وسياسية، واجتماعية التي تمكّننا من تجاوز هذه البنية المعتمدة على النمو، بالتالي وبدلًا من ذلك نركز على الازدهار والتوازن ضمن الحدود البيئية والاجتماعية للكعكة. |
Ben haber bölümünden Rene. Acil doktora ihtiyacımız var! | Open Subtitles | هنا رين في طابق الاخبار أنا بحاجة ماسة الى موظفو الاسعاف! |
Gerçekten ihtiyacın olduğunda şans yanında olacak demiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أن الحظ السعيد سيأتي إليك عندما تكون بحاجة ماسة له |
Ama eğer karar verme konusunda yardıma ihtiyacın varsa,... | Open Subtitles | ولكن إن كنتَ بحاجة ماسة إلى مساعدةٍ ما لحسم قراراتك |
Buna gerçekten umuda ihtiyacın olduğunda sığınırsın. | Open Subtitles | تلجئين إليها عندما تكونين بحاجة ماسة إلى الأمل |
Ama bu, şey gibi değil öyle zorunlu bir ihtiyaç değil. | Open Subtitles | لكنه ليس مثل ، هذا .. بحاجة ماسة لان اكون خفيف الظل |
Babanın kız arkadaşa ihtiyaç duyduğunu neden bu kadar üsteliyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعتقد بأن والدك بحاجة ماسة لصديقة؟ |
Gördüğünüz gibi eski, yıpranmış ve düzeltilmeye muhtaç. | Open Subtitles | وكما ترين , أنه قديم , ومتهالك, أنه بحاجة ماسة لتحسين وجهه. |