Ve sonra o sağlam olmayan bağ için gene bir insandan aldığımız bağı dizi sağlamlaştırsın diye koyduk. | TED | ومن ثم استبدال الاربطة المتمزقة برباط من متبرع انساني لكي تستقر الركبة |
Bu dişi iblise olan nefretimiz aramızda ilginç bir bağ oluşturdu bence. | Open Subtitles | نعم.. انا اشعر اننا مربطون برباط كرهنا لتلك الشيطانه |
Size asla çözülmez bir bağla bağlıyım. | Open Subtitles | وطاعتى مشدودة لأوامرك برباط لا يحل أبداً |
Buraya bu kadınla bu erkeği evlilik bağıyla bağlamak için... toplandık. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا لنجمع هذا الرجل و هذه المرأة برباط مقدس |
15 Mart 2012'de iple boğmak suretiyle mimar Alice Monroe'yu evinde öldürdünüz. | Open Subtitles | وأنك في 15 مارس 2012، قتلت المهندسة المعمارية "أليس مونرو"، في منزلها، خنقًا برباط. |
Sevgili misafirler bugün burada, Tanrı'nın ve bu şahitlerin önünde bu adam ve bu kadının evlilik bağıyla bağlanmalarını kutlamak üzere bulunuyoruz. | Open Subtitles | أحبائي نحن مجتمعون هنا باسم الرب وأمام ...هؤلاء الشهود لنحتفل بجمع هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج |
Sevgili konuklar, bugün burada bu kadını ve bu adamı kutsal evlilik bağıyla birleştirmek için toplandık. | Open Subtitles | أحبائي اجتمعنا اليوم، لنربط هذا الرجل و هذه المرأة برباط مقدس. |
Uluslarımızın, dostluktan daha güçlü bir bağ ile birleşmesi, iki tarafın da yararına olur görüşündeyim. | Open Subtitles | من مصلحتنا المشتركه أن تتحد أمتينا برباط أقوي من الصداقه |
Kutsal evlilik müessesesinin korunarak kadın ve erkeğin kutsal bağ ile birleşmesi toplum için daha faydalıdır. | Open Subtitles | أن المجتمع بشكل عام مصـان بالابقاء على التقاليد المقدسة للزواج أى بارتباط الرجل والمرآه معاً برباط زواج مقدس. |
Jackson ile arasında gerçek bağ olan genç bir kız. | Open Subtitles | سيدة شابة التي شاركته برباط حقيقي |
Onlarla çok özel bir bağ hissediyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} اشعر برباط مميز جداً تجاههم |
Tanrı'nın huzurunda ve bu şahitlerin önünde bu erkek ile bu kadını kutsal evlilik bağı ile birleştirmek için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | أحبائي لقد تجمعنا هنا في رؤية الله وفي حضور هؤلاء الشهود لنربط هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج المقدس |
Bu çifti kutsal bir evlilik bağı ile ...birleştirmek için burada toplandık. | Open Subtitles | نتجمع هنا اليوم لنجمع بين هذين الشخصين برباط الزواج المقدس. |
Bugün burada bu adam ve kadını kutsal evlilik bağı ile bağlamak için toplandık. | Open Subtitles | لقد تجمعنا هنا لنجمع بين هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج المقدس |
Aziz sevgililer, bugün burada Angela Pearly Gates Montenegro ve dördüncü Jack Stanley Hodgins'i kutsal bir bağla, evlilikle bağlamak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | ، أحبائي الاعزاء اجتمعنا هنا اليوم لنجمع برباط الزواج المقدس "أنجيلا بيرلي غايتس مونتينيغرو" " و "جاك ستانلي هودغينز 4 |
Kutsal bağla birleştirdi o günden bu yana. | Open Subtitles | المرتبطتين برباط مقدس |
"Alma ve Whitney... "kutsal bağla bir araya geldiler... | Open Subtitles | وهكذا بما أنه (آلما) و(ويتني) قد قبلا برباط الزواج المقدس |
Buraya bu kadınla bu erkeği evlilik bağıyla bağlamak için... toplandık. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا لنجمع هذا الرجل و هذه المرأة برباط مقدس |
Bugün burada bu çifti kutsal evlilik bağıyla bağlamak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن مجتمعون هنا اليوم لجمع هذا الرجل وهذه المرأة برباط مبارك |
16 Nisan 2012'de iple boğmak suretiyle avukat Sarah Kay'i evinde öldürdünüz. | Open Subtitles | وأنك في 16 أبريل 2012، قتلت المحامية "سارة كاي"، في منزلها خنقًا برباط. |
Sevgili misafirler bugün burada, Tanrı'nın ve bu şahitlerin önünde bu adam ve bu kadının evlilik bağıyla bağlanmalarını kutlamak üzere bulunuyoruz. | Open Subtitles | أحبائي نحن مجتمعون هنا باسم الرب وأمام ...هؤلاء الشهود لنحتفل بجمع هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج |
Çok sevilenler, burada Tanrı'nın gözü önünde ve cemaatin karşısında bu erkek ve kadını kutsal evlilik bağıyla birleştirmek için toplandık. | Open Subtitles | أحبائي، نحن مجتمعون معاً هنا أمام الرب وأمام هذه الرعية لنجمع بين هذا الرجل وهذه المرأة برباط الزواج المقدس |