Hiçbir şey. Ve bir gün,bir kağıt alıp portremi çizdi. | Open Subtitles | وفي يوماً ما اخذ قطعة الورق, وقام برسم صورة لي, |
Ioup-Garous'la ilgili bir kitap için resim çiziyor. | Open Subtitles | إنّه يقوم برسم صور من أجل كتاب عن المستذئبين. |
Martine'i intihar ederken mi çizdin? | Open Subtitles | هل قمت برسم مارتين تشنق نفسها ؟ |
Hatta kendisi bu tablonun dört farklı versiyonunu çizmiş, iskambil kağıtlarından ev yapan farklı cocuklar, her biri konsantre olmuş. | TED | وفي الحقيقة، قام برسم أربع إصدارات من هذه اللوحة أولاد مختلفين يبنون البيوت من البطاقات، كلها مركزة |
...parmaklarının ucunda dans ederken ve suluboyalarını alıp resim yaparken izlemek epey korkunç bir şey. | Open Subtitles | يرقص على أطراف أصابعه على بعض الموسيقى البلهاء و يقوم برسم كل أنواع الرسومات المضحكة بالألوان المائية |
Evet? Eğer görgü tanığı yoksa FBI bu resmi nasıl oluşturdu? | Open Subtitles | كيف قام المكتب الفيدرالي برسم صورة للمجرم بدون وجود شهود عيان؟ |
Tabii? O zaman dağa o yüzleri çizen adam kim? | Open Subtitles | اذا ً من الذي قام برسم وجوه الرؤساء علي الجبل ؟ |
O büyük bir doğa tutkunu idi ve bu senfonide... kırsaldaki bir günün müzikal bir resmini çizer. | Open Subtitles | ، لقد كان عاشقاً عظيماً للطبيعة ، و في هذه السيمفونية قام برسم صورة موسيقية ليوم في الريف |
Bacanın tuğlalarına o sembolü çizmişti ve içinde, bütün o ürkütücü eşyalar vardı. | Open Subtitles | قامت برسم هذا الرمز على ، على حائط المدخنة و بالداخل ، كان هناك . كل تلك المادة المخيفة |
O lisede en çok sevdiğin şeyleri çizerken çok eğleneceksin. | Open Subtitles | . سوف تستمتع برسم أشيائك المفضلة في هذه المدرسة الثانوية |
Bir denklem çizdi. Bir yeri belirten koordinatlar. | Open Subtitles | لقد قامت برسم معادلة إحداثيات التي سوف تقودكم إلى مكان ما |
Peki Balakian elektriği icat etti mi ya da Mona Lisa tablosunu mu çizdi? | Open Subtitles | هل قام هذا الطالب باختراع الكهرباء أو قام برسم الموناليزا؟ |
Hiro duvara yüzlerce kırlangıç ve bir kiraz çiçeği ağacı çiziyor. | Open Subtitles | الفنان , هيرو , قام برسم شجرة كرز تمتلك 100 برعم على الجدار |
Öldükten sonra da usturaya benzer bir aletle kurbanın dilinin üstüne haç şeklinde kesikler çiziyor. | Open Subtitles | يضع خاتم زواج الضحايا داخل رحمها ويقوم برسم صليب على لسان الضحايا |
Demiryolunun haritasını niçin çizdin? | Open Subtitles | لماذا قمتَ برسم خريطةٍ لسِكّة حديديّة ؟ |
Eşim sanata bayılır. Sen mi çizdin bunu? | Open Subtitles | زوجتي تحب الفنون.هل قمت برسم هذه؟ |
Bu on dolarlık banknotları, Margo Hughes çizmiş. | Open Subtitles | لقد قامت مارجو هيوز برسم العشرة دولارات هذه |
Son taarruz için personeli motive etmek üzere, müteakip sayının kapağı için, bilhassa heyecanlı bir resim hazırlayacak bir personel görevlendirmek. | Open Subtitles | أن يقوم رجلٌ برسم لوحاتٍ مؤثرة لغلاف المجلة في إصدارها القادم، لتُلهم رجالنا للمعركة الأخيرة. |
Benim istediğim şey helikopterdi. Bir kâğıda helikopter resmi çizdim. | Open Subtitles | و بما أنني أريد طائرة مروحية، قمت برسم صورةٍ لها |
İtiraf et Wilfred. O resmi çizen sensin. | Open Subtitles | هيا , ولفريد اعترف انك انت من قام برسم تلك الرسمة |
Wu bana, afyonun%10'unu getirdiğimi anlatan bir resim çizer. | Open Subtitles | سيقوم غالباً برسم صورة ليوضح لي أنها عشرة بالمئة فقط من الكمية |
"O haritaya sarı bir çizgi çizmişti ama ben onu takip ettim. | Open Subtitles | يقوم برسم خطوط صفراء على الخريطة ولكني تبعتها |
Ağacınızı çizerken bir ağacın nasıl görünmesi gerektiğine dair zihninizde oluşan bütün görsel izlenimlerden arınmanızı istiyorum. | Open Subtitles | عندما تقومون برسم شجرتكم أريدكم أن تتخلصوا من حدود العقل ومن أي شكل تعلمونه عن الأشجار |
"Karikatürlerini çizmeye devam et. Çizebildiğin kadar çiz. | Open Subtitles | ، أستمري برسم تلك الرسومات الهزلية أستمري برسم أي شيء يمكنك |
Dün gece, ortağının resmini çizsin diye ressamımızı çağırdık. | Open Subtitles | استدعينا ليلة البارحة الرّسام ليقوم برسم لوحة تقريبية لشريكه |
Bir hafta boyunca bu noktadan parkın manzarasını çizmem gerekiyor. | Open Subtitles | يفترض بي أن أقوم برسم باستخدام الفحم... لمدة سبعة أيام هنا في المنتزه |
Adam herhalde bir tane bile insan suratı bulamayınca tentelerin resmini yapmıştır. | Open Subtitles | لقد قام برسم لوحات لمناظر طبيعية، ولكن لم يرسم وجهاً بشرياً واحداً |
Ve sonra, bu tartışmanın, benim çevremde coğrafi sınırlar çizdiğini düşündüm. | TED | وبعدها بدأ هذا النقاش برسم حدود جغرافية حولي |