Erdem, ahlak filan üzerine ailemin beni nasıl yetiştirdiğini hakkında düşündüm ve ama sonra üstündeki bu askısız bluza bakıyorum. | Open Subtitles | لقد فكّرت بشأنه, كيف والديَّ علّماني قيمي و أخلاقي و ما إلى ذلك. ثم انظر إلى تلك البلوزة التي ترتدينها. |
Öyleyse, önümüzde uzun bir gece var, ne hakkında konuşmak istersin? | Open Subtitles | حسناً , لدينا ليله معاً. . ما الذي سنتحدث بشأنه .. |
- Ne hakkında olduğunu söyle de ben de seni haksız çıkartayım. | Open Subtitles | لماذا لا تخبرني مالذي كنت بشأنه محق لكي اقول لك بانك مخطئ؟ |
Senin de o konuda yalan söylememen gerekirdi, değil mi? | Open Subtitles | لم يكن من المفترض عليكي أن تكذبي بشأنه ايضاً,أليس كذالك؟ |
Bir şeyler Onu rahatsız ediyor ve bana bundan bahsetmiyor. | Open Subtitles | أمر ما يزعجه، ولا يحادثني بشأنه ماذا يفترض أن أفعل؟ |
Onunla ilgili bilmem gereken bir şey varsa, şimdi duymak istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء بشأنه ويجب عليّ معرفته، فأود سماعه الآن، رجاء |
Sen de bu konu hakkında yalan söylememeliydin, değil mi? | Open Subtitles | وأنت لم يكن من المفترض أن تكذبي بشأنه أيضاً,أليس كذلك؟ |
Seninle hakkında konuşmak istediğim şey bu değil, en azından şimdi değil. | Open Subtitles | هذا ليس ما كنت أود أن أحدثك بشأنه على الأقل ليس الآن |
Madem hakkında çok şey bilmiyordunuz, olanlara nasıl bu kadar hâkimsiniz? | Open Subtitles | لو أنك لم تعرفي بشأنه كيف أنك تعرفين كل هذا ؟ |
Bu kız hakkında merak edilmeye değer bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء بخصوص هذه الفتاة يستحق أن ينتابكما الفضول بشأنه |
Ve Stuxnet bunlardan birine bulaştığı zaman bu hakkında endişe duymamızı gerektiren riskler türünde devasa bir devrimdir. | TED | و عندما يصيب ستكس نت احدى هذه هذه ثورة عظيمة في نوع الخطر الذي يجب ان نقلق بشأنه |
Tecrübelerime göre, hakkında endişelendiğiniz konuların güzel sonuçlanacağını duymak istersiniz. | TED | في تجربتي، سوف تريد أن تسمع أنه مهما كان الذي أنت قلق بشأنه سيجري على ما يرام. |
Bu konuda yalan söylüyorsa, başka ne konuda yalan söylüyor? | Open Subtitles | إن كانت تكذب بشأن هذا، فما الذي تكذب بشأنه أيضاً؟ |
Tabi eğer seni rahatsız eden bir şey varsa bu konuda konuşmalıyız. | Open Subtitles | اذا كان هنالك اي شي انت لستي مرتاحه بشأنه يمكننا التحدث عنه |
Hayatım boyunca önüme ne koyulsa Onu yaptım. Pek kafa patlatmadım. | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلّها أسلك ما هو أمامي دون التفكير كثيراً بشأنه. |
Kahvemi alırken Onu gördüm ters giden bir şeyler olduğunu hissettim. | Open Subtitles | كنتُ أحصل على القهوة عندما رأيته وهناك شيئًا بشأنه جعلني أرتاب |
Yıllar önce yanmış ve terkedilmişti ama içimde onunla ilgili bir his vardı. | Open Subtitles | لكنه احترق منذ عدة سنوات تركوا للموت لكن كان لدي شعور ما بشأنه |
Evet hatırlıyorum ne olmuş ona? | Open Subtitles | أجل أنا أذكر ماك ماذا بشأنه ؟ ، إنه ميت |
Artik Onun için üzülme. O güvende. Takipçi bizim pesimizde. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأنه الاَن , إنه بأمان والمتقصّي يلاحقنا نحن |
Ben de seninle bunu konuşmak istiyordum. İşler biraz acayipleşti. | Open Subtitles | هذا ما كنت أريد أن أحدثك بشأنه الأشياء أصبحت غريبة |
Düşüncelerini bilmek nasıl düşündüğünü bilmek, hangi konuyu düşündüğünü bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد معرفة ما تفكرين به، وكيف تفكرين، وما تفكرين بشأنه. |
Hasta olduğumu öğrendiğimden beri, üzerinde espri yapıyorum, kurabiye aşırıyorum ve ondan kaçıyorum. | Open Subtitles | منذ أصبت بهذا المرض، وأنا .. أمزح بشأنه آكل كعك خلسة، وأخفي فِعلتي |
İçgüdüm Onda bir terslik olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لكنّي اعلم بقرارة نفسي بأن هنالك أمر غريب بشأنه |