ويكيبيديا

    "بشرط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şartla
        
    • şartıyla
        
    • sürece
        
    • şartım
        
    • ancak
        
    • Tabii
        
    • kabul
        
    • eğer
        
    • koşuluyla
        
    • şart
        
    • şartı
        
    • koşulla
        
    Apandisinizin yıllar önce alındığını Bayan Jenkins'e tek bir şartla söylemem. Open Subtitles أن زائدتك الدودية قد تمت إزالتها منذ سنوات ، بشرط واحد
    Ya da yarın, Lisbon'a dönebilirsiniz. Bir şartla. Open Subtitles يمكنك الرحيل إلى لشبونة غداً، بشرط واحد.
    Ya da yarın, Lisbon'a dönebilirsiniz. Bir şartla. Open Subtitles يمكنك الرحيل إلى لشبونة غداً، بشرط واحد.
    Fransızlar hepinizi salıvermeyi kabul etti. Bir daha buraya ayak basmamanız şartıyla. Open Subtitles وافقت الحكومة الفرنسية على إطلاق سراحكم بشرط أن لا يعود أحد منكم
    Öğretmenliğini engellemediği sürece, neden olmasın? Open Subtitles لما لا تجرّب التمثيل بشرط ألا يتعارض مع تعليمك
    Tek bir şartım var... sattığın her ceset başına bir pound istiyorum. Open Subtitles بشرط واحد أنا أريد جنيهًا واحدًا لكل جثة تبيعها
    Bir şartla. Bana şimdi burada verirsen onu! Open Subtitles بشرط واحد أن تأخذني الآن, في هذا المكان هنا
    Tamam, 1 0 olsun. On dolara götürürüm, ama bir şartla. Open Subtitles حسنا , سأوصلك مقابل 10 دولارات بشرط واحد
    Ama tek bir şartla. Silahlarınız bizde kalacak. Open Subtitles و لكن بشرط واحد يجب أن تتركوا أسلحتكم معنا
    Sıcak noktayı bulabilirim, Lorne ama tek bir şartla. Onlarla gitmek zorundasın. Open Subtitles يمكننى أنأعثر لك على بقعة ساخنة لكن بشرط واحد , أن تذهب معهم
    Pekala, Bayan Brown, bu odayı tek şartla alırım. Open Subtitles وي حسنا ، سيدة براون ، سآخذ هذه الغرفة لكن بشرط واحد
    Teklifini bir şartla kabul ediyorum. Muhbiri bulacak ve içeriyi temizleyecek. Open Subtitles أوافق على عرضه بشرط يجد الجاسوس وينظف جماعته
    Fakat tek bir şartla nasıl gideceklerini anlatır. Open Subtitles هو يخبرهما أنه سيأخذهما إلى ذلك المكان بشرط واحد
    Bir şartla: Batı Almanya'da üsse girişte ve çıkışta hiç bir faaliyette bulunmayacaksınız. Open Subtitles بشرط واحد يمكن من اتخاذ أي إجراء في ألمانيا الغربية
    Bu uygulamayı yüklemem şartıyla kabul etti. Annem beni delirtiyor, bak. Open Subtitles حصلت عليه بشرط أن أُثبِت هذا التطبيق والدتي تقودُني للجنون, أُنظرن
    Zaten biliyorsun, onun iyi bir şoför olduğunu kabul etmen şartıyla, seni her zaman affeder. Open Subtitles ولكنك تعرف, أنه يغفر لك أي شيء بشرط أن تعترف السائق الأفضل
    Hemen on bin dolar, önümüzdeki iki yıl içinde de on bin dolar daha... eyalet sınırları dışında kalman şartıyla. Open Subtitles عشرة الاف دولار الآن و 10 ألاف أخرى خلال العامين القادمين بشرط أن تبقى خارج الولاية
    Tamam, iyi bir eğitim alığım sürece. Ben varım. Open Subtitles حسناً, بشرط أن احظى بتعليم جيد أنا موافق
    Anlaştık ama bir şartım var. Para hazır oluncaya kadar bir içki içeceğiz. Open Subtitles اتفقنا بشرط واحد ابقي وتناولي مشروب لنحتفل
    Ve aşk eğer gerçekse, ancak o zaman bir çözüm olur. Open Subtitles لهذا الحب يعتبر الحل ولكن بشرط أن يكون حقيقي
    Çok. Tabii bilgi yeterince iyiyse ve kıçını sabunlamayı bırakırsan. Open Subtitles جدا، بشرط أن تكون المعلومات مفيدة وأن تتوقف عن التصبن
    Bir erkeği doyurmaktan asla rahatsız olmam. eğer iştahı yerindeyse. Open Subtitles تغذية رجل لا تزعجني اطلاقا بشرط ان يكون شهيته مفتوحة
    Bunun üzerine Persephone, geri dönmesi koşuluyla, canlıların dünyasına gitmesi ve karısı Merope'yi cezalandırması için izin verdi. TED فأعطته بيرسيفون الإذن بالعودة إلى عالم الحياة ومعاقبة ميروبي، بشرط أن يعود بعد أن ينتهي.
    Ve o da diziye katılmak için arayıp senin rica etmeni şart koşuyor. Open Subtitles ويقول أنه سيوافق إلا بشرط واحد وهو أن تتصلي به وتطلبينه
    Bunun tek şartı... Chi Soo'yu dükkândan ve Bayan Yang'tan ayırman. Open Subtitles بشرط أن تقطع تشا تشي سو من المحل ومن الآنسة يانغ
    Bay Pinson benimle evlenmeye kararlı ama tek koşulla evliliğimiz için ikinizin de rızasını almak koşuluyla. Open Subtitles السيد (بينسون) مصمم على الزواج بي لكن فقط بشرط واحد هو أن يحظى بقبولكما معاً على الزواج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد