Onca şeyi duyduktan sonra bile "neyin var" "neden böyle yapıyorsun" demiyorsun bana. | Open Subtitles | بعذ كل الذي سمعته لا تقولين لما تفعل هذا؟ او ما الذي تظن نفسك فاعلا؟ |
Onca zamandan sonra yüzünü göstermeye cesaret ediyorsun demek. | Open Subtitles | تملك جرأة كبيرة لتأتي هنا بعذ كل هذه المدة |
sonra bir de baktım bütün bir ordu peşimde. | Open Subtitles | بعذ ذلك وجدت جيش كامل من الشرطة يطاردونى عبر الغابة |
Kan seyrelticileri sadece geceleri verin, pıhtılaşmayı önlemek için ve bir de prednizon alacak, yani steroid üç gün boyunca, günde iki kez sonra dozu günde bir buçuğa düşüreceğiz ve kan seyrelticileri de iki günde bire indireceğiz. | Open Subtitles | هاذوا للمساء من أجل تفادي الملعقة مرتين في اليوم مدة ثلاتة أيام تم بعذ ذلك تعطيه ملعقة ونصف كل يوم |
Kürek mahkumluğuna çarptırıldın. Bundan bir yıl sonra keşke çarmıha gerselerdi diyeceksin. | Open Subtitles | ستذهب للتجديف في السفن و بعذ عام من الآن ستتمني لو أنهم صلبوك |
Ufak mağazalar birden belirir, satış yapar sonra giderler. | Open Subtitles | أسواق صغيرة تتجمع وتقوم ببيع الأشياء بعذ ذلك لا يبق منها شيء |
sonra davayı kaybetti ve güvenlik tarafından stüdyodan çıkarılmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | بعذ ذلك هي خسرت القضيه وكان يجب اخراجها من الاستوديو بواسطه الامن |
Bütün kararları tek başına veriyorsun ve daha sonra bize söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقرر هذه القرارات ثم تأتي الينا بعذ ذلك |
- Evet ama başparmağını ipten çek. Eğer bir şey yakalarsan, ip bir yerini kesebilir. - sonra ne olur biliyor musun? | Open Subtitles | نعم، لكن أبعد إبهامك عن الخيط لأنه إن تلقى ضربة فسينجرح، وهل تعرف ماذا سيحدث بعذ ذلك؟ |
sonra bir yllgna üniversiteye gidecegim. | Open Subtitles | بعذ ذلك سأرتاد الجامعة لمدة عام. |
Fakat mezuniyetten sonra da buraya gelmeye devam ettiler tabii. | Open Subtitles | ولكن بعذ ذلك رأيتهن يأتين بعد التخرج |
Belki sonra bowlinge gideriz. Kaçta başlıyor? | Open Subtitles | ربما نستطيع الذهاب للبولينغ بعذ ذلك |
Bir yıl sonra, keşke şu sopalardan birine dikselerdi diyeceksin. | Open Subtitles | و بعذ عام من الآن ستتمني لو أنهم صلبوك |
sonra tendonlarıyla dişlerini temizledi. | Open Subtitles | و بعذ ذلك قامت تنظيف أسنانها بأوتاره |
Anladığım kadarıyla ben emniyetten ayrıldıktan bir süre sonra polis seninle konuşmuş. | Open Subtitles | بعذ ذهابي إليهم نعم فعلوا ، سيدتي |
Daha sonra benim seni koruyacağımı umarak, beni koruman için. | Open Subtitles | لتحميني، على أمل أن أحميكِ بعذ ذلك. |
Bir iki dakika sonra size katılırım. | Open Subtitles | سأوافيكم هناك بعذ بضع دقائق |
sonra ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم ما حدث بعذ ذلك |
Ondan sonra hatırladığım tek şey yol kenarında,ne kadar şanslı olduğumu anlatan Tucsonlu bir er tarafından alınmamdı. | Open Subtitles | والشئ الذى اتذكره بعذ ذلك تم التقاطى من على جانب الطريق (من قبل بعض الناس فى (توسان |
sonra da arkadaşları ölecek. | Open Subtitles | ثم بعذ ذلك النار الصديقة |