| Hadi bakalım, şampanyadan bir damla alalım, biraz daha, ve kim mutlu olacak? | Open Subtitles | ها انت، دعنا نأخذ بعضا من الشمبانيا، أكثر بعض الشيء، ومن سيكون سعيد؟ |
| Daha sonra, biraz caz konuştuk ben de biraz çaldım. | Open Subtitles | فيما بعد تحدثنا عن موسيقى الجاز و عزفت بعضا منها |
| - Ona biraz yemek ver ve ilgilen. - Elbette! | Open Subtitles | ـ أعطيه بعضا ً من الطعام, إعتنى به ـ بالطبع |
| Ne yani birkaç zengine yağ çekeceğim diye beynime oksijen gitmesini mi engelleyeyim? | Open Subtitles | مــاذا، وأقطـع الأكسجيــن على عقلي فقط لكي أقبـل بعضا من القطط السميـنة ؟ |
| Çok yetenekli bir kadın olduğun açık bazı yeteneklerin maalesef ki küçümsenmiş. | Open Subtitles | واضح أنك امرأه ذات مزايا كثيره بعضا منها للاسف قلًّلْت من تقديرها |
| Ne olur ne olmaz diye, biraz adam ve silah götüreceğim. | Open Subtitles | علي أن أحضر بعضا من رجالك يأخذوا بعض الأسلحة، فقط للحيطة |
| biraz kokain bulduğunu ve yeniden kullanmak üzere olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها وجدت بعضا من الكوكايين وتظن أنّها ستضعف أمامه |
| Ve gerekirse biraz bacak göster. Indra için geç kaldım bile. | Open Subtitles | واعرضي بعضا من الساق إن اضطررتي لذلك, لقد تأخرت على اندرا. |
| Bugün biraz güvenini kazandığımı sanıyorum ve devam etmek istiyorum. | Open Subtitles | اشعر بأني بنيت بعضا من الثقة معها وارغب بأن تستمر |
| Ve bu sayıyı tek bir daireye düşürmemi istiyorsan biraz daha... teşvik vermelisin. | Open Subtitles | و أذا أرادتي أن أجربه علي كل باب سوف أحتاج بعضا من المساعدة |
| Gidip biraz bant getireceğim, cildinden bir şeyler var mı bakacağım. | Open Subtitles | سأذهب لإحضار شريط لاسق لنرى إن ترك بعضا من خلايا جلده |
| Gençliğimizde, birkaç kişiyi aynı anda idare etmek için, piyasa hakkında fikir edinmek için kendimiz biraz zaman tanıyoruz. | TED | نعطي أنفسنا بعضا من الوقت لاختبار الميدان، والاطلاع على السوق أو أيا كان في فترة الشباب. |
| onun ne olduğunu biliyor musun? Shakespeare." Ve bana biraz ezberinden okundu. | TED | هل تعلم ما كان ؟ شكسبير . و تلا بعضا من أعماله لي |
| Pekala, umarım bu biraz mutluluk, veya tahminen biraz rahatsız edici hatıralar getirdi. | TED | لذا، آمل في أن هذا سيعيد بعضا من السعادة، أو ربما بعض الذكريات المزعجة قليلاً. |
| Bana öğretmede yardımcı olacak birkaç arkadaşımdan destek aldım. | TED | جندت بعضا من صديقاتي لمساعدتي في التدريس |
| Bu adaletsizliğin bazı bölümlerini gideremeyeceğimizi biliyorum çünkü güvenli bir dünyaya doğru gitmiyoruz. | TED | وأنا أعلم أننا لسنا قادرين على معالجة بعضا من ذلك الظلم لأننا لسنا في طريقنا لعالم آمن. |
| bazı insanların; "Zaten her yer kötülükle dolu, elimden hiç bir şey gelmez. O yüzden hiç denemeyeceğim bile." dediğini biliyorum. | TED | اعرف بعضا قد يقول هنالك الكثير من المصائب حولنا ولا يمكننا القيام بشيء حيال هذا حتى اني لن ابذل عناء المحاولة في ذلك |
| Buna bir kaç dolar verebilirler mi diye sorar mısınız? | Open Subtitles | هلا سألت السيد لو يقرضني بعضا من الدولارات مقابل هذا؟ |
| Siz de bunun sonucunda, kendi kendinize karar verip... borcun bir kısmını tahsil ettiniz. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك، أخذت على عاتقك أن تحصّل بعضا من دينك |
| Gezegenin en büyük petrol ve gaz kaynaklarından bazıları Türkiye'nin doğusunda Orta Asya'dan Afganistan'a uzanan hat üzerinde yer alır. | Open Subtitles | بعضا من أكبر حقول النفط و الغاز في العالم موجودة في شرق تركيا في حزام عبر آسيا الوسطى حتى أفغانستان |
| Şunların Birazını da sen taşısaydın. | Open Subtitles | انت تعلم, يمكن ان تحمل بعضا من هذه الاشياء |
| Ama eninde sonunda ya onu öldüreceğiz ya da birbirimizi. | Open Subtitles | ولكن في نهاية المطاف كنا سنقتله او نقتل بعضا البعض |
| Ay ruhu sana dokundu. Hayatından bir parça sende kalmıştır. | Open Subtitles | لقد باركتك روح القمر، اذا فهناك بعضا من روحها فيك |
| birkaçını sana bırakacağım, sabahleyin asarsın, tamam mı? | Open Subtitles | وسأترك لك بعضا من هذه المنشورات لتوزعها في الصباح، اتفقنا؟ |
| Sanırım yeni bir tane almalıyım yoksa hiç bir yerde bulamayacağım. | Open Subtitles | .أعتقدت أني أشتريت بعضا منه ولكن أنا لا يمكنني العثور عليه |
| Patron ona göz kulak oluyor, al... Istakozun tadına. | Open Subtitles | الرئيس يراقبه, هيا تذوق بعضا من هذا الكركند |
| Ve bu dünya bir mikroskoptan direkt olarak görünebilmekte. bugün size bunlardan bazılarını göstereceğim. | TED | ويمكن رؤيته مباشرة من خلال المجهر وسأريكم اليوم بعضا من هذا العالم. |