ويكيبيديا

    "بعيده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • uzak
        
    • uzakta
        
    • uzun
        
    • dışında
        
    • uzaklarda
        
    • uzaktasın
        
    • uzakmış
        
    • uzaktan
        
    • uzaktayken
        
    • uzaktı
        
    Ailemden uzak kalmaktan nefret ediyorum ama incinmekten iyidir değil mi? Open Subtitles اكره ان اكون بعيده عن اهلي لكن افضل مما تكون مجروحا
    Gerçekten mi? Çok uzak değilsin. Şu anda iş için hastanedeyim. Open Subtitles حسنا انت لست بعيده عنى لقد اتيت الى المشفى بسبب العمل
    Gerçekten mi? Çok uzak değilsin. Şu anda iş için hastanedeyim. Open Subtitles حسنا انت لست بعيده عنى لقد اتيت الى المشفى بسبب العمل
    Her ne yaptıysa veya ona ne yapıldıysa şimdi onlardan uzakta. Open Subtitles مهما حصل لها فهي بعيده عنه الان ومن المحتمل انها افضل
    İmalat alanını yeniden yaratmakta başarısız olduk ve büyük teknolojik gelişmeler ondan uzakta gelişti. TED لقد فشلنا بالتجديد في مساحة التصنيع والابتكارات التكنولوجية الكبيرة كانت بعيده عن ذلك
    Ekran. Federasyon'a kayıtlı bir uzun menzil mekiğinden sinyal aldık. Open Subtitles ،إشارة بعيده من مكوك فدرالي مسجل يا كابتن
    O zayıf kolun okçuluk gibi seçmeli aktivitelerden uzak durmanı sağladı mı? Open Subtitles هل تلك الذراع الضعيفه ابقتك بعيده عن بعض النشاطات الاختياريه مثل الرمايه؟
    Bana karşı iyi olmaktan çok uzak olduğunu söylüyorlar. İnan ki düzeltebilirim. Open Subtitles لقد أخبرونى أن مشاعرها بعيده عنى يمكننى أن أصدق ذلك
    Bu katil şimdi uzak bir ülkeye mi kaçtı? Open Subtitles أهذا القاتل قد فر الآن إلى أراضى بعيده ؟
    Bu katil şimdi uzak bir ülkeye mi kaçtı? Open Subtitles أهذا القاتل قد فر الآن إلى أراضى بعيده ؟
    Ayrıca siz habla edemiyorsunuz diye uzak bir cephede... Open Subtitles وانا لا اريد ان انال طلقه فى .. راسى فى ارض ما بعيده
    Adaletin sana ne kadar uzak olduğunu sana anlatamayız. Open Subtitles نحن لا نستطيع القول بان العداله بعيده المنال ربما تكون اساسا الى جانبك
    Kendimi suçlu hissediyorum. Ondan uzak durmanı söylememem için bana para veriyorsun. Open Subtitles انا اشعر بالذنب لاْنكِ تدفعين لى نقود لكى اخبرك ان تبقى بعيده عنه
    uzak durmaya çalıştım, ama siz beni sürüklediniz. Open Subtitles كان يجب أن أكون بعيده ولكنكم من أوحلتموني في ذلك
    - Ne yaparsan yap. Benden uzak tut yeter. Open Subtitles لا يهمنى ما تفعلينه معها ابقيها فقط بعيده عن وجهى
    Biliyorsun Cennet hiçbir zaman uzakta olmadı. Open Subtitles السماء لم تكن بعيده عنك معظم الوقت كما تعرف أعرف .ولكني
    TV haber ekibi fazla uzakta olamaz, cinayet yazarı geldi bile. Open Subtitles حسنا ، وكالات الانباء لا يمكن ان تكون بعيده المذيع الاكثر شهره قد وصل
    ama sen aptalsın. Bu yüzden görevim bitmekten çok uzakta şu anda. Open Subtitles لكن أنت غبي جدا ً المهمه بعيده جدا ً عن الإكتمال
    Adı Caitlin ve uzun süre önce bir gün uyandığımda ona iki aylık hamileydim. Open Subtitles إسمها كيتلين وعندما إستيقظت فى ذلك اليوم الذى مضى عليه فتره بعيده كنت حاملا بها فى شهرين
    Bu duvar, yaratıkları Amerika'nın dışında tutar mı? Open Subtitles هل تعتقد أن الجدار سوف يُبقى المخلوقات بعيده عن أمريكا؟
    Fakat, dördüncü uçak gemisi fazla uzaklarda olamaz. Open Subtitles لكن تلك الحامله الرابعه لا يمكن ان تكون بعيده
    Üstelik sana ait olmayan bir bebekle evden oldukça uzaktasın. Open Subtitles وأنتِ, بعيده عن المنزل مع طفله ليست طفلتك
    Bazen ada çok uzakmış Andre Linoge kötü bir rüyaymış gibi geliyor. Open Subtitles بعض الاحيان تبدو الجزيره بعيده جداً واندري لينوج ليس الا حلم سيء
    uzaktan iyi. Anlıyor musun? Open Subtitles انها جيدة من بعيد، ولكن بعيده عن الجيد، وانت تعرف؟
    uzaktayken seni gerçekten özledim. Open Subtitles لقد افتقدك فعلا عندما كنت بعيده
    Ama bu planlar aptalca ve gerçeklerden uzaktı. Open Subtitles لكن كل هذه الأحلام كانت ببساطه ضرباً من الحماقه و بعيده تماماً عن الواقع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد